312 ve 159' un nasıl olmasını tartı?ıyoruz, bazılarımız "aynı maddeler AB ülkelerinde de var" diyor, ancak AB' nin bu geli?melere nasıl baktı?ı pek bilinmiyor. Aynı ?ekilde, AB' nin PKK ve DHKP-C' ye yakla?ımını anlamak güç. Sizin için ara?tırdım. Merak ediyorsanız, beni okuyun!
?nce, ya?adı?ımız günleri genel bir çerçeveye oturtalım.
??
1. Türk kamu oyu artık rahat etmek istemektedir. Geçmi? yıllardaki gibi, mu?lak yazılmı? yasalar nedeniyle olduk olmadık insanların mahkemelere verilmesi ve mahkum olmalarıyla sonuçlanan bir ortama geri dönmek istenmemektedir. Ele?tiri ile hakaret, fikir özgürlü?ü ile teröre te?vik arasındaki sınırların iyi çizilmesi, yargıçların farklı kararları sonucu uygulamalardaki çarpıklıklarla kar?ıla?ılmaması arzulanmaktadır.
2. Türkiye' nin AB ile ili?kilerinde acelesi var. Bu yılın sonuna kadar Kopenhag kriterlerine uyum sa?lanıldı?ı taktirde, tam üyelik müzakerelerinin ba?lama tarihini saptama ?ansı yükselecektir. Bu gerçekle?mezse, uzun bir bekleme sürecine girilecek ve tüm çabalar bo?a gidecektir.
Bu iki veri konusunda aynı fikirdeysek, devam edelim...
?
?312 ve 159 konusunu kendi aramızda tartı?ıp duruyoruz. Bu arada bazılarımız, hemen hemen aynı " korunma maddelerinin" AB ülkelerinde de geçerli oldu?unu belirtiyorlar. Ancak dikkat, AB ülkelerindeki yasalar bizdekiler gibi soyut de?ildir. Yargıçlar önlerine gelen maddelerde neyin hedeflendi?ini çok açık ?ekilde anlayabilirler. Ayrıca , yargıtayların yayınladıkları içtihat' lar da açık seçiktir. Yani yargıçlar arasında karar farkı olmaz.
??
MHP, bu metinlerin yargıçlar tarafından olumlu yönde yorumlanaca?ına güveniyor. Eski farklılıkların görülmeyece?ine inanıyor. Oysa bunun hiçbir güvencesi yok. Geçen yıllardaki uygulamaları hala hatırlıyoruz. Aynı konuda ve aynı maddeyle ilgili olarak, bir yargıcın verdi?i bir kararın tam tersini bir ba?ka yargıç verebiliyordu. ?stelik yargıçlarımızın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına uyum sa?lamak gibi bir duyarlıkları yoktur. Hatta bir bölümü, AİHM kararlarının farkında bile de?illerdir. Bundan dolayı, yasaları? bu yazım ?ekliyle " yargıçlarımıza emanet edemeyiz."
??
Avrupa Birli?i yetkilileri ile konu?tu?unuz zaman, 312' nin bazı AB ülkelerinde bulundu?unu do?ruluyorlar. Ancak bizim bilmedi?imiz husus, o ülkelerde 312 inci madde, azınlıkları ço?unlu?a kar?ı korumak için kullanılıyor. Farklı görü? sahiplerinin ço?unluk tarafından yutulmaması, itilip kakılmaması amacıyla konmu?. Irkçılık, yabancı dü?manlı?ı bu ?ekilde engellenebiliyor.
??
Bizdeki uygulama ise tam tersi.
??
Biz, azınlık görü?leri susturmak ve devleti tehdit eder duruma girmemesi için 312' yi kullanıyoruz.
??
Yine AB ülkelerinde hiçbir zaman soyut kelimeler yok.
??
?rne?in "kamu düzenini bozma olasılı?ı" yerine "kamu düzenini bozma tehlikesi" cümlesinin konulması ( yakın ve açık tehlike) durumunda Kopenhag kriterlerine daha yakınla?ılaca?ının altı çiziliyor.
?
159 konusunda ise daha geni? bir makyaj gerekiyor.
??
Bu madde öylesine geni? bir alanı kapsıyor ki, en basit ele?tiri dahi "hakaret" olarak nitelendirilebilinecek. Yani neresinden bakılırsa bakılsın, ister Türkiye' nin tartı?maları, ister Kopenhag kriterleri açısından ele alınsın, tümünde sınıfta kalacak bir metin.
??
AB ise mümkün oldu?u kadar somutla?tırılmasını öneriyor. Ele?tirilere yer verilmesi gerekiyor. Zaten Basın Konseyinin tepkisi de bundan kaynaklanıyor. Bu madde yüzlerce basın davasını gündeme getirecektir. Hem içerde, hem de dı?arda ba?ımızı derde sokmak için bundan daha iyi bir metin yazılamazdı.
??
?zetlemek gerekirse, 312 ve 159' u kimler hazırlamı?sa, ne Türkiye' yi gerekti?i kadar iyi okuyabilmi?ler, ne de Kopenhag Kriterlerinin farkındalar. Sadece "susturmayı" dü?ünmü?ler. Do?rusu ba?arılı da olmu?lar. Ancak bu yakla?ımın yürümeyece?ini bilmelerinde yarar var...
AB, PKK VE THKP-C' YE
NASIL BAKIYOR ?
??
AB yetkililerinin üstünde durdukları di?er bir nokta, Türk kamu oyunun PKK ve THKP-C ile ilgili duyarlı?ı. Avrupa Birli?i yeni bir terör örgütleri listesi hazırlıyor ve Türkiye' nin tüm zorlamalarına ra?men, bu iki örgütü listeye almıyor.
??
Türkiye duyarlık göstermekte haklıdır.
??
AB' nin yakla?ımının burada anla?ılamaması da son derece do?aldır.
??
Yetkililer, Türkiye' nin Avrupa Birli?ini tek sesli ve tek merkezden yönetildi?ini sanarak de?erlendirme yaptıklarına dikkat çekiyorlar. Oysa AB' de 15 ayrı görü?, 15 ayrı politika ve yakla?ım oldu?unu söylüyorlar. "Bu iki örgüt sonunda listeye girecektir. Ancak zaman alacaktır. Kolay olmayacaktır. İtiraz edilenlerin arasında ba?ka örgütlerde var. İskandinavların yakla?ımları ba?kadır, Orta Avrupa veya Akdeniz ülkelerinin yakla?ımları bamba?kadır. Ele?tiri yapmakta hakkınız var, ancak bizi de anlayın." diyorlar.
??
Türkiye' nin duyarlı?ı sürdürmeli, ancak bu gerçekler de dikkate alınıp ipi gereksiz ?ekilde germeden sonuca gidilmeli...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|