AB, ARTIK
MARDİN’DEN GEÇİYOR...
Ahmet Kaymaz 30 yaşındaydı. Mardin Kızıltepe’de kamyon şöförüydü. DEHAP’lı olarak biliniyordu. Aile fertlerine korucu olmaları teklif edilmiş reddetmişlerdi. Oğlu Uğur Kaymaz ise 12 yaşındaydı. İlkokula gidiyordu. 5 C sınıfının hemen hiç devamsızlığı olmayan, çalışkan bir öğrencisiydi.
Geçtiğimiz hafta polisin düzenlediği bir operasyonla Ahmet Kaymaz ve oğlu Uğur öldürüldü. Minik Uğur’un üzerinden tam 13 mermi çekirdeği çıkarıldı. Mermilerden dokuzu yakın mesafeden -sadece 50 santim uzaklıktan- ateşlenmişti ve sırtı hedef alınmıştı. Minik Uğur’un yanıbaşında bir silah duruyordu. Öğretmenine göre bu silahı taşıyacak kadar yetişkin değildi.
Mardin Valisi bir bu iki kişinin silahlı çatışmada öldüğünü açıkladı. Ayağında terlik olan 12 yaşındaki minik Uğur çatışmaya girmişti. Vali böyle diyordu. Annesi ise oğlunu son gördüğünde bir güvenlik görevlisinin ayağıyla çocuğun ensesine bastığını iddia ediyordu. Silah seslerine koşan öğretmeni de bu anı teyit ediyordu.
Şimdi elimizi vicdanımıza koyma zamanı. Şimdi doğruları, gerçekleri ve delilleri araştırma ve bu olayın bir infaz olup olmadığını kanıtlama zamanı. 12 yaşında ve evinin önünde, babasının kamyona bineceği anda öldürülen bir çocuktan bahsediyoruz. Evinden aylarca uzak kalmak zorunda olan, geçim derdinde bir aile babasından söz ediyoruz.
Gerçek bütün çıplaklığıyla ortaya çırakılmalıdır. Kimse kollanmamalı, kimse gizlenmemelidir. Zira Kopenhag Kriterleri dediğimiz bir kanunlar manzumesinden öte, bir yaşam biçimidir. Kısacası demokrasidir. Demokrasi bu ülkede sadece batı Anadolu’da yaşayanın değil, bütün ülkenin layık olduğu rejimdir. Şimdi Hükümet samimiyet sınavındadır. 17 Aralık öncesi bu ülkede demokrasi uygulanıp uygulanmadığı Uğur Kaymaz’ın cinayet soruşturmasında saklıdır. Avrupa Birliği’nin yolu Brüksel’den değil, Mardin Kızıltepe’den geçecektir.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|