DEĞDİ Mİ, BUNCA
GERİLİME...
Lütfen bana söyleyin.
Değdi mi?
Sendikalara, Taksim’de tören yaptırtmamak inadına değdi mi?
Acaba, Taksim’e birkaç bin sendika üyesinin girip, Atatürk anıtına çiçek bırakmalarına ve yine sessizce ayrılıp gitmelerine izin verilse ne olurdu?
Devlet ne kaybederdi?
Efendim ihbar alınmış (!)
PKK’lı gruplar bomba atacaklarmış. Büyük bir provokasyonda bulunacaklarmış.(!)
Hani neredeler?
İsteseler bugün de saldırıda bulunabilirler ve Devlete karşı daha da büyük bir provokasyon girişiminde bulunabilirlerdi.
Demek ki, abartılı bir ihbarmış...
Üstelik, polisin görevi onları engellemektir. Yoksa, Taksim meydanını yasaklayıp, oradan geçen herkesi coplamak değil.
Bu olay tipik bir Devlet otoritesini gösterme, Devletin gücünü ispatlama çabasıdır.
“Bizim yasak dediğimiz yerde, siz kim oluyorsunuz da gösteri yapmak istiyorsunuz” kafasıdır.
Bir türlü “ Devlet otoritesini göstermek” için gereksiz güç kullanma alışkanlığından kurtulamıyoruz.
Daha önce de değinmiştim.
DİSK, kısıtlı bir törenle Taksim’e girmeye hazırdı. Ancak, Devletin tepeden bakan, kibirli yetkilileri bir defa HAYIR dediler mi, bir daha geri dönmezler.
İstanbul’da yaşanan manzara Türk toplumunda gereksiz bir gerilim yaratmanın ötesine geçmemiştir.
Devlet’in gücü değil, inatçılığı ispatlanmıştır.
Gelin, daha şimdiden gelecek yılın 1 Mayıs’ını düşünelim ve yine aynı kavgalarla karşılaşmamak için yapılması gerekenleri tartışmaya başlayalım. Son dakikaya bırakmayalım. “Çanım, daha koca bir yıl var önümüzde. Kim öle kim kala. Zamanı gelince bakarız” demeyelim.
Bu yıl yaşananlar bize ders olsun.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|