Mehmet Ali Birand
 
İŞTE BUNDAN DOLAYI AB’Yİ İSTİYORUM...
 
 

İŞTE BUNDAN DOLAYI

AB’Yİ İSTİYORUM...

 

Ben her geçen gün, Türkiye’nin Avrupa Birliğine tam üyeliğinin, ülkenin geleceği ve uzun vadeli çıkarları açısından hayati öneminin arttığına biraz daha fazla inanıyorum. Öyle gelişmeler yaşıyoruz ki, insan kendi kendine “ İyi ki AB kriterleri var. İyi ki AB baskısı var” diyor.

           

(Eğer bu yazdığıma kızacaksanız, yazının sonunu getirmeden okumaktan vazgeçin. Amacım sizlerin sinirlerini bozmak değil. Amacım, neden böyle düşündüğümü anlatmaktır.)

           

Türkiye’de demokrasi henüz istenildiği ve gerektiği gibi yerine oturamamıştır. Ülkenin politik yapısı öylesine dengeler üstüne kurulmuş durumda ki, ya koalisyon ortakları birbirlerine giriyorlar veya tek bir parti geliyor ve önce başarılı adımlar atsa dahi, bir süre sonra ona da rahat batıyor ve herşeyi kendine yontmaya başlıyor.

           

Birgün bakıyorsunuz, laik sistemi bozacak bir adımla karşılaşılıyor. Ertesi gün, bu kadarı yetmemiş gibi, yeni adımlar atılıyor.

           

Birgün bakıyorsunuz, İnsan Hakları adına ülkenin toprak bütünlüğünü bozacak akımlarla karşı karşıya kalınıyor. Bunu engelleyebilmek için, bu defa tüm özgürlükler kısılıyor. O zaman da olaylar kontrolden çıkıyor,  kısıtlamalar teröristlerin işine yarıyor.

           

Toplum da, her sıkışma veya kargaşada ince ayarın sürekli şekilde asker tarafından yapılmasını bekliyor. Askeri hala rejimin sigortası olarak görüyor.

           

Gelelim işin ekonomik yönüne.

           

Her gelen hükümet, kendi kafasına göre, kendi ideolojisine ve genelde de kendi taraftarlarını zenginleştirmeye yönelik bir ekonomik politika uyguluyor.

 

2001 krizi bu nedenlerle doğmadı mı ?

           

Yıllar boyunca, oy kaygısı daima acı reçetelerin önüne geçti. Çok az lider, oy kaybı pahasına gereken ekonomik kararları alabildi. Hepsi kendi yandaşını veya kazanacağı oy sayısını düşündü.

           

Sonunda ne oldu ?

           

Olay her defasında, ya darbe veya IMF jandarmasının bizleri hapse atması, elimizi kolumuzu bağlamasıyla kapandı. Özal dönemi ve AKP’nin son 2 yılı hariç, Cumhuriyet dönemi böyle geçmedi mi?

           

(Eğer buraya kadar aynı fikirdeysek, anlattıklarımı kabul ediyorsanız, bundan sonrasını okumaya devam edebilirsiniz . Başka bir sayfaya geçmeniz için son fırsattır.)

 

DENGEYİ KORUMANIN

YOLU AB’ DEN GEÇİYOR

           

Hepimizin kafasındaki “sigorta“ yani Silahlı Kuvvetlerimizin müdahelesi artık geçersizdir. Eskiden etkili olan Genelkurmay açıklamaları, Komutan demeçlerinin de ağırlığı giderek azalmaktadır. Büyük bir felaketle karşılaşmadığımız taktirde, hem iç hem dış koşullar, artık  silahlı bir müdaheleyi imkansızlaştırmaktadır. Askeri müdahele altındaki bir Türkiye’nin ekonomik ve sosyal olarak istikrarı bulamayacağı, iç ve dış baskılara dayanamayacağı ortadadır. Bu gerçeği artık TSK da bilmektedir. Eski deneyimlerin ülkeye yarardan çok zarar getirdiğini tekrarlamaya bilmem gerek var mıdır.

 

O zaman geriye hangi “ sigorta veya güvence “ kalmaktadır ?

 

Önümüzdeki 10 yıl iktidarda kalabileceği izlenimini veren AKP mi?

 

Yoksa AKP’den sonra iktidar olabilecek, dinine daha düşkün, daha muhafazakar bir başka parti mi? Veya koşullar değiştiği taktirde, ultra milliyetçi-ulusalcı partiler koalisyonu mu ?

 

Birbirimizi hiç kandırmayalım. Türkiyemizin siyasi geleceği bu partilerin elinde olacaktır.

 

Böyle bir durumda da ince ayarı kim yapacaktır ?

 

Toplumun oylarıyla yapmasını ve sandıktan çıkan oya göre ülkenin yönetilmesini hepimiz istiyoruz da, oy sandıkta durduğu gibi durmuyor. Kimin cebine giriyorsa, bir süre sonra bu insanlar ipin ucunu kaçırabiliyorlar. Adamların başına vuruyor.

 

İşte Avrupa Birliğini bundan dolayı istiyorum.

 

Avrupaya üye olmuş bir Türkiye’de, kimse kafasına estiği gibi ekonomik kararlar alamayacaktır. Kimsa yandaşlarını kollayamayacak, ihaleleri eş dostlarına yöneltmeyecek, oy için bütçenin ağzını açamayacaktır. Ülkenin sadece batısını değil, fakir bölgelerini de zenginleştirmek zorunda kalacaktır.

 

Avrupaya üye olmuş bir Türkiye’de, laik sistemi rayından çıkaracak hiçbir adım atılamayacaktır.

 

Avrupaya üye olmuş bir Türkiye’nin toprak bütünlüğünü kimseler tehlikeye atamayacaklardır.

 

Avrupaya üye olmuş bir Türkiye’yi ne dinci aşırılar, ne de faşist kafalılar yönetebilecektir.

 

1999’daki adaylıktan bu yana gelişmelere bir göz atın, nasıl haklı olduğumu anlarsınız. Daha adaylık sürecindeyken, AB baskısı veya AB’yi tatmin etmek için, siyasi kadroların yıllardır üstesinden gelemedikleri önlemleri ne çabuk alabildiklerini, popülist eğilimlerinden nasıl vazgeçtiklerini görmedik mi ?

 

Türkiye tam üye olduğu zaman bu zorunluklar daha da artacaktır. AB kurallarının dışında kimse hareket edemeyecektir. Kopenhag Kriterleri ekonomik ve sosyal yaşamımızı yönlendirecektir. Kimse şu veya bu gerekçeyle, ülkenin geleceğiyle oynayamayacaktır.

 

Türkiye Cumhuriyetinin korunup kollanması, toprak bütünlüğü ve laik sistem AB tarafından güvenceye alınacaktır.

 

Aksi halde, AB’siz bir Türkiye’de neler olabileceğini düşündükçe, AB’ye tam üyeliğin ülkemize çok daha yarar sağlayacağına inanıyorum

 

Siz ne düşünüyorsunuz ?

 

Görüşlerinizi paylaşın benimle....



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…