Bu iki maddedeki ceza unsurlarını daha da somutla?tıralım. E?er bugünkü haliyle bırakırsak, yargıçlar yine esen rüzgara göre karar verecekler. Hem içerde, hem de dı?arda gereksiz ?ekilde gerginlik çıkacak.
312 ve 159 uncu maddeler, Türkiye'nin 2000'li yıllardaki ya?amını çok etkileyecektir.
Hem ülke içinde, hem de dı? ili?kelerde ya huzurlu bir ya?am sürece?iz veya gergin bir ortama girece?iz.
Bu iki madde, kürt milliyetçili?i ile Siyasi İslamcı e?ilimlere kar?ı, Cumhuriyet sistemini korumak için olu?turuluyor. Yapılmak istenen, hem bölücü eylemleri hem de laik sistemi devirmeyi amaçlayanları caydırmak. Aynı zamanda da, Avrupa Birli?i Kopenhag Kriterlerine, Avrupu İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyum sa?lamak, ters dü?memek.
Hem MHP ve Silahlı Kuvvetlerin duyarlıkları dikkate alınacak, hem de Avrupa'da geçerli not alınacak.
Son derece önemli bir ince ayar gerekiyor.
Bu maddenin komisyondan geçmi? olan metinlerine baktı?ınız taktirde , bu ?ekliyle ne iç ne de dı? beklentilerin kar?ılanamayaca?ı hemen anla?ılıveriyor.
Nedeni de son derece basit?
Bu maddeler aynen kabul edildikleri taktirde, yargıçların önüne gidecektir. Bütün sorunlarda i?te o zaman ba?layacaktır.
312 inci madde daha öncekine oranla biraz daha somutla?tırılmı?. Yani , suç unsurunun hangi durumlarda ortaya çıkaca?ı daha iyi anla?ılıyor.
Ancak yine de yeterli de?il.
Yargıçlarımız 312 çerçevesinde önlerine gelen davalarda ne yazık ki hiçbir zaman özgürlüklerin geni?letilmesinden yana bir bakı? açısından de?erlendiremezler. Genelde tutucu ve sanık sandalyesine oturmu? ki?iye ?suçlu? gözüyle bakarlar. Zira onlar da kendilerini ?vatanı koruma ve kollamakla görevli? olarak görürler. Kararlarında, hukuktan çok, vatan unsuru ön plana çıkar.
Bu ön yargı yetmiyormu? gibi, 312-159 tipi davalarda kararlarını verirlerken, ortamı de?erlendirirler. Hükümetin havasına bakarlar. Adalet Bakanlı?ı'nın e?ilimini tartarlar. Milli Güvenlik Kurulunun estirdi?i rüzgarın yönünü, kamuoyundaki gidi?i koklarlar ve kararlarını öyle verirler. ?rne?in büyük ço?unlu?u, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin içtihatlarına kulak bile asmaz. Hatta ilgilenip okumaz dahi.
Böyle bir ortamda, 312-159'lar nasıl uygulanır?
Bence, eskiden oldu?u gibi, esen rüzgara göre uygulanma ?ansı hala yüksektir. Oysa, yapılan de?i?iklikler, bo?lukların kapatılmasını öngörüyordu. Soyut tehlikeler yerine somut verilerin konması hedefleniyordu.
Ancak, maalesef ba?arılı olamadık.
YA?MUR YA?SA, ?RDEK Mİ OLACA?IZ?
312 hadi bir yana, özellikle 159'a öylesine unsurlar kondu ki, neredeyse biri ?bugünde ya?mur ya?dı? dese, devletin anlı ?anlı kurumları kendilerine ?ördek? dendi?i gerekçesiyle hakaret davası açabilecek.
Yapmayın, bu kadarına hiç gerek yok.
159'a göre, her söz suç sayılabilecek.
E?er biri kalkıp ?Bizim mahalledeki Jandarma berbat. Onca para harcanıyor. Kalkıp gitsinler ?dese, Türk Silahlı Kuvvetlerine, Polise, Jandarmaya hakaret etmi? sayılacak.(!)
159 kullanılıp en basit ele?tiri dahi suç sayılabilecek.
?Milliyetçilik çok tehlikeli bir olgudur? diyen veya yazan ki?iler kendilerini hapiste bulabilecekler.
Bu iki yasa öyle hazırlanmı? ki, Devlet'e tapınma emrediyor. Sadece sevdi?inizi söyleyebilme özgürlü?ünüz var. herhangi bir kurumun tutumundan dolayı nefret etti?inizi söyleyemezsiniz.
?Ya sev, ya terket ? gibi?
Hala kitap toplatarak ülkenin bütünlü?ünü koruyabilece?ini sanan bir kafanın ürünü? Oysa 312-159'un bu ?ekilde yazımına hiç gereksinme yok. Ne askerin, ne hükümetin ne de devletin di?er kurumlarının, kendilerini korumak için, 312-159 ikilisine ihtiyaç duymamaları gerekir.
?ST?NE ?STL?K, BUNLAR UYGULANAMAYACAK
?imdi sizlere sormak isterim?
Bugünkü ortamda, yani özgürlüklerin kısıtlanmasına kar?ı tepkilerin arttı?ı, Uluslararası alanda fikir özgürlü?ünün giderek geni?ledi?i bir dönemde 312 ile 159'u, yukarda sözünü etti?im ?ekilde uygulayabilir miyiz?
MGK ka?larını çatacak, sert rüzgarlar estirilecek ve yargıçlarımız ellerine tırpan alıp, kafaları devirecekler?
Olmaz.
O zaman iki olasılıkla kar?ı kar?ıya kalınacak. Ya suçlar görmezden gelinecek veya uygulandıkça hem içerde hem de dı?arda fırtınalar esecek. Türkiye yine yerden yere vurulacak. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine ?ikayetler yı?ılacak ve Türkiye ceza üstüne ceza yiyecek. Avurpa Birli?i ayaklanacak.
Sonunda ne olacak biliyor musunuz?
312 ve 159 tekrar de?i?ecek.
IMF ile ili?kilerimizde oldu?u gibi, boynumuz bükük ?ekilde ?söyleneni yapmı?? duruma dü?ece?iz.
Yazık de?il mi?
Bunun yerine, 312 ve 159'daki suçları biraz daha somutla?tırırsak, sorunların üstesinden gelebilece?iz.
312 ve 159 kalsın, ancak neyin suç oldu?u daha netle?sin? Yarın yazmak zorunda kalacaklarımızı bugünden gerçekle?tirelim.