Mehmet Ali Birand
 
NEFİS BİR YIL GEÇİRDİK...
 
 

NEFİS BİR YIL

GEÇİRDİK...

 

Şöyle bir düşünün... Bundan önce (fazla abartmayalım ve son 30-40 yıldan söz edelim) 2004’e benzeyen bir yıl geçirdik mi?

 

İsterseniz hatıralarınızı tazelememe izin verin...

 

2004, Türkiye’nin her yönden kabuğunu kırdığı bir yıl oldu. Neresinden  bakarsak bakalım, sadece heyecan, sadece yenilik vardı.

 

EKONOMİ:

 

Türkiye, 2004’te yaklaşık 30 yıllık  enflasyonlu bir yaşama veda etti. Enflasyon belki zenginleri zengin etmişti, ancak fakirleri de  daha fazla fakirleşmişti. Bazı insanlar kendilerini zengin sayıyorlar, oysa fakirler gittikçe eriyordu.

 

İlk başlarda hiçbir şekilde inanmadık.

 

Enflasyon canavarının, eninde sonunda yeniden canlanacağını sandık. Enflasyondan beslenenler kısa bir süre sonra hayal kırıklığına uğradılar.

 

Türkiye, bunca yıl sonra  kelepçelerinden  kurtuldu.

 

En önemlisi, kendine güveni geldi. Demek ki, istediği taktirde zoru başarabiliyordu. Enflasyona mahkum olmamak hepimize moral verdi.

 

İnsanlarımız zenginleşivermediler, ancak 2001 krizinden bu yana ilk defa istikrarlı bir noktaya geldiler. Rahatladılar, işsizlik yenilemese dahi, durumun düzelmeye başladığının sinyalleri görüldü.

 

İlk defa, iyi başlamış ve yıl sonunda iyi bitirmiştik.

 

Kimileri bu sonucu AKP’nin politikalarına bağladılar.

 

Kimileri IMF sayesinde bu noktaya gelindiğini söylediler.

 

Kim ne derse desin, bizler kazandık ya, gerisi boş...

 

KIBRIS:

 

Hepimiz için bir tabu idi.

 

Hepimiz için bir onur, bir güç gösterisiydi.

 

Hepimiz için vazgeçilmez bir dava idi.

 

Ancak yıllar geçtikçe, bu çocuğu öylesine bağrımıza basmıştık ki, çok sevdiğimiz yavruyu kaybetmek üzere olduğumuzu anlayamadık. Uyandığımızda, treni kaçırmak üzereydik. Dört bir yanımızdan uyarı gelmesine rağmen, hala direniyorduk.

 

Son dakikada, Türk tarafı inanılmaz bir refleks gösterdi.

 

Tabular yıkıldı, ancak iç siyasi dengeler bozulmadı.

 

Kıbrıs’ta çözüme gidiş kavgası, Türkiye açısından inanılmaz bir başarı oldu. Sonunda da istediğini bir oranda elde etti.

 

KÜRT SORUNU :

 

2004, Türkiye’nin uzun yıllar boyunca  kanayan yarası Kürt sorununda da gerilimin azaldığı  ve yeni bir sürece girildiği bir yıl oldu.

 

Kürt varlığının nihayet kabul edilmesinin yanı sıra, Kürtçe eğitim ve yayın hakkının verilmesi, son yirmi yılda neler yaşandığını bilenler için, inanılmaz gelişmelerdi.

 

Leyla Zana ve arkadaşlarının tutukluluk durumlarına son verilmesi, ardından yeni bir parti kurulması, bu sorunun terör sürecinden çıkıp siyasi alana kaydığının en önemli  sinyaliydi.

 

AVRUPA:

 

2004’ü bizlere hiçbir zaman unutturmayacak olan gelişme, 17 Aralık’ta yaşadıklarımızdır.

 

Düşünebiliyor musunuz, kimseler inanmamıştı. Hatta bir çoğumuzu suçlamışlar “bizi aldatıyorsunuz, Avrupa bize hiçbir saman müzakere tarihi vermez” demişlerdi. İçerdeki muhalif sesler Türkiye’nin değişmemesi, eskisi gibi karanlık ve kavga içinde kalması için büyük bir mücadele vermişlerdi.

 

17 Aralık günü,  kimselerin inanmadığı bir düş gerçekleşti. Türkiye’ye müzakerelere başlama tarihi verildi.

 

Türk toplumunun kendine güveni biraz daha arttı. İnsanlar mutlu oldular. Hiç ummadıkları bir manzara ile karşılaştılar. Belki  bazılarımız hala bunun bir aldatmaca olduğunu söylüyor, ancak nafile, artık aydınlıklara doğru yepyeni bir yol açıldı.

 

Atatürk’ün hedef gösterdiği muassır medeniyete katılabilmek için, yepyeni bir kilometre taşı aşılmış oldu. Bundan daha güzel ne olabilir ki...

 

BUGÜN KENDİNİZİ

MUTLU HİSSEDİN

 

Günlük yaşamımızda hepimizin çeşitli sorunları olabilir. Zorluklarla karşı karşıya kalabiliriz. Ancak bir an için düşünün, eğer bu gelişmelerle karşılaşmasaydık, bugün kendimizi nasıl hissederdik?

 

Ekonomi birbirine girmiş, enflasyon yine fırlamış ve iflaslar başlamış,,,

 

Türkiye, Avrupa Birliğinden red yanıtı almış ve toplumu büyük bir karamsarlık kaplamış...

 

Hayır, bunların hiçbiri gerçekleşmedi.

 

Bundan dolayı kendinizi mutlu hissedin.

 

Hiç değilse birkaç günlüğüne kendi kendinize “Bu ülkede yaşamaktan çok memnunum” deyin.

 

Türkiyemiz çok güzel bir döneme giriyor.  Bunu kemiklerimde hissediyorum. Bundan sonra hiçbir şey aynı olmayacak. Eskiden tartıştığımız konuların büyük bir bölümünü konuşmayacağız. Farklı sorunlarla karşı karşıya kalacağız.

 

Emin olun, 2005 daha da güzel olacak.

 

Nice güzel yıllara...



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…