Maçın bitimiyle birlikte müthi? bir sevince (!) büründük. Sokaklarda oynayanlar, televizyonlarda Milli Takım ile ilgili anormal abartılı övgüler, kar?ılama töreni önerileri? Sanki maçi Brezilya de?il de biz kazanmı? gibiyiz.
Tamam, kabul ediyorum. Türk takımı iyi bir performans gösterdi, hepimizi sevindirdi, ancak finale çıkamadı. Brezilya, düzenli oyunu, yılların deneyimi ve süperstar oyuncularıyla üstümüze yı?ıldı. Daha fazla fırsat yakalamalarına ra?men, tek golle sonuca gitmesini bildiler. Bizim gücümüz buraya kadardı.
Benim üstünde durmak istedi?im nokta farklı.
Maçın bitimiyle birlikte müthi? bir sevince (!) büründük. Sokaklarda oynayanlar, televizyonlarda Milli Takım ile ilgili anormal abartılı övgüler, kar?ılama töreni önerileri? Sanki maçı Brezilya de?il de biz kazanmı? gibiyiz. Yarı finali oynamanın önemini kabul ediyoruz da, acaba i?i biraz abartmıyor muyuz? Futbol dedi?imiz, sadece kazanmak için oynanır. Yenilen elenir. Bundan ba?ka hiçbir açıklaması yoktur.
Bir de herkesin a?zındaki ?öyle bir tanıtım yaptık, öyle bir tanıtma ba?arısı elde ettik ki, bu kadarı dahi bize yeter (!) ? lafları?
Bu mantı?ı da hiç anlayamıyorum. Galiba karı?tırıyoruz. Türkiye ?tanıtım kampanyasına de?il?, futbol turnuvasına katıldı. Tanıtım ba?ka bir?eydir.
Bu konuda da, futbol ile ba?ka ?eyleri karı?tırıyoruz.
?imdi yapmamız gereken, kaybedilmi? bir maç için sevinmek yerine, Güney Kore'yi yenip üçüncülü?ü kazanmaktır.
Spor, ba?arısızlı?ı kaldırmaz.
Hedef, yenip kazanmaktır. Kaybedeni ise kimse sevmez.
Bu arada bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Türk Milli takımının finali Almanya ile oynamaması, bir yönden hayırlı oldu. Bunu, kendimizi avutmak için yazmıyorum. Oynasaydık çok mutlu olacaktık. O i?in ayrı yönü. Ancak, bir Türk-Alman finalinin iki ülke arasında yarataca?ı gerilimi de, bir an için dü?ünelim.
Yensek de yenilsekte öyle olaylarla kar?ı kar?ıya kalabilirdik ki, kupa zehir olabilirdi. Almanya'da yabancılara kar?ı gerilim nedeniyle çıkabilecek olaylar ve bizim vatanda?larımızın yenilgiyi nasıl kar?ılayacakları (!) her iki ülke yöneticilerini kara kara dü?ündürmeye ba?lamı?tı.
Ne diyelim, her i?te bir hayır vardır (!)
* * *
YİNE ERTELEME YİNE BELİRSİZLİK?
Ba?bakan Bülent Ecevit, sa?lı?ı ile ilgili kararı yine erteledi. Doktorlara göre, Ba?bakan henüz iyile?mi? de?il. Yatması ve tedavisini sürdürmesi gerekiyor. Ancak Ecevit, ne yapıp edip ayaklanmak istiyor. Durumun daha kötüye gitmedi?i ortada. İyiye gitmedi?i de açıkça anla?ılıyor.
Sorun, Bülent Ecevit'in i? ba?ı yapması ile ilgili de?il. Haftada 1-2 gün çalı?abilse dahi, ortadaki temel problem çözülemeyecek. Karar birkaç hafta daha ertelenmi? olacak.
Dı?ardan bakıldı?ındaki genel izlenim, Ecevit'in mümkün oldu?u kadar zaman kazanmaya çalı?tı?ı ve de?i?ikli?i, yaz aylarında veya sonbaharda gerçekle?tirmeyi tercih etti?i ?eklinde.
Kısacası, ?gitti?i yere kadar gider? mantı?ı hakim?
Peki, belirsizli?in ekonomik faturası ne olacak?
?nümüzü göremedi?imizden dolayı, piyasalar son derece rahatsız. Borsa sürekli kan kaybediyor, dolar sürekli yükseliyor. En önemlisi faizlerin tırmanması. Faizin her puan artı?ı, hepimizi biraz daha fakirle?tiriyor. Hazine daha çok borçlanıyor, sırtına daha fazla yük alıyor. İlerde bunu ödeyecek olanlar da bizleriz.
Bu erteleme, umarız sonuncusu olur. E?er sürdürülürse, kanama artacaktır.