Tebrik ederiz. Ba?ta MHP olmak üzere, Ecevit, ?iller ve Erdo?an'ın katkılarıyla, AB'deki Türk aleyhtarlarına derin bir nefes aldırdık.
Tebrikler ederim?
Siyasilerimiz yine ba?ardılar.
Her birine madalya vermek gerekirse, ilk sırayı gayet tabii MHP alacak.
Türkiye'nin AB'yu ko?usunu yava?latma, özellikle Avrupa'daki Türkiye aleyhtarlarına yardımcı olma ve onlara beklemedikleri bir destek verme madalyasının bir di?erini de, hasta yata?ında alacak olan ki?i, Ba?bakan Bülent Ecevit olacak. A?ırlı?ını koymaması veya koyamaması, ülkenin önünü açacak adımları atamamasından dolayı ödüllendirilecek (!)
?iller, bu ba?arılı (!) operasyona muhalefet kanadından en büyük katkıda bulunan lider olarak madalyasını alacak. Ne söyledi?i, ne de politikaları do?ru dürüst anla?ılan bir lider oldu. Belli ki kafası son derece karı?ık. Kelime cambazlıklarıyla, politika yapmaya çalı?ıyor.
Tayyip Erdo?an'da, önceleri mert bir çıkı? yapar gibi davrandı, ardından o da ?politika? adına öyle ko?ullar koydu ki, verdi?i deste?i fiilen geri çekti.
Hepinize bravo do?rusu?
?ocuklarınız ve torunlarınızın ahı tutacak ve hepiniz bu büyük vebalin altında ezileceksiniz. Ki?i ve Parti çıkarını, ülke'nin uzun vadeli çıkarlarının önüne alıyorsunuz.
Bu ülkeye ihanet ediyorsunuz.
Bir tek Mesut Yılmaz, partisinin bazı çevrelerinden gelen uyarılara ra?men, adeta meydan sava?ı veriyor. Bu konuyu bayrak yaptı. Do?ruları söylüyor. Ancak nefesi yetmiyor.
AB'DEKİ MEMNUNİYET GİDEREK ARTIYOR (!)
Avrupa Birli?i bu geli?meden son derece memnun.
Onların korkuları, Türkiye'nin idam cezasını tümüyle kaldırması, anadilde yayın ve ö?renim hakkını yasaklayan yasaları iptal edip, Brüksel'in kapısına dayanmasıydı.
Türkiye'nin Kopenhag kriterlerine tümüyle uyabilmesi için gitmesi gereken daha çok uzun bir yolu oldu?unu herkes biliyor. Ancak Ankara, Avrupa Birli?i açısından en çarpıcı iki konuyu (İdam ve Kürtçe) öne çekerek, adeta sansasyon yaratarak, Brüksel'i sıkı?tırabilecekti:
?İ?te bizim için en zor olanını ba?ardık. ?imdi de siz, 12 aday ülke tam üye olup geni?leme kapısını kapanmadan önce bize tam üyelik müzakerelerini ne zaman ba?lataca?ınıza dair bir tarih verin? diyecek ve ?u gerekçeyi kullanacaktı:
?12 aday ülke tam üye olur ve geriye sadece Türkiye kalırsa, sizler duyarlı?ınızı kaybedersiniz. Geni?leme dosyasını kapatırsınız. Türkiye zaten sorunlu ve tam üyeli?i güçlüklerle dolu bir ülke. Bu durumda, adaylık süreci sürüklenmeye ba?lar. Süre uzadıkça, heyecanlar yok olur. Olay so?ur ve çürümeye terkedilir. Kısacası tren kaçar. Türkiye ise bu treni kaçırmak istemiyor? ?
Türkiye'nin bu gerekçesi son derece etkiliydi.
AB'yi korkutan da buydu. Ankara'ya ?hayır? demek güç olacaktı? Avrupa Birli?i'nin tutucu çevreleri ve Almanya ba?ta olmak üzere , bazı üyeleri de Türk adaylı?ını aceleye getirmek istemiyorlardı. Türkiye'nin tam üyeli?e yürüyü?ünü yava?latmayı tercih ediyorlardı.
Yarın İspanya'nın Sevilla kentinde ba?layacak olan doruk toplantasında, Türkiye dahil, tüm aday ülkelerin durumu gözden geçirilecekti. E?er Türkiye, İdam ve Kürtçe konularında adım atabilse, Sevilla'dan ilk ?ye?il ı?ık? tüm AB muhaliflerine ra?men yanacaktı. Türikye aleyhtarları direnemeyeceklerdi.
Allahtan AB'nin yardımına son dakikada yine Türkiye yeti?ti(!)
Siyasi çeki?meler sayesinde, beklenen uyum yasaları çıkarılamayınca Sevilla doru?u rahatladı? Derin bir nefes alındı. Türkiye kendi kendini yaraladı. Böylece Sevilla randevusunu kaçırdı. Yarın çıkacak bildiride, Türkiye elde edebilece?inin yarısını dahi elde edemeyecek.
?imdi, 12 Aralak'taki Kopenhag doru?una kadar sadece 6 ay var. Sevilla randevusunu kaçıran Türkiye, mucize yaratırsa, Kopenhag'da yine AB'nin kar?ısına çıkabilir. Ancak gecikiliyor. Geciktikçe de, ülke'nin gelece?i kararıyor.
Ne yazık de?il mi?
Ecevit'i, Bahçeli'yi, ?iller ve Tayyip Erdo?an'ı vizyonlarının geni?li?i nedeniyle tebrik eder (!) ancak alacakları madalyaları torunlarından iyice saklamalarını tavsiye ederim.