Dünya ve ülke'nin, gündemi bir yana, bugünkü Türkiye-Senegal maçı bir yana. Hiç birimizin gözü ba?ka bir?ey görmüyor. Bunca olumsuzluk içinde, tek ümidimiz milliler?
Bu konuda söylenecek fazla bir?ey kalmadı.
Hepimiz ?mucize? istiyoruz.
Hepimiz Türkiye'nin finale kalmasını, finali oynamasını ve süper mucizenin gerçekle?ip kupa'yı almasını istiyoruz.
İlk defa ?yapabiliriz? hissi yaygınla?tı. Kendimize bir güven geldi. Artık eskisi gibi, süklüm püklüm dola?mıyoruz. Bizim de ?ampiyon olabilece?imiz izlenimi giderek artıyor.
Bu satırları okudu?unuz sıralarda maç ya ba?lamak üzere veya bitmek üzere olabilir. Tahmin yapmak çok güç ve riskli. Ancak, galibiyet rüzgarları sanki Türkiye'den yana esiyormu? gibi geliyor.
Ben 1 farkla galip gelece?imize inanıyorum.
?ar?amba ak?amı, İnan Kıraç ile kar?ıla?tım, ona tahminini sordum: 2-0 galibiz, dedi.
Diyorum ya, tanrılar bizden yanalar. Rüzgarlar bizim için esiyor?
Bunca karamsarlık içinde, millilerimizden bir galibiyet istemek, acaba çok mu?
Hadi çocuklar, ?u insanları birkaç günlü?üne dahi olsa mutlu edin?
AV?AR'A BALON SORGUSU BİLE AYIPTIR?
Hülya Av?ar, Türk bayra?ına hakaret etti?i iddiasıyla sorgulanıyor.
Av?ar ne yapmı??
Kendi adını ta?ıyan e?lence programında, Türk bayraklı balonları havada uçurmak için, genel ne?eye katılmı? ve aya?ı ile vurmu?. Bunu gören, Milliyetçi ve Bayra?ımızın namus bekçisi oldu?u anla?ılan bir vatanda? yememi? içmemi? hemen ?ikayet etmi?: Av?ar Türk bayra?ına vurarak hakarette bulundu.(!)
Ancak, yine de ?a?ırmamak gerekir. Zira bu kafaları bizler yeti?tiriyoruz. E?itim sistemimiz böyle oldu?u gibi, Milliyetçilik hastalı?ı da özellikle kı?kırtılıyor.
Bütün bunlar yetmiyormu? gibi, savcılar da (eminim korkularındandır) böyle bir ba?vuruyu ciddiye alıyorlar. Soru?turma yapıp, ifade için Hülya'yı ça?ırıyorlar. Böylesine ciddiyetten uzak bir yakla?ımı ellerinin tersiyle itip geçmiyorlar.
Gülünç oluyoruz, gülünç?
Buna ba?ka bir?ey denemez?
G?VEN ERKAYA'YI TANIYABİLDİNİZ Mİ?
Türk Deniz Kuvvetlerinin 16. komutanı Oramiral Güven Erkaya'yı yarın arayaca?ız. İkindi namazından sonra, Zincirlikuyu Mezarlı?ındaki kabri ba?ında anılacak.
E?er Erkaya ile ilgili anınız varsa veya Erkaya hakkında görü?ünüzü yansıtmak istiyorsanız yazın. Web sitesinin adresi de ?öyle : www.guvenerkaya.cjb.net.
Erkaya'yı yakından tanıyan bir insanım. Onun kadar derinli?i olan çok az asker tanıdım. En önemlisi, ki?ili?ini üniformasının üstüne in?a etmemi? bir insan olmasıydı. Hitap ederken ?Komutanım? veya ?Amiral'im? diyenlere ?Benim adım yok mu, neden adımla ça?ırmıyorsunuz? diyebilecek kadar farklı bir askerdi.
Bo?lu?u da henüz dolmadı.
METİN TOKER'E DAVETİYE VAR?
Benim için o daima ?Metin Abi? idi.
Gazetecili?e ilk ba?ladı?ım yıllarda, Metin Abi meslek ya?amının en pırıltı dönemini sürdürüyordu. Ula?amadı?ı, konu?amadı?ı Türk veya yabancı bir politikacı yoktu. Biz gece gündüz u?ra?ırken, bir bakarız Metin abi gelmi? ve bizim pe?inde ko?tu?umuz Devlet Ba?kanı veya Dı?i?leri Bakanıyla konu?up gitmi?.
Gıpta ile izlerdim.
Bizler zor yer bulabildi?imiz 1-2 yıldızlı otellerde kalırken, Metin Abi'yi havalalanından Sefaretin arabası alır ve Büyükelçi'nin özel davetlisi olarak sefarette kalırdı.
?u sıralar biraz rahatsız.
Yakında iyile?ecek.
Kimse ön almaya çalı?masın. Onu ilk önce ben MAN?ET programına çıkartaca?ım. Zira bana sözü var.
GAZETECİ, RESMİ AMİGO DE?İLDİR
Büyük bir gazetede kö?e sahibi olan genç bir meslekda?ım, sürekli ?ekilde beni ?Türkiye' nin resmi politikalarına uymamakla? suçluyor. Bir adım daha atsa, vatana ihanet etti?imi söyleyecek. Son yazılarından birinde, aynen ?öyle diyordu :
?? Ben Birand'a hakaret etmedim. Kıbrıs üzerine bu kadar kitap yazmı? bir gazeteci olarak, sadece meslekda?ıma görevini hatırlatmak istedim. Yazdıkları Türkiye' nin menfaati ile de?il, bazı sefaretlerin menfaatleri ile örtü?üyor. Ben , bu sütunlarda yazan genç bir kalem olarak, Birand' ın savundu?u ?ver kurtul? un çözüm olmadı?ına inanıyorum...?
Aslında bu genç meslekda?ım gibi dü?ünen okuyucularım da var. Bana mail yazarak veya faks çekerek ele?tirilerini yöneltiyorlar. Rumların konu?turulmasına dahi tepki gösteriyorlar.
Bu görü?ler öylesine yanlı? ki, neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Sokaktaki vatanda? belki bilmeyebilir ancak, (genç meslekda?ımın gerçek gazetecili?in ne oldu?unu bilmesi gerekir) gazeteci, resmi politikaları alkı?lamakla görevli de?ildir. Resmi amigo gibi hareket etmez. Bunu bürokratlar yapar. Görevleri budur ve bunun için para alırlar.?
Gazeteci, kamu oyuna her iki tarafın tutumlarını yansıtmakla veya ki?isel görü?ünü açıklamakla görevlidir.
Ben yazdı?ım yazılarda, ne ba?ka sefaretlerin görü?lerini gözetirim, ne de resmi politikaları. Uluslar arası deneyimimden yararlanır, taraflarla konu?ur ve hepsini bir süzgeçten geçirip, kendi görü?lerimi yansıtırım.
Rumların olsun, Yunanlılar veya İngiliz olsun, herkesin görü?ünü de aktarırım. Bunlar bilinmedi?i taktirde, kamuoyu kararını veremez. Geli?meleri iyi de?erlendiremez.
Genelde, konuları yakından izleyemeyenler, resmi politikanın dı?ına çıkanları, kar?ıt görü? verenlere tepki gösterirler.İ?in kolayına kaçıp ?teslimiyetçi? damgası vurup, kendilerini resmi politikaya teslim ederler. Oysa gazetecinin asıl i?levi en do?ruları aramaktır.
Bu genç meslekda?ımın kula?ına bunları kim fısıldıyorsa, hatalı bir i? yapıyor. Zira bir tek yazımda dahi ?ver kurtul? yakla?ımı yoktur. Kıbrıs sorununu en iyi tanıyan insanlardan biriyim ve bunu da hiç saklamam.
İyisi mi, herkes en iyi bildi?i i?i yapsın.
Güncel dedikodu yazan da, kendi alanında en iyisini yapmaya çalı?sın. ??u haberi yazdın, kimden ne para aldın ?? diye soranlarla kar?ıla?tı?ı zaman, gülüp geçsin ( ! )
HAKAN KARAYAVUZ NASIL TAHLİYE OLDU?
Alanya Cumhuriyet Ba?savcısı Selami Hatipo?lu bu ök?e'de çıkan bir yazıya yanıt yolladı ve Alanya'da 4 turiste tecavüz ederek ikisini öldüren Hakan Karayavuz'un nasıl tahliye oldu?unu ?öyle anlattı:
1. 1995'te Alanya a?ır ceza mahkemesi Hakan Karayavuz'u 13 ayrı suçtan toplam 76 yıl 69 ay 25 gün a?ır hapis ile 4 yıl 8 ay 20 gün müddetle hapis cezasına çarptırdı.
2. 1996'da Yargıtay bu cezayı 2 yıl müebbet a?ır hapis ve 137 yıl 105 ay 15 gün a?ır hapis cezasına çarptırdı.
3. 1997'de Karayavuz'un cezası TCK'nın 70. ve 73. kaddeleri gere?i olarak müebbet a?ır hapis ve 3 yılı a?mamak üzere geceli gündüzlü hücre tecrit cezasına dönü?türüldü.
Hatay A?ır Ceza Mahkemesinin tahliye kararı (4616 sayılı yasadan istifade etmelidir.)
Cezaların infazına dair 647 sayılı yasanın 19.Maddesi gere?i müebbet cezanın ?artlı tahliye süresi 20 yıl üzerinden hesaplanmaktadır. Ek madde gere?i ayda 6 günlük indirim uygulanmaktadır. 20 yıl üzerinden 6 günlük indirimler yapıldı?ında fiili yatılacak süre 16 yıla dü?mektedir.
4616 sayılı yasa gere?i 10 yıl indirildi?inde geriye 6 yıl kalıyor. Sanık Karayavuz 7 yıl yattı?ına göre iyi halli olup olmadı?ına bakılmaksızın ve talebi de gözetilmeksizin 4616 sayılı yasadan istifade ettrilmelidir.
Neden tekrar cezaevine girdi?
Irza geçmek suçundan suç ortakları içerde yatarken Karayavuz'un sadece müebbet hapis cezasının infazından dolayı dı?arı çıkartılmasının adalet ve e?itlik prensipleriyle çeli?ti?i kanaatine ula?ıldı ve Cumhuriyet Ba?savcımız İskenderun A?ır Ceza Mahkemesine itiraz yazısı gönderdi. A?ır Ceza Mahkemesi talebimizi haklı buldu. Mahkeme, 36 yıl üzerinden ırza geçme suçlarını kapsayacak biçimde yeni bir hesaplama yapılabilece?ini kabul etti ve Karayavuz tekrar cezaevine alındı.