Mehmet Ali Birand
 
M.ALİ TALAT’IN REYTİNGİ ARTIYOR
 
 


 

M.ALİ TALAT’IN

REYTİNGİ ARTIYOR

 

KKTC Başbakanı M.Ali Talat’ın, yeni göreve başlamasından bu yana hergeçen gün prestiji ve reytingi biraz daha artıyor.

 

Muhalefet yıllarında hpepimizin alıştığı Kıbrıs söyleminin dışına çıkan bir politikacıydı. Ankara’nın politikalarına zaman zaman karşı çıkar ve derin devleti son derece rahatsız ederdi. Denktaş’ı en sert eleştirenlerin başında gelirdi. Damia çözümden yana b tutum aldı. Çekinmeden Rumlarla temas kurdu. Bu yaklaşımından dolayı da gözden düştü. Askeri çevreler ve dışişlerinden “haklı davaya ihanet eden politikacı” diye nitelendirildi. O kadar ki, Ankara’da iktidar olanlar Talat’tan uzak dururlardı.

 

Halk ise, M.Ali Talat’ı seçti ve Başbakan yaptı.

 

Herkes merak içindeydi. Hele böylesine bir süreç içindeyken Talat nasıl dvranacaktı? Denktaş ile ilişkileri nasıl gelişecekti? Eskisi gibi aykırı tutumlarını sürdürecek miydi?

 

Kuşku ve kaygılar kısa sürede boş çıktı.

 

Talat özellikle Denktaş’a karşı son derece sayfılı davrandı. Serdar Denktaş ile kurduğu koalisyonda bile, zorlama yapmadı. Geri  planda kalmayı tercih etti.

 

İzlediği politikalar gayet dengeli, konuşmalar tam bir devlet adamına yakışır düzeyde.

 

Görüşmelerdeki tutumunda gayet yapıcı olduğu belirtiliyor.

 

Kullandığı Türkçe, seçtiği kelimeler ve mantık yapısıyla da, sözleri anlaşılan bir lider konumuna giriyor.

 

Belki Talat hep böyleydi de, biz farkında değildik veya şimdi değişmeye başladı. Ancak ne olursa olsun, M.Ali Talat artık Kıbrıs Türk toplumunun gelecek vadeden genç liderleri arasında sayılıyor.

 

 

 

 


 

CHP, AB YANLISI

İSE AÇIKÇA GÖSTERSİN

 

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Hürriyet ekibiyle konuşurken, partinin  dış politika sözcüsü konumuna getirdiği Onur Öymen’in, genel yaklaşımı ile ilgili eleştirileri yanıtladı ve “CHP, AB’ye karşı değildir. Hele Onur Öymen, 95 yılındaki Gümrük Birliği anlaşmasının mimarlarından biridir. CHP’nin AB karşıtıymış gibi gösterilmesi medya’nın tutumundan  kaynaklanıyor. Bize karşılar ve gerçekleri saptırıyorlar” dedi.

 

Koskoca medya’nın her işini bırakıp CHP’nin mesajlarını  kasten çarpıtması mantıklı mı? Söz konusu değil. Sorun medya’dan değil, CHP’nin söyleminden kaynaklanıyor.

 

Baykal belki farkında değil, ancak CHP’nin Kıbrıs’ta çözüme karşı ve AB’yi istemediği  izlenimi çok yaygın. Öylesine yaygın ki, birçok CHP’li partisine kızgın. Yerel seçimlerde AKP’ye oy vereceklerini söyleyenler dahi var. Demek ki ortada bir yanlışlık var.

 

Ya Onur Öymen yanlış mesajlar veriyor veya CHP gerçekten  Kıbrıs ve AB’ye karşıt politikalar uyguluyor.

 

Eğer Baykal çok ısrarlıysa, o zaman partisinin tutumunu doğru dürüst açık-seçik şekilde açıklasın.  Öymen gibi sürekli negatif mesajlar veren biri yerine, daha net konuşan bir sözcü bulsun. Yoksa şikayet etmesinler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ATO BİLİYOR DA,

DEVLET BİLMİYOR MU?

 

Ankara Ticaret Odası “Altın fırsatlar” adlı bir rapor yayınladı. Buna göre, Türkiye 6 bin 500 ton altın rezervine sahip, bu rezervin 150 milyar dolarlık bir değeri var. Raporda, rezervin kullanılması durumunda  ülke ekonomisine 300 milyar dolarlık katma değer sağlayacağı belirtildi. Açıklamada, Türkiye’nin sahip olduğu altın rezerviyle dünyada en fazla altın rezervine sahip ikinci ülke konumunda bulunduğu kaydedildi. Türkiye’nin altın konusunda dış ülkelere bağımlı olduğu kaydedilen açıklamada, sadece 2000 yılında 205 ton altın ve 113 ton gümüş ithal ederek 2 milyar dolar, 1991 yılından 2001 yılına kadar olan 10 yıllık dönemde bin 350 ton altın ithal ederek 15 milyar dolar parayı yabancı ülkelere ödediği vurgulandı.

 

Rapor herkesin dikkatini çekti, ancak, benim anlayamadığım bir nokta var.

 

ATO böylesine bir servetin üstünde oturduğumuzu biliyor de, Devlet bilemiyor mu?

 

Biliyor ise, neden harekete geçmiyor.

 

İşin içinde bir gariplik var.

 

Ya ATO abartıyor veya Devlet kuruluşları uyuyor.

 

MTA bunca bilgi ve imkanlarına rağmen böyle bir serveti görmezden mi gelecek?

 

Ben inanamıyorum.

 

ATO bundan önce de, Türkiye’de petrol çok ancak  çıkartılmıyor diye bir rapor yazmış ve sonu gelmemişti. Bir Ticaret Odası böylesine spekülasyonlara açık raporlar hazırlıyorsa, durum ciddi demektir. Ayıptır.

 

                                  

 


 

IRAK’TA TÜRKİYE’NİN

HİÇBİR ETKİSİ KALMADI

 

Türkiye, yıllar öncesine dayanan ve Kuzey Irak’ta uygulanan yanlış  politikalarının faturalarını şimdi ödüyor.

 

Açıklanan geçici Anayasaya şöyle bir göz atmanız yetiyor. Ankara’nın duyarlık gösterdiği unsurların çok büyük bölümü dikkate dahi alınmamış.

 

Daha da önemlisi Türkmen’lerin izine rastlanmıyor.

 

Bizler durmadan Kırmızı Çizgiler çizdik. Olmazsa olmaz diye nitelediğimiz politikalar ürettik. Sadece konuştuk, ancak bu politikaların uygulanamayacağını görmedik.

 

Kuzey Irak’a sadece askeri açıdan, güvenlik kaygısı ile baktık. Orada  yaşayan insanları dikkate almadık. Uluslararası ilişkilerin sürekli değişim içinde geliştiğini görmezden geldik. Bizim dediğimiz dedik idi ve MGK’da saptanmış politikalar değiştirilemezdi.

 

İşte buyrun, bugün bakın ve sonuçtan memnun olun.

 

Türkiye’nin son yıllardaki Kuzey Irak politikalarını oluşturanların başarısı ortada (!).

 

Bugün Irak’ta, İran ve Ürdün’ün etkisi Türkiye’den çok daha büyük.

 

Yazık değil mi?

 

                                              

 

 


 

KIBRIS’I KAYBETMEK

RUMLARI ÇILDIRTIYOR

 

Rumlar, Annan planını durdurma konusunda son derece kararlılar. Bu planın Türk tarafına büyük avantajlar getirdiğini, ellerinde olmayan bir çok olanağı  verdiğini bizlerden çok iyi gördükleri için büyük tepki içindeler.

 

Onları  asıl çıldırtan, 74 askeri harekatına rağmen ellerinde tutmayı ve tüm nimetlerinden yararlanmayı başardıkları “Kıbrıs Cumhuriyetini” kaybetmeleri.

 

Bugüne kadar, bu Cumhuriyet sayesinde  Kıbrıs’a hakim olmuşlar ve Elenizm  bayrağını dalgalandırmışlardı. Şimdi bu Cumhuriyet ellerinden gidiyor. Yeni bir Cumhuriyet kuruluyor ve artık tek başlarına değiller. Kıbrıs’ı Türklerle paylaşmak zorunda bırakılıyorlar.

 

İşte onları çıldırtan bu... Bundan dolayı Annan planını öldürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Nasıl olsa Avrupa Birliğine üye olacakları varsayımından hareket edip,  Annan yaklaşımını baltalıyorlar. AB’nin de kendilerine göz yumacağını sanıyorlar.

 

Oysa büyük hata ediyorlar.

 

Avrupa Birliği ve ABD, Kıbrıs’ta böylesine bir çözüm fırsatı yakaladıktan sonra, Rumlar Cumhuriyetlerini korusun diye, işin ucunu bırakmazlar. 1 Mayıs öncesinde ne yapar ederler ve Papadopulos’a çözümü kabul  ettirirler.

 

Dahası da var.

 

Rumlar, referandumda HAYIR oyu verdikleri taktirde dahi Annan planından kurtulamayacaklar. Böyle bir olasılıkta da, KKTC kazanacak. Daha doğrusu AB ne yapacak edecek ve KKTC’yi eşit konuma getirecek. Kaybeden yine Rumlar olacak.

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…