Mehmet Ali Birand
 
Türkiye, Sevilla randevusunu kaçırdı...
 
 
Tebrik ederiz. Başta MHP olmak üzere, Ecevit, Çiller ve Erdoğan'ın katkılarıyla, AB'deki Türk aleyhtarlarına derin bir nefes aldırdık.

Tebrikler ederim…

Siyasilerimiz yine başardılar.

Her birine madalya vermek gerekirse, ilk sırayı gayet tabii MHP alacak.

Türkiye'nin AB'yu koşusunu yavaşlatma, özellikle Avrupa'daki Türkiye aleyhtarlarına yardımcı olma ve onlara beklemedikleri bir destek verme madalyasının bir diğerini de, hasta yatağında alacak olan kişi, Başbakan Bülent Ecevit olacak. Ağırlığını koymaması veya koyamaması, ülkenin önünü açacak adımları atamamasından dolayı ödüllendirilecek (!)

Çiller, bu başarılı (!) operasyona muhalefet kanadından en büyük katkıda bulunan lider olarak madalyasını alacak. Ne söylediği, ne de politikaları doğru dürüst anlaşılan bir lider oldu. Belli ki kafası son derece karışık. Kelime cambazlıklarıyla, politika yapmaya çalışıyor.

Tayyip Erdoğan'da, önceleri mert bir çıkış yapar gibi davrandı, ardından o da “politika” adına öyle koşullar koydu ki, verdiği desteği fiilen geri çekti.

Hepinize bravo doğrusu…

Çocuklarınız ve torunlarınızın ahı tutacak ve hepiniz bu büyük vebalin altında ezileceksiniz. Kişi ve Parti çıkarını, ülke'nin uzun vadeli çıkarlarının önüne alıyorsunuz.

Bu ülkeye ihanet ediyorsunuz.

Bir tek Mesut Yılmaz, partisinin bazı çevrelerinden gelen uyarılara rağmen, adeta meydan savaşı veriyor. Bu konuyu bayrak yaptı. Doğruları söylüyor. Ancak nefesi yetmiyor.

AB'DEKİ MEMNUNİYET GİDEREK ARTIYOR (!)

Avrupa Birliği bu gelişmeden son derece memnun.

Onların korkuları, Türkiye'nin idam cezasını tümüyle kaldırması, anadilde yayın ve öğrenim hakkını yasaklayan yasaları iptal edip, Brüksel'in kapısına dayanmasıydı.

Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine tümüyle uyabilmesi için gitmesi gereken daha çok uzun bir yolu olduğunu herkes biliyor. Ancak Ankara, Avrupa Birliği açısından en çarpıcı iki konuyu (İdam ve Kürtçe) öne çekerek, adeta sansasyon yaratarak, Brüksel'i sıkıştırabilecekti:

“İşte bizim için en zor olanını başardık. Şimdi de siz, 12 aday ülke tam üye olup genişleme kapısını kapanmadan önce bize tam üyelik müzakerelerini ne zaman başlatacağınıza dair bir tarih verin” diyecek ve şu gerekçeyi kullanacaktı:

“12 aday ülke tam üye olur ve geriye sadece Türkiye kalırsa, sizler duyarlığınızı kaybedersiniz. Genişleme dosyasını kapatırsınız. Türkiye zaten sorunlu ve tam üyeliği güçlüklerle dolu bir ülke. Bu durumda, adaylık süreci sürüklenmeye başlar. Süre uzadıkça, heyecanlar yok olur. Olay soğur ve çürümeye terkedilir. Kısacası tren kaçar. Türkiye ise bu treni kaçırmak istemiyor…”

Türkiye'nin bu gerekçesi son derece etkiliydi.

AB'yi korkutan da buydu. Ankara'ya “hayır” demek güç olacaktı…Avrupa Birliği'nin tutucu çevreleri ve Almanya başta olmak üzere , bazı üyeleri de Türk adaylığını aceleye getirmek istemiyorlardı. Türkiye'nin tam üyeliğe yürüyüşünü yavaşlatmayı tercih ediyorlardı.

Yarın İspanya'nın Sevilla kentinde başlayacak olan doruk toplantasında, Türkiye dahil, tüm aday ülkelerin durumu gözden geçirilecekti. Eğer Türkiye, İdam ve Kürtçe konularında adım atabilse, Sevilla'dan ilk “yeşil ışık” tüm AB muhaliflerine rağmen yanacaktı. Türikye aleyhtarları direnemeyeceklerdi.

Allahtan AB'nin yardımına son dakikada yine Türkiye yetişti(!)

Siyasi çekişmeler sayesinde, beklenen uyum yasaları çıkarılamayınca Sevilla doruğu rahatladı… Derin bir nefes alındı. Türkiye kendi kendini yaraladı. Böylece Sevilla randevusunu kaçırdı. Yarın çıkacak bildiride, Türkiye elde edebileceğinin yarısını dahi elde edemeyecek.

Şimdi, 12 Aralak'taki Kopenhag doruğuna kadar sadece 6 ay var. Sevilla randevusunu kaçıran Türkiye, mucize yaratırsa, Kopenhag'da yine AB'nin karşısına çıkabilir. Ancak gecikiliyor. Geciktikçe de, ülke'nin geleceği kararıyor.

Ne yazık değil mi?

Ecevit'i, Bahçeli'yi, Çiller ve Tayyip Erdoğan'ı vizyonlarının genişliği nedeniyle tebrik eder (!) ancak alacakları madalyaları torunlarından iyice saklamalarını tavsiye ederim.


Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…