ÇOK GÜZEL BİR
YIL GEÇİRDİK
Hepimiz farklı düşünebiliriz.
Kimimize göre, 2003 yılı felaketlerle dolu geçmiştir.
Kimimiz aile sorunlarıyla boğulmuş, diğerlerimiz ekonomik sıkıntılardankurtulamamış olabiliriz. Ancak, genel gidişe baktığımız taktirde bambaşka birmanzara ile karşı karşıya kalıyoruz.
2003 yılı, Türkiye açısından son derece başarılı geçmiştir. Hele bir yılöncesine dönüp bir karşılaştırma yaparsak, o zaman aradaki fark çok daha netşekilde ortaya çıkıyor.
İsterseniz gelin, birliktegeçtiğimiz 12 ayın bir bilançosunu yapalım.
- AKP nin GENEL YAKLAŞIMI:
AKP geçen yıl iktidara geldiğinde hepimizde belirgin bir kuşku ve kaygıvardı. Acaba 97 yılındaki gerilimler tekrar geri gelecek mi, soruları soruluyorve gelişmeler kuşku ve kaygıyla izleniyordu. Nitekim iktidarın hemen başındailk denemeler de yapılmadı değil. Meclis Başkanı Arınç’ ın attığı adım veardından başlatılan YÖK tartışmaları bir çoğumuzu rahatsız etti. Bütün bunlarabir de Kuran Kursları yönetmeliği eklenince kaşlar kalktı. Ancak ilginçtir,Başbakan Erdoğan her defasında krizi dağıtan taraf oldu. Kimine göre, şimdilikgeri adım attı ve ilerde tekrar gündeme getirmek üzere beklemeye aldı. Kiminegöre, akıllıca adımlarla ve hem kendini hem de ülkeyi krizlerden kurtardı.
Bakalım, hangi görüşün daha doğru olduğunu yakında göreceğiz. Özellikleyerel seçimlerden sonra, karşımızda büyük bir olasılıkla bambaşka bir AKPbulacağız.
AKP’nin bir yıllık performansına bakacak olursak, Cumhuriyet tarihindeiktidarı ele geçirmiş en şanslı parti olduğunu söyliyebiliriz. Bu parti kadar,ardı ardına hatalar yapan, ancak hatalarının sonunda kendine prim sağlayan birbaşka parti hatırlamıyorum.
1 Mart’ taki Tezkere olayını düşünün.
ABD ile ilişkilerin bir daha değiştirilemeyecek şekilde zedelendiği birortama düşüldükten sonra, olaylar öylesine değişti ki, AKP iktidarı sonundaprim sağlayarak çıktı. Avrupa’ nın gözünde farklı görünen, ABD’ ye devazgeçilmezliğini ispatlamış bir iktidar izlenimi verdi.
Aynı şekilde YÖK tartışmaları, Kuran Kursları yönetmeliği gibi daha niceörnekler sayılabilir.
Özetlemek gerekirse, kamu oyunun büyük bir bölümünde AKP prim kaybetmedi,aksine prim kazandı. Gizli gündemleri olduğu ve Türkiye’yi din devletinedönüştürecekleri yolundaki kaygıların büyük bir bölümünü dağıtmasını bildiler.Bunu içerde becerebildikleri gibi, Uluslararası alanda da aynı başarıyısağladılar.
Bunlara bir de, geçmiş yıllardaki koalisyon kavgalarından kurtulunmuşolmasını ve çoğunluklu bir hükümetin- hatalar yapsa dahi- çok daha faydagetirdiğini izlenimini eklersek, 2003’ teki rahatlama daha kolay anlaşılır.
- EKONOMİ RAHATLADI:
Türkiye’de bugün biraz dahi olsa olumlu bir hava esiyor ve kamu oyundaiyimser yorumlar yapılıyorsa, bunun en büyük nedeni ekonomide sağlananrahatlamadır.
AKP yine ilk iktidar olduğu haftalarda IMF’yi yokladı. Bu programı neoranda değiştirebileceğini araştırdı. Hatta denemeler de yaptı. Ancak kısasürede gerçekleri gördü ve IMF programını harfiyyen uygulamaya başladı. Attığıher adımda da piyasalardan güvenoyu aldı. Sonunda hem iç, hem de dış piyasalaragüven vermesini bildi.
Şu anda ekonomi giderek rayına oturuyor ve daha da önemlisi, ülkemizdeyaklaşık 20 yıl sonra ilk defa enflasyounn gerçekten düşmeye başladığı inancıyerleşiyor.
İşsizlik henüz istenen düzeye inemedi. Ekonomik düzelme aş ve iş’edönüşmedi, ancak insanlarda bir ümit doğdu.
Biz yine de, ekonomide gelinilen bu noktada, Ecevit’li koalisyonun veözellikle de Kemal Derviş’in attıkları adımları ve uygulamaya soktuklarıreformların önemli etkisini söylemeden geçemeyiz.
Kime niyet, kime kısmetmiş...
Dedim ya, AKP gerçekten çok şanslı bir parti.
- AVRUPA BİRLİĞİ, KIBRIS ve IRAK
Türkiye açısından 2003’ün en önemli yanı, başta Avrupa Birliği olmak üzere,Kıbrıs ve Irak konularında son derece tarihi adımların atılmasıydı.
Irak’ ta AKP hükümeti ilk başlardaki deneyimsizliğini kısa sürede üstündenatmasını bildi. Bir ara “Müslüman dünyayı bir araya getirelim ve Amerikangirişimini engelleyelim” gibilerinden son derece safça politikalardenemesine, ABD’nin Irak’ta Türkiye’siz adım atamayacağı gibilerinden gerçeklerlebağdaşmayan saplantılara girilmesine rağmen, Ankara çabuk uyandı. Uçurumunyanına kadar geldiği sırada, tehlikeli bir U dönüşü yaptı ve doğru yolu buldu.
Zaten AKP’liler için hem içerde hemde dışarda söylenen, “etrafıdinlemesini bildikleri, hatalarını çabuk gördükleri ve kompleks duymadan tutumdeğiştirdikleri”.
Doğru...
Avrupa Birliği konusunda da, beklenenden çok daha inandırıcı bir yaklaşımsergilediler. Gereken adımlar gerektiği şekilde atıldı. Geriye ise sadeceKıbrıs kaldı. O da önümüzdeki yıl çözümlenecek. Şu veya bu şekilde, Türkiye’ninlehine veya aleyhine bir noktaya ulaşacak.
Özetle, kişisel açıdan birçok yönden şikayetçi olabiliriz. Ancak Türkiyemizgüzel bir yıl geçirdi.
Şimdi gelelim önümüzdeki yıla.
2004 tarihi bir yıl olacak.
Hepimizi nelerin beklediğini de yarınki yazıma bıraktım.
Tekrar buluşmak üzere...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|