BEN, ORG.BÜYÜKANIT’A
İNANIYORUM, ANCAK…
Bazı makamlar vardır ki, oraya çıkmış kişiler yalan söylemezler veya söyleyemezler. Genelkurmay Başkanlığı da bu makamlardan biridir.
Org. Büyükanıt, ister kişiliği, ister bulunduğu makam nedeniyle, doğruları söylemek zorundadır. Ben, hiçbir Genelkurmay Başkanının sözlerinden kuşku duymam. O makamdan çıkan sözleri- aynı fikirde olmasam dahi- doğru olarak görürüm.
Bu defa da öyle oldu.
Sizler başka türlü düşünebilirsiniz, ancak Genelkurmay Başkanı “ Bizim hedefimiz Zap kampı idi. Planladığımız süre de 8 gündü. Gittik, hedefimize ulaştık ve geri döndük. Başta Amerika olmak üzere , kimseden bir baskı görmedik.” dedi.
Bir kıyamettir koptu.
Benim dikkatimi çeken, askere en yakın duran, hatta asker adına eylemlere dahi girişebilen bazı parti liderlerinin Genelkurmay Başkanını salvo atışına tutmalarıydı. Türk kamuoyunda da aynı izlenim var. Sadece bizde değil, ABD basını da aynı görüşte. Kimse inanmıyor. Genel görüş, Washington’un isteğinin, TSK tarafından yerine getirildiği şeklinde.
Ben, Org. Büyükanıt’a inanıyorum.
Ancak, ne kamuoyu, ne de muhalefet bu açıklamaları kabul ediyor.
Aslında, bu olay tamamen bir zamanlama talihsizliğinden kaynaklanmıştır. ABD Savunma Bakanı ve Başkan Bush’un sözlerinin üzerinden daha bir gün geçmeden, askerin geri çekildiğinin açıklanması tamamen bir rastlantıdır. Şimdi bu satırları okuyan sizler de, büyük olasılıkla ,bu yazdıklarımı kabul etmeyeceksiniz.
Org. Büyükanıt da , istediği kadar doğruyu söylesin, kimseyi inandıramayacak.
Neden?
Neden kendi Genelkurmay Başkanımıza inanmıyoruz ?
Neden bunun bir rastlantı olabileceğine, tüm kararların TSK komuta heyeti tarafından verilebileceğine inanmıyoruz?
Politikacılarımızın sırf muhalefet yapabilmek için, kime nasıl inanılması gerektiğini bilememelerindendir.
Bunun nedeni, kendimizi küçük görmektir.
Kendimize güven duymamamızdır.
Bu toplumu komplo teorileriyle yoğurmamızdır.
Geçmişte topluma doğruları ve gerçekleri söylemek yerine, üstü kapalı imalarla yetinmemizdir.
Geçmişte, ister ABD ister AB’den gelen istekleri kimi zaman kahramanlık yapıp reddetmek, sıkışınca da boyun eğmemizden kaynaklanmaktadır..
Son olarak, iletişimden anlamamamızdandır.
Kim ne derse desin, ben Org. Büyükanıt’a inanıyorum. Ancak galiba ,bu konuda çok yalnızım. İyisi mi , kamuoyunu inandırmak için çırpınmak yerine, bundan sonrası için ders almak çok daha doğru olur.
TALİHSİZ BİR TEPKİ OLDU
Genelkurmay Başkanlığının, CHP ve MHP liderlerinin grup toplantılarındaki sözlerine karşı verdiği sert tepki çok talihsiz oldu.
Gereksizdi.
Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt. Bu harekatın başından sonuna kadar soğukkanlı bir tutum sergilemişken, son perde inerken ortaya çıkan soru işaretlerine ve çeşitli çevrelerden kaynaklanan eleştirilere fena halde sinirlendi. Bunları çok kişisel aldı. Kızdı ve kırıldı. Soğukkanlılığını ve kontrolünü kaybetti. Genel Yayın yönetmenleri ve ardından Ankara temsilcileriyle toplantılarında öyle sözler söyledi ki, öyle bir savunma havasına girdi ki, kamuoyunda sanki gerçekten bir hata varmışta, Genelkurmay Başkanı kamuoyunu ikna etmek istiyormuş izlenimi doğdu.
“Üniformamı çıkarırım... Eleştirenler orada iki gün kalsın görelim... Hainlerden daha fazla zarar vermektedir...” mealindeki sözler hiç alışılmamış cinstendi.
Org. Büyükanıt’ın son derece açık bir kişiliği vardır. Duyguludur. Kırgınlığını da, sevincini de açıkça gösterir. Saklamaz. Ancak bu defa galiba hisler çok ön plana geçti.
MHP ve CHP liderleri ne demiş olurlarsa olsunlar, yine de bu kadar ağır bir tepkiyi hak etmiyorlardı. Her ikisi de, bizlerin temsilcileridir ve soru sorma hakları vardır. TSK da tabu değildir ve eleştirilebilir.
Genelkurmay Başkanlığı aşırı duygusallık veya alınganlık göstermese, soğukkanlılığını korusa ve tepki vermese çok daha yerinde olurdu. Zira kamuoyu kendi kararını vermiştir. Kim ne derse desin, ne tepki gösterirse göstersin bu değişmez.
KRİTER'İN AB KAMPANYASINA
SİZ DE KATILABİLİRSİNİZ
KRİTER Dergisi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Şebnem Karauçak "AB'yi unutmayın" kampanyasının devam edeceğini açıkladı.
Dergi, 100'ü aşkın aydının imzası ile mart sayısında yayınladığı “HÜKÜMETİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ” başlıklı bildiriyi, kamuoyundan gelen yoğun ilgi ve talep üzerine geniş katılımlı bir imza kampanyasına dönüştürüyor.
Hükümeti, son üç yıldır ihmal edilen AB projesine sahip çıkmaya ve kaybedilen zamanı telafi edecek somut adımlar atmaya çağıran bildirinin tam metni ve imzalayanların listesi www.kriterdergisi.com adresinde yer alıyor. Bildiriye destek vermek isteyenler HYPERLINK "mailto:[email protected]" [email protected] adresine isim, soyadı ve mesleklerini belirten bir mesaj göndererek kampanyaya katılabilirler.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|