Neresinden bakarsanız bakın, mantık, Türkiye ileYunanistanın sorunlarını çözüp sıkı bir i?birli?ine girmeleri gerekti?ini gösteriyor. Simitis Türkiye için ?anstır. Ecevit'te Yunanistanın ?ansıdır. Bu fırsat ba?naz muhaliflere teslim olunup kaçırılmamalı.
Siz Türkiye veya Yunanistanın Ba?bakanı olsanız acaba ne karar verirdiniz? Etrafınıza ve ülkenin durumuna baktı?ınızda, acaba kom?unuzla gerginli?i mi, yoksa sorunları çözüp güçlerinizi birle?tirmeyi mi tercih ederdiniz?
Manzara çok net:
1. Türkiye ve Yunanistan, önümüzdeki 15-20 yılda çıkabilecek olası sava?ların tam göbe?inde oturan iki ülkedir. Bir yanda Balkanlar, yanı ba?ında Orta Do?u, öbür tarafta Kafkaslar. Bütün i?aretler, bu bölgenin kaynayaca?ını ve ABD-AB ve Rusya arasında bir çeki?me bir çeki?me alanı olaca?ını göstermektedir. Küçük sava?lar, büyük müdaheleler buralarda ya?anacaktır. Türkiye ile Yunanistan?da direkt veya dolaylı ?ekilde bu geli?melere bula?acaklar veya zorla bula?tırılacaklardır.
2. Türkiye büyük bir krizden geçmektedir ve ekonomisini yeniden yapılandırma sürecine girmi?tir. Bu süreç en az 10 yıl sürecektir. Tünelden çıkana kadar da ne gerginli?e ne de ekonomisini sıkı?tıracak ekstra bir harcamaya tahammülü vardır. Tam aksine, daha fazla ihracat yapmak, daha fazla turist çekmek, ba?ta Savunma olmak üzere daha fazla tasarruf yapmak zorundadır.
Yunanistan Euro'ya katılmı?, 2004 Olimpiyatlarını yapacaktır. ?lkenin tüm kaynaklarını ekonomisini, dolayısıyla parasını güçlendirmeye harcamak zorundadır. Bölgedeki en ufak bir gerginlik, bu ince dengeyi bozar ve Yunanistanın yıllardır gerçekle?tirdi?i zenginle?me sürecini durdurur. Bir yol kazası ile kar?ıla?ırsa, AB'nin milyarlar döküp bu ülkeyi kurtaraca?ını da beklememek gerekir.
3. Türkiye'nin di?er temel sorunu, bir yandan Güneydo?u'yu kalkındırmak, Kürt milliyetçili?ini kontrol altına almak ve bölgedeki siyasalla?an Kürt ba?ımsızlık hareketleri gözetlemek; öte yandan da Radikal İslamcı geli?meleri denetimde tutmaktır. Bütün çabasını ve ekonomiye ayırdı?ı kaynaklardan geri kalanını bu noktaya yönlendirmek zorundadır.
Yunanistan için de bir türlü kurtulamadı?ı terör gruplarını temizleme çabası ön plana çıkmaktadır.
4. Türkiye, belki bugün alım gücü zayıf, ancak yarın devle?ecek bir pazardır. Genç ve enerjik toplumu, konumu ve dı? politika-güvenlik açısından nüfuzlu bir ülkedir.
Yunanistan, alım gücü yüksek ancak küçük bir ülkedir. Daha zenginle?mek için, derinli?i ve potansiyeli olan müttefiklere ihtiyacı vardır.
5. Türkiye , daha zenginle?ebilmek, güçlenmek için AB'ye katılmak istemektedir.
Yunanistan, özellikle Türkiye açısından AB'nin anahtarını elinde tutmaktadır.
GELİN, ?İMDİ SİZ KARAR VERİN
Siz bu ülkelerden birinin Ba?bakanı olsanız, önünüze yukarıdaki gibi (daha geni?letilebilir tabii) bir liste konsa ne dersiniz?
Türkiye ile Yunanistanın kavga etmek, birbirlerini çelmelemek yerine kolları sıvayıp, i?birli?ine girmeleri gerekti?ine karar vermez misiniz?
Bu iki ülke bölgesel bir ortaklı?a karar verse, hem ekonomik, hem de askeri yönden önemli bir güç olu?tururlar.
İnsanın aklına, ??acaba dı? güçler bu olasılı?ı görüp, iki ülkenin arasının açılması için özel bir çaba mı harcıyorlar? sorusu bile geliyor.
Oysa, tam aksine bu iki ülkeyi yönetenler vizyonsuzluk ve akılsızlıkları yüzünden, kendi bindikleri dalları kesiyorlar. Yıllardan beri gerçekleri ve 2000'li yılların neler getirdi?ini göremiyorlar. Hala geçmi?te ya?ıyorlar.
Genç ku?aklar ise, artık yeni bir dönemin ba?latılmasını istiyor. Artık Kıbrıs sorunu, 12 mil, kıta sahanlı?ı, Kardak-İmia veya Adaların silahlandırılması gibi saçmalıklardan kurtulmayı arzuluyorlar. Bu zincirlerin çözülmesini dü?lüyorlar.
E?er Yunanlılar ve Türklerin birbirlerinin topraklarında hala gözleri varsa, sınırları de?i?tirmek istiyorlarsa, o zaman ba?ka. O zaman, daha fakirle?meyi, bölgede güç olmak yerine cüce birer ülke statüsünde kalmayı tercih ediyorlar demektir. Buna da hakları yoktur.
E?er birbirlerinin topraklarında gözleri yoksa, geni?leme hesapları yoksa, hiç zaman harcamadan aralarındaki sorunları çözüp, kar?ılıklı güven ortamı yaratmaktadırlar.
Kıbrıs'ta, 74 öncesine dönmeyen ve bugünkü gerçekleri yahsıtan bir çözüm bulmak zor mu?
Ege'de büyük bölümü, yıllar içinde kar?ılıklı ku?kulardan olu?an ve psikolojik duvarlarla örülmü? sorunların üstesinden gelmek imkansız mı?
Hayır.
Yeter ki uzun vadeli çıkarları dü?ünüp, kar?ılıklı özveride bulunulsun.
??Z?M YOLLARI BİLE HAZIR?
Ege'de sorunlar ikiye ayrılabilir.
Kıta sahanlı?ı ve Kardak-İmia Adalet Divanına götürebilir.
Geri kalanlar da ikili görü?melerle çözülebilir.
- Türkiye, gri bölgeler söylemini bıkarır; Ege Ordusunu ya la?veder veya ba?ka yere çeker; Yunanistanın adalarını savunma amaçlı silahlandırmasına itirazı bırakır; 12 mile çıkılmasını Sava? Hali ilan eden Meclis kararını iptal eder; Patrikhane ile ili?kilerini normalle?tirir.
- Yunanistan, hava sahasındaki 10 mil'den vazgeçer; denizde 12 mile çıkarmayaca?ı sözünü verir.
Her iki ülke sınırların de?i?meyece?ini vurgulayan bir saldırmazlık ve i?birli?i anla?ması imzalarlar.
Böyle bir sonuç Türkiye'nin de, Yunanistan'ın da önünü açar.
BA?NAZLARA MAHKUM OLMAYALIM
Bu senaryonun gerçekle?mesini engelleyecek tek güç, Türkiye ve Yunanistan'daki tedavisi mümkün olmayan muhaliflerdir.
Türkiye'de Yunanistan ve Patrikhane'nin bir ?eytan koalisyonu olu?turdu?una ve geni?leme politikasından vazgeçmeyeceklerine inananlar vardır.
Yunanistan'da da tüm kötülüklerin Türkiye'den kaynaklandı?ına inananların sayısı az de?ildir.
Artık her iki ülkeyi de bu ba?naz azınlı?ın rehinesi olmaktan kurtarmayılız.
Bunun için gerekiyorsa medya'da yardımcı olmalı ve ta? kafaların hamaset dolu nutuklarına, komplo teorilerine yüz vermemelidir.
E?er i?leri kola?la?tıracaksa, bırakın Yunanlılar ?Ege'de sadece tek sorun var. O da kıta sahanlı?ıdır? desinler.
Her iki taraf ödün versin, İ? ki sonuç alınsın?
Bugünkü Yunan hükümeti, bir çözüm için en uygun taraftır. Simitis, vizyonu olan, ciddi ve Türkiye ile i?birli?inin ülkesine ne kazançlar getirebilece?ini gören bir Ba?bakandır.
Ecevit'li bugünkü koalisyondan ba?kası da böyle bir anla?mayı imzalayıp TBMM'den geçiremez.