Mehmet Ali Birand
 
Cem: Yeter artık kesin bu kavgayı...
 
 
Dışişleri Bakanı genelde son derece sakin bir insandır. Bu defa AB ile ilgili cepheleşmenin keskinleşmesi ve kavganın artmasına ilk defa sert tepki gösterdi. Haklı. Ben dahil, kışkırtmalara direnemedik, heyecanlarımızla hareket ettik.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem şu sıralarda son derece rahatsız ve aynı derecede de kaygılı. İki saat boyunca, hem AB ilişkileri, hem diğer sorunlarla ilgili kaygı, kuşku ve görüşlerini paylaştı. Bunların bir bölümünü, CNN TÜRK'te dün yayınlanan MANŞET programında izlediniz…

Dışişleri Bakanını uzun yıllardan beri tanırım.

Son derece sakin, sinirlense dahi göstermeyen bir kişiliği vardır. Bu defa çok farklı bir İsmail Cem ile karşılaştım.

Hem kızgın, hem de kaygılıydı.

Bu gidişle, sonunda duvara çarpılacağı, bunca emeğin boşa çıkacağı kaygısını taşıyordu.

Aynı zamanda da kızgındı. Hiç gereği yokken tartışmalar çıkarılmasından, tartışma yerine kavga ortamına girilmesinden dolayı ateş püskürüyordu. İsmail Cem'in ateş püskürmesi dahi nazaket çizgilerini aşamadığından dolayı, uyarıları belki bugünkü gazetelerin manşetlerine çıkamayacak, ancak hepimizi bir defa daha düşündürecek nitelikte.

Eminim, içinden “yetti artık” diye bağırmak geliyordu, ancak yine de kendine hakim şekilde, siyasi partiler ve medya'daki AB kavgasının bitmesi gerektiğini tekrarladı, vurguladı, altını çizdi…

Yaşanan gerilimin, MHP başta siyasi partiler arasındaki polemiğin, medya'daki küfürleşmeye varan kavganın hemen durması gerektiğini söyledi:

“Bu gidiş hem kendimize hem AB ile ilişkilere zarar vermeye başladı… Bu gereksiz kavga derhal bitmeli… Kavga ederek bir yere varamayız… Böyle giderse herkesin başı derde girecektir… Bindiğimiz dalı kesiyoruz… AB kimseyi aldatmıyor. Türkiye'yi bölmek kimin ne haddine düşmüş?”

İsmail Cem'in dikktaleri çektiği birkaç nokta daha var ki, son derece önemli.

- Türkiye'nin uyum reformlarını AB'ye ödün vermek için değil, kendi sağlığı için yapmak zorunda olduğudur.
- AB Türkiye'ye birşey dayatmamaktadır. Tam üye olmak isteyen biz olduğumuza göre, klübün kurallarına uymak zorunluğu vardır.

Diğer önemli saptaması da, kamuoyunun (özellikle siyasi partiler ve medya) kendi kendine korkular yaratması (özellikle bölünme sendromu) ardından kendi yarattığı hayaletlerle kavga etmeye başlaması.

Çok doğru…

Kimsenin aklından geçmeyen komplo teorileri üretiyor, sonra da bu olasılık veya varsayımlara dayanarak cepheleşiyor, birbirimize giriyoruz.

Kürtçe öğrenim ve Kürtçe yayın hakkı ile ilgili tartışmalar bunun tipik örneğidir.

Daha ne olduğu, ne anlama geldiği tam olarak anlaşılmadan, birbirimizi boğazlıyoruz. Vatan hainliğinden tutun da, faşistliğe, AB lobiciliğine kadar etrafı kırıp geçiriyoruz. İçeriğini değil, işin zarfını ve sloganlarını konuşuyoruz.

İsmail Cem, idam konusunda son derece net. “İdam cezası mutlaka kalkmalı, ancak tartışması bugün yapılmamalıydı…” diyor. Ağustos-Eylül'e kadar zamanımız olduğunu, aradaki süreçte hazmederek, olgunlaştırarak bir sonuca varabileceğine inanıyor.

Ankara'daki siyasi çevrelerdeki havaya göre, son haftalardaki gerilim, Mesut Yılmaz'ın uyum sürecini hızlandırmasından, Tansu Çiller'in de fırsattan yararlanıp işi kızıştırmasından kaynaklanıyor. “Hiç gerek yoktu, MHP'yi köşeye ittiler. HADEP'in oylarına göz diktikleri için böyle hareket ediyorlar. Demokrasi havariliği yapıyorlar” diyenler de var. Oysa Mesut Yılmaz'ın acelesi, yıl sonunda AB'den tam üyelik müzakerelerini başlatma tarihi alabilme isteğinden kaynaklanıyor. Türkiye'nin acelesi olduğu için koşuluyor. Böylesine hazırlıksız ve demokrasi konusunda hantal bir toplum da ister istemez sapır sapır dökülüyor.

BİRAZ DAHA SOĞUKKANLI OLMALIYIZ…

İsmail Cem haklı.

Birden bire heyecanlara kapıldık.

Gereksiz bir cepheleşme ortamına girdik.

Soğukkanlı davranmak, adımlarımızı atarken, bizden farklı düşünen insanların da görüşleri olabileceğini hesaba katmamız gerekiyor.

Somut veriler üstünde tartışmak yerine, küçük beyinli Kuş ve cahil bir marjinal takımının kışkırtmalarına kendimizi kaptırttık. Bu oyuna gelmemek gerekirdi.

Hiç değilse, İsmail Cem gibileri var da, sağduyulu uyarılarla işler çığrından çıkmadan, treni rayına oturtuyor.

Aslında herkes Türkiye'nin daha güçlü olmasını istiyor. Ayrıldığımız nokta, bu hedefe gidişte kullanacağımız yöntemler.

Bir bölümümüz en kestirme ve iyi yolun AB'den geçtiğine inanıyor, diğer bölümümüz yine AB ile ancak daha yavaş, daha temkinli giderek ulaşilabileceğini düşünüyor. Marjinal kalanlar ise hiçbirşeyin değişmemesi ve Türkiye'nin içine kapanık yaşamasını savunuyor.

Herkesin kendine göre haklı noktaları var.

Acaba uzlaşı bulunamaz mı?

Gayet tabii bulunur.

Yeter ki, birbirimize hakaret etmek, çamur atmak yerine, somut veriler ve ayrıntılar üzerinde tartışalım. Birbirimizi vatan haini, casus veya işbirlikçi olmakla suçlamak yerine, ülke'nin en kısa yoldan, hakettiği yere ulaşmasına çalışalım.

Görüş ayrılığına düşelim, ancak birbirimizi vurmayalım… Yoksa hakaretleşmek o kadar kolay ki… Ne dersiniz?


Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…