?
T?RKİYE, İSTEDİ?İNİ
ELDE ETTİ...
?
?nce, ya?adı?ımız olayın ne anlama geldi?ini gerçekçi biçimde saptayalım:
-
?ç gemilik Türk konvoyu, Gazze?ye öncelikle insani yardım götürüyordu, ancak ikinci bir amacı daha vardı. O da, İsrail?in Gazze?ye uyguladı?ı ambargoyu denizden kırmaktı.
-
Konvoy sadece Türklerden de?il, uluslararası bir organizasyondan olu?uyordu. Herkesin amacı, Gazze ambargosunu kırmaktı.
-
Bu konvoyun Türk aya?ı da Ankara?nın gözetiminde organize edildi. Ankara istese bunu durdurabilirdi ancak yapmadı. Aksine direni?çilerin i?ini kolayla?tırdı.
T?RKİYE, NETANYAHU
İLE K?PR?LERİ ATTI
Ankara bu tutumuyla, eski yakla?ımını bırakıyor. İsrail ile mümkün oldu?unca uyumlu görülen politikalar yerine, daha sert ele?tiri yüklü, hatta aktif bir politika yürütmeye karar verdi.
Erdo?an-Davuto?lu ikilisinin dizayn ettikleri bu politikanın somutla?ıp uygulamaya sokulması ise, Netanyahu hükümetinin Gazze?ye yönelik katı tutum ve en son askeri müdahale sayesinde kolayla?tı. Aslında kimse İsrail?in böylesine bir kan dökece?ini sanmıyordu.
Netanyahu hükümeti bu hataları yapmasa, Türkiye?nin tutum de?i?tirmesi çok daha zor olacak ve çok daha uzun zaman alacaktı. Ne yazık ki can kaybı pahasına, önemli ve farklı bir sürece girildi.
NE BEKLENİYORDU,
NE ELDE EDİLDİ?
Bu geli?meyle birlikte, Orta Do?u?daki güç dengeleri ve ittifaklar de?i?ecektir. Daha i?in ba?ında oldu?umuz için, ?imdiden bir bilanço yapılamaz.
Bugün gelinen noktada, yani kısa vadeli bir bilanço yaparsak, Türkiye?nin ?imdilik kazançlı çıktı?ını, istedi?ini elde etti?ini söyleyebiliriz.
-
Uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmesini bildi. Hem Avrupa, hem de ABD?den çekingen dahi olsa, İsrail?e kar?ı tepkiler arttı.
-
Türkiye, BM Güvenlik konseyini harekete geçirebildi. Belki uluslararası camiadan etkili bir yaptırım kararı çıkmayacak ve İsrail yine bildi?ini okuyacaktır, ancak son olayla Netanyahu hükümetinin üzerindeki Gazze baskısı artacaktır.
-
Türkiye, özellikle ba?ta Mısır olmak üzere, Arap dünyasının garip sessizli?i kar?ısında, bölgedeki liderlik konumunu perçinleyen adımlarını sıkla?tırıyor.
-
Türkiye?deki kurumlar, belki de ilk defa son derece uyumlu ve düzenli çalı?tı.
-
Bu olay içerde de gündemi de?i?tirdi. Kılıçdaro?lu üstündeki dikkatler, ba?ka bir yöne, Erdo?an?ın ön plana çıktı?ı bir alana döndü.
Ancak, dikkatli olmamız gereken bir a?amaya girdi?imizi de unutmayalım. Bundan böyle Türkiye riskleri çok büyük bir uluslararası satranç oyununa katılacak.
Hoyratlıkları, dikkatsiz demeçleri, gereksiz konu?maları kaldırmayacak bir sürece giriyoruz. ?u ana kadar i?ler iyi gitti. ?nemli olan, bundan sonrasıdır...
* * *
İKİNCİ YAZI
İSRAİL, KORKUTAN
BİR DEVİ UYANDIRDI
Türk-İsrail ili?kilerinin ?imdiye kadar kendine özgü bir süreci vardı. Ankara, İsrail?in a?ırılıklarını reddeder, ufak tefek demeçlerle yetinir, ancak üstüne fazla gitmezdi. İdare etmeye çalı?ırdı.
Neden?
Washington ile ili?kilerini ön plana koydu?u için... Ekonomisini, iç ve dı? siyasetleri için Amerikan deste?inin devam etmesi için... Kıbrıs ve Kürt sorunu gibi konularda ba?ına i? açmamak için a?zını kapardı. Daha do?rusu, İsrail?i idare etti. Birçok olayı görmezden geldi.
Aslında, Ankara?nın kalbi Filistinlilerden yana atıyordu, ancak ?Devletin yüksek çıkarları? bu kalp atı?larının yükselmesini önlüyordu. O günlerin ko?ulları bu yakla?ımı gerektiriyordu.
Sonra, uluslararası ko?ullar de?i?ti. Ancak daha da önemlisi, 2000?li yıllardan itibaren, Türkiye de de?i?meye ba?ladı. Bu de?i?imin ortasında da Ak Parti (AKP) iktidara geldi.
2008?den itibaren, sahnede hem çok farklı bir uluslararası ortam do?du. Hem de AKP?nin farklı yakla?ımları belirdi. AKP ilk ba?larda, İsrail ile iyi geçinmeden yanaydı. Ancak, Gazze?nin istilasıyla birlikte, özellikle Ba?bakan tutumunu de?i?tirdi. Eski ?görmedim, duymadım? politikasını bıraktı.
İsrail, Gazze?deki istilasıyla, bölgede kendini yarı uykuda tutan Türkiye devini uyandırdı. Türk - İsrail ili?kileri artık, bir daha çok uzun süre düzelemeyecek ?ekilde bozuldu.
KAMUOYUNDAKİ
DEV DE UYANDI...
İsrail belki bilerek veya bilmeden, Türk kamuoyundaki bir ba?ka devi de uyandırdı. O dev de yıllardan beri kendini fazla göstermiyordu. Bir bölümü tamamen dini motiflerle, di?er bir bölümü ideolojik motiflerle hareket eden bu kesim sokaklara döküldü.
Daha önceki olaylarda da protestolar görülürdü. İsrail bayrakları yakılır, Kuran okunur, sloganlar atılırdı. Ancak bu kesim de çok ileri gitmez ve adeta tepkilerini içlerine gömerlerdi. Sanki ?İsrail?e çok tepki göstermek iyi kar?ılanmıyormu? gibi? bir hava vardı.
İsrail, ?imdi bu dev?i de uyandırmayı ba?ardı. Birden bire sadece dindar kesim de?il, sendikalar, Sivil Toplum ?rgütleri, sokaklara döküldüler. Sadece Kuran okumak, a?ırı dinci sloganları atmak de?il, birden bire ülkede müthi? bir İsrail aleyhtarı rüzgarın esmesine yol açtılar.
İsrail?in bu tutumu, Türk kamuoyunu da de?i?tirdi. İsrail ili?kilerine çok önem veren çevrelerde bile ?Olur mu bu kadar? dedirtti.
Türk kamuoyu i?te böylesine bir de?i?imin içine girdi. Bundan böyle kolay kolay da eskisi gibi rayına oturmayacaktır.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|