MERHABA...
?
Tatil bitti. Yine i? ba?ı yaptım...
?
Bodrum?daydım. Sabahtan ak?ama kada, bol bol denize girdim, güne?lendim, motorla dola?tım ve casus romanları okudum. Bir de ö?leden sonraları uyuma modası çıkardım. Herhalde güne? ve hergün 1-2 saat yüzmenin? verdi?i yorgunluktan olacak, yemek sonrası siesta çok iyi geldi.
?
Günlük rutinim de?i?ti. Dü?ündü?üm? konular farklıla?tı. Kafam bo?aldı. Akülerim ?arj oldu.
?
?imdi, Eylül?ün ilk haftasından itibaren ba?layacak olan yarı?ın startını? beklemenin heyecanı içindeyim. Yerimde? duramıyorum. Zira önümüzdeki dönemin tarihi bir önemi var.
?
Türkiye Cumhuriyetinin son 70 yılının en heyecanlı günlerini ya?ıyaca?ız. 1 Eylül?den Aralık sonuna kadar geçecek hergün ve 17 Aralık günü Brüksel?de alınacak karar, bu ülke?nin gelece?ini etkileyecek.
?
Bakın, adım adım neler ya?ayaca?ız...
?
Eylül ayının iki önemli konu?u olacak.
?
Biri, uzun yıllar? sonrasında Ankara?ya resmi bir ziyaret yapacak olan Rus Devlet? Ba?kanı... Putin?in 2-3 Eylül günlerinde Türkiye?ye ziyareti iki ülke arasında yeni bir sayfa açacak. Rusya öylesine büyük potansiyeli olan bir ülke ki, nedense ekonomik ili?kilerimizi bir türlü gereken noktalara çıkarabilmi? de?iliz. Kar?ılıklı ticaretimiz 10-15 yıl öncesine oranla çok arttı, ancak hala yeterli noktada de?iliz.
?
Bu ziyaret ili?kileri derinle?tirmek için büyük bir fırsat yaratacak.
?
Ardından, İran Cumhurba?kanı Hatemi?nin Ankara ziyareti gerçekle?ecek. Bu gezi de kendi ba?ına çok önemli. İran ile eski ini? çıkı?lı dönemin kapanıp, yeni bir sayfanın en üst düzeyde açıldı?ının tekrarlanması ?eklinde geçecek.
?
Bunlardan sonra, AB?nin geni?lemeden sorumlu komiseri Verheugen?in? kritik? ziyareti var.
?
Avrupa Birli?i Komisyonu?nun Türkiye raporu ?u sıralarda taslak durumunda. ?Verheugen Ankara?da, bu raporun ana hatlarını tartı?acak. 6 Ekim günü açıklanacak olan raporun ilk i?aretleri anılacak.
?
Verheugen?in görü?meleri çok önemli, zira Ankara?daki temasların ardından, taslak durumundaki rapor, teknik düzeyden çıkacak ve Komsiyon?daki 30 komisere da?ıtılacak. Son ayrıntılar, 30?lar tarafından onaylanacak veya eklemeler yapılacak.
?
6 EKİMİN ?NEMİ
DAHA DA ARTTI...
?
6 Ekim?de kamuoyuna açıklanacak olan bu rapor, 17 Aralık günü 25 üye ülke tarafından alınacak kararı tümüyle etkileyecek. Gelinilen son nokta, 25? AB ülke Devlet ve Hükümet Ba?kanlarının, Komisyon raporuna göre karar vereceklerini gösteriyor.
?
Komisyon raporu ne kadar net çıkar ve Türkiye ile katılma müzakerelerine hangi tarihte ba?lanabilinece?ini belirtirse, üye ülkeler bu tavsiyeye uyacaklar.
?
Ba?ka bir deyi?le, 17 Aralık doru?unda alınacak karar, büyük oranda 6 Ekim günü belirlenecek.
?
AB Komisyonları bu tip raporlarını mümkün oldu?unca gri renkte yazarlar. Siyaz-beyaz bir sonuç vermezler. Nedeni de, Hükümet ve Devlet Ba?kanlarına geni? bir manevra alanı bırakmak istemeleridir.
?
Ancak, bu defa durum biraz farklı. Zira Türkiye, hiç de?ilse ka?ıt üstünde, Kopenhag Kriterlerine uyum sa?ladı. Yani, müzakerelerin ba?lama ko?ulunu yerine getirdi. Geriye,?? uygulamadaki bazı aksaklıklar ve son bir uyum paketi kaldı.
?
Müzakereye ba?layan hiçbir ülke (özellikle son katılan adaylar) Kopenhag Kriterlerine yüzde yüz oranında uyum sa?layamamı?lardır. Hatta bazıları, tam üye olmalarına ra?men uyum çalı?malarını tamamlayamamı?lardır. Bu,? uzun vadeli bir süreçtir. Dolayısıyla, AB Komisyonunun? Türkiye ile müzakereleri ertelemesi için elinde önemli hiçbir gerekçe kalmamı?tır.
?
ANCAK, UYGULAMA
HAYATİ ?NEMDE...
?
Bütün bunlar ka?ıt üstündeki gerçekler. Bir de madalyonun öbür yüzü var. Yani çıkarılan tüm yasalara ra?men? alı?kanlıkların bırakılamaması ve polis, savcı-yargıçların kimi zaman ileti?im eksikli?inden, kimi zaman da bilinçli olarak eski uygulamaları sürdürmeleri tehlikesi...? Hem adalet mekanizması, hem de medya?nın bu konularda son derece duyarlı olmaları gerekiyor.
?
Yüzdük yüzdük i?in sonuna geldik.
?
Dört yıldır müzakereleri ba?latmak için çırpınıyoruz. Avrupayı büyük bir baskı altında tutuyoruz. Kendi kalemize bir son dakika golü atmazsak, Türkiye?nin 2005?te Avrupa ile tam üyelik müzakerelerine ba?laması i?ten bile de?il.
?
Asıl büyük de?i?im de, bundan sonra ya?anacak.
?
Yine her?ey bize ba?lı.
?
E?er bizler istiyorsak, içerdeki siyasi riskleri ?imdiye kadar oldu?u gibi sırtlanabilirsek, müzakereler normal süresinde (5 yıl) bitebilir. Yoksa, İspanya ile oldu?u gibi, 8 yıl sürebilir.
?
Benim tahminim, anormalliklerle kar?ıla?madı?ımız? taktirde, Türkiye?nin en geç 2015 yılında Avrupa?ya tam üye olabilece?i yolunda.
?
?ocuklarımız ve torunlarımız bizden çok daha rahat ve müreffeh bir Türkiye?de ya?ayacaklar. Ekonomik ve Siyasi krizler, her 10 yılda bir kar?ıla?ılan darbeler tarihte kalacak.
?
Bundan daha güzel , bundan daha heyecan verici geli?me ne olabilir ki... Tatil dönü?ü, i?te bu ümitlerle kolları sıvıyorum.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|