Kıbrıs görü?melerinin pazarlık bölümü ?imdi ba?lıyor. E?er Klerides, AB üyeli?ini cepte keklik görür ve ona göre tutum alırsa, çok hata eder. AB ba?kentlerindeki hava de?i?iyor.
Kıbrıs görü?melerinin ilk bölümü bitti.
Bu süreçte taraflar ?çözüm ? denince ne kastettiklerini ortaya koydular. Kendi açılarından ideal çözüm formülünün ne olması gerekti?ini birbirlerine anlattılar.
Türk tarafı, iki ayrı egemen devlet kurulmasını, bu iki devletin zayıf yetkilerle donatılmı? bir federal devlet ?apkası altında; dı? dünyaya kar?ı ise tek bir hüviyetle çıkması fikrini sürdürdü.
Rum tarafı, federal devlet yetkilerinin güçlü olmasını, iki bölge'nin yetkilerinin zayıf olması görü?ünü tekrarladı.
?zetlemek gerekirse, eski tas eski hamam, birbirlerini denediler, elense çektiler ve ayrıldılar.
?imdi ikinci dönem görü?meler ba?layacak.
Bu defa gerçek pazarlıklara girilmesi bekleniyor.
Denkta? ve Klerides'in bilmeleri gereken en önemli nokta, eskisi gibi ?sadece benim istedi?im olmalı? tutumunu sürdürdükleri taktirde, treni kaçıracaklarıdır.
Ancak bu treni kaçıranlar kendileri olacaktır. Zira böyle bir olasılıkta araya büyükler girecektir. ABD ve AB harekete geçecektir. Kimseyi tatmin etmeyecek çözümler üreteceklerdir. Ankara ile Atina büyük baskı altına alınacak ve Batılı güçlerin çözüm formülünün kabul edilmesi kavgası ba?layacaktır. Böyle bir durumun sorumlusu da iki lider olacaktır.
Kıbrıs sorunu önümüzdeki aylarda ?u veya bu ?ekilde çözülecektir.
Ya taraflar anla?acaklar ve birlikte AB'ye tam üye olacaklar. Bu ?ekilde Ege'de barı? kurulacak veya bölgedeki gerginlik artacaktır. Karga?a, gerilim daha fazla askeri harcama ve büyük ekonomik kayıplar ya?anacaktır. Hem biz, hem de Yunanlılar büyük zararlara u?rayaca?ız.
Bu açıdan baktı?ımızda, Kıbrıs'ta çözüm arayı?larının, sadece Denkta? ve Klerides'e bırakılamayacak kadar hayati oldu?u ortaya çıkmaktadır.
BİRİLERİ BU KONUYA SAHİP ?IKMALILARDIR?
1960'ta çözüm, dönemin iki Dı?i?leri Bakanı Zorlu ile Averof'un BM kafeteryasında, bir sigara paketi üstüne küçük notlar alarak ba?lattıkları pazarlık süreci sonunda bulunmu?tur. Menderes ile Karamanlis , daha önce Atatürk ile Venizelos'un yaptıkları gibi, kar?ılıklı ödünlerle sorunu a?mı?lardır.
Bugün de bir ?ans vardır.
Atina'da Simitis gibi, gerçekçi ve ülkesinin uzun vadeli çıkarlarını, AB'de ve ekonomik zenginle?mekte gören bir ba?bakan vardır. Türkiye ile iti?mekte ve gerilimde de?il.
Ankara'da, gerçekçi yakla?ımlarıyla ön plana çıkan Ecevit ve ona hayati destek veren koalisyon ortakları.
Simitis ile Ecevit'in tek zorlukları, her iki taraftaki radikal muhaliflerdir. Yılların alı?kanlıkları, ulusal onur söylemi arkasına saklanarak politika yapmak ve kaybedilmek istenmeyen avantajlar için direnen kesimler?
Türkiye ve Yunanistan, geleceklerini Kıbrıs ipote?i altına almak istemiyorlarsa harekete geçmek zorundadırlar. Ba?kentlerde birilerinin Kıbrıs'a sahip çıkmaları ve sahayı sadece Denkta? ile Klerides'e bırakmamaları gerekmektedir.
2'NCİ ANAHTAR RUMLARIN ELİNDE?
Kıbrıs çözümünde iki anahtar vardır.
Biri Türklerin, di?eri Rumların elindeki.
Türk tarafının, nasıl ?her istedi?im aynen kabul edilmelidir? dememesi gerekiyorsa, Rum tarafının da ?Ada'daki gerçekleri kabullenmesi? gerekmektedir.
İki ayrı devlet'in (egemen olmaları ?art de?il) kendi kendini yönetece?i, birinin di?erinin i?lerine karı?mayaca?ı ve her ikisinin birlikte olu?turacakları zayıf yetkilerle donatılmı? bir federal yapıdan ba?ka çözüm olamaz.
Denkta?, önemli bir adım atarak çözüme giden yolu açmı?tır. ?imdi sıra Klerides'tedir., 1974 öncesine dönü?ün imkansızlı?ını artık kabul etmeli ve bugünkü gerçekleri yansıtacak bir çözüm ile ortaya çıkmalıdır.
E?er Rum tarafı, ?Nasıl olsa AB üyeli?ini garantiledik. Atina arkamızdayken, neden ödün verelim? mantı?ı ile hareket ederse, hepimiz kaybederiz. ?stelik Klerides yanılmı?ta olur.
Denkta?'ın ön ko?ulları kaldırmasından bu yana AB ba?kentlerinde ve Brüksel'deki hava de?i?meye ba?lamı?tır. ?imdi gözler Rumlara dönmekte ve onların atacakları adımlar daha dikkatli biçimde incelenmektedir.
AB komisyonunun Kıbrıs konusunu yakından izleyen üst düzey bir yetkilisinin, bana ?Rumlar, tam üyel?i cepte keklik gibi görürlerse çok hata ederler? demesi bo?una de?ildir.
Kıbrıs'ı iç politika çeki?meleri ve içi bo? güç gösterilerine heba etmememiz gerekir.
* * *
KOMİKLİ?İN BU KADARI DA FAZLA?
Son günlerde ben dahil kimi gazetecilerin, AB Büyükelçisi Karen Fogg ile yazı?ması, bazı kö?e yazarlarının moda konusu oldu. AB aleyhtarı cephe tarafından ba?latılan bu ?antaj kampanyasının amacı belli. İnsanları korkutmak, lekelemek ve susturmak. Ancak ba?arılı olamayacaklar.
Yarınki yazımda benden bir açıklama bekleyen okurlarıma Karen Fogg'a neden haber gönderdi?imi, adı geçen e-mail'lerde neyin tartı?ıldı?ını ve Fogg'un bana neden sweetheart dedi?ini anlataca?ım.
?o?unuza bu tip bir yazı komik gelebilir. Ancak ne yapalım ki komik bir ortamda, komik insanlarla, komik konuları tartı?ıyoruz. İlgileniyorsanız yarın yine bu kö?ede bulu?alım.