Denkta? ile Klerides yakla?ık 35 yıldır Kıbrıs'a çözüm bulmak için müzakere yapıyorlar. Yarın son pazarlık dizisine oturacaklar. ?özüm bulamazlarsa, siyasetten silinecek ve tarihin karanlıklarında kaybolup gidecekler, tahminlerin aksine, çözüm için asıl zorlanacak ve kur?unu yutması gereken taraf Klerides olacak.
Amerika'nın gündeminde, bu a?amada Kıbrıs yok. Dı?ileri Bakanlı?ının küçük bir odasında ya?ayanlar ve yönetimde parmakla sayılacak kadar az ki?i, yarın Denkta? ile Klerides arasında ba?layacak olan görü?melerle ilgililer. Bush yönetiminin dikkati ba?ka yerlere çevrilmi? durumda. Kendi dertleri ba?larından a?mı?, gözleri farklı bir?ey görmüyor. E?er çözüm bulunamaz ve sorun çıkmaza girerse, önümüzdeki ilkbaharda Kıbrıs Washington'un gündemine girmeye namzet. O zamana kadar, geli?meler yakından izlenecek, demeçlerle desteklenecek. Kıbrıs artık onları da yormu?. Mutlaka bitmesi gerekti?i söyleniyor ve orada duruluyor. Bütün gözler Denkta? ile Klerides'e çevrilmi?, bekleniyor.
Genel kanı, Denkta?'ın çözüm istemedi?i ve topu taca atabilmek için elinden geleni yapaca?ı ?eklinde. Denkta? yıllar içinde öylesine bir izlenim bırakmı? ki, bundan sonra a?zıyla ku? tutsa ve itirazlarında haklı dahi olsa yine de sorumlu sayılacak.
Toplam fatura da Türkiye'ye çıkarılacak.
Denkta?, Uluslararası kamuoyunun hakemli?i açısından, dezavantajlı durumda.
Klerides ise, bu yönden avantajlı. Uluslararası kamuoyunun gözünde mazlum, hakkını arayan, ülkesini bir i?galden kurtarmaya çalı?an lider konumunda.
Ancak müzakere masasında durum farklı.
?özüme ula?ma açısından avantajlı durumdaki taraf Denkta?. Varılacak bir formülü kendi kamuoyuna kabul ettirme diye bir sorunu yok. Aksine, üstündeki baskı bir çözüm bulunması yönünde.
Asıl sorun Klerides'in omuzlarında.
KLERİDES'İN SORUNU DENKTA? DE?İL, KENDİ MUHAFAZAKARLARI?
Kıbrıs ve Yunanistan'daki tutucu çevreler 24 yıldan beni, sürekli ?ekilde ?Türkiye'nin Elenizme kar?ı sava?tı?ı ve Kıbrıs'ı haksız biçimde i?gal etti?i? anlayı?ı ile beslendi. Ku?aklar buna inandırıldı. Gençler böyle e?itildi. Sonunda da ço?unluk buna inandı.
Kıbrıs ve Yunanistan'daki tutucu kadrolar hiçbir özele?tiri yapmadılar. 1974'e kadar ki, dönemde hangi hataları i?lediklerini sorgulamadılar. Kıbrıs'tan Türkleri atıp, Enosis'i (Yunanistan ile birle?me) gerçekle?tirmek için nasıl komplolar kurduklarını, Grivas'lı yılları ve nihayet Makarios'u öldürme te?ebbüsüne kadar giden darbe giri?imlerini tartı?madılar. ?lkelerindeki liberal yakla?ımlı çevreleri, bu soruları ortaya atan dü?ünürleri de çarmıha gerdiler.
Tutucu kadrolar için, yarın ba?layacak olan pazarlık, Kıbrıs Rumlarının ne oranda 74 öncesindeki duruma dönebilecekleriyle ilgilidir. E?er göçmenler eski evlerine yerle?ebilir, adanın yönetiminin hiç de?ilse bir bölümünü geri alabilirlerse memnun olacaklar. Olası bir çözümü bu perspektiften görüyorlar.
İ?te Klerides'in en büyük sorunu bu çevrelerdir. Bunlar, gerçeklerin dı?ında ya?amakta fiili durumu görmezden gelmektedirler. Bunca yıl aynı yakla?ımla polikita yaptıkları, hatta ya?amlarını bu anlayı?la sürdükleri için, ?imdi de?i?memekte direniyorlar.
OYSA, GER?EKLERİ KABUL ETMEK ZORUNDALAR
Oysa, çözüm ancak, bugünkü gerçeklerin kabul edilmesiyle gerçekle?ecektir.
1974'ten sonra ortaya çıkan Türk bölgesinin Türklere bırakılaca?ı (oranı tartı?ılabilir) bu bölgenin her?eyi ile Türkler tarafından yönetilece?i ve korunaca?ı, kurulmu? olan devlet mekanizmalarının aynen i?leyece?i, kimsenin eski yerlerinde bir hak iddia edemeyece?i (ancak tazminatla zararlarının ödenece?i) gibi fiili gerçekler kabul edildi?i taktirde bir çözüm bulunabilecektir.
Klerides tutucu kadrolarına, i?te bunları kabul ettirmekte zorlanacaktır. Vatana ihanetle suçlanacak, dayanılması güç baskılar altında tutulacaktır. Tek müttefi?i Simitis-Papandreu ikilisi ve uluslararası kamuoyu olacaktır.
Dekta?'a dü?en görev -e?er gerçekten bir çözüm istiyorsa- Klerides'in elini güçlendirecek konularda yardım etmektir. Zira, nasıl Türk tarafının gerçekleri varsa, Rum tarafının da kendine göre gerçekleri bulunmaktadır. Denkta?'ın bu gerçekleri görmezden gelip, sadece kendi gerçeklerini kabul ettirmeye çalı?ması durumunda, bu pazarlık çıkmaza girer.
SON TANGO'DA, SON KARTLAR OYNANACAK
Denkta? ve Klerides, her iki tarafın gerçeklerini bir çözüm formülü içine sokabildikleri taktirde tarihe geçecekler, aksi halde birer kasaba politikacısı konumunu a?amayacaklardır.
Bu pazarlık süreci, iki lider için de son bulu?madır.
Artık siyasi ya?amlarının sonuna gelmi? durumdadırlar ve bir daha masaya oturma ?ansları yoktur. Ne yapacaklarsa bu defa yapacaklar ve tarihe de bu ?ekilde geçeceklerdir.
Tarih, istedi?i kadar kendi ülkelerinin çıkarlarını koruma adına olursa olsun, barı? yapmayan liderleri yüceltmez. Toplumlar, anla?mazlıkları çözememi? liderleri pek hatırlamazlar. Buna kar?ılık, iyi veya kötü barı? getiren, yeni bir ba?langıç yapan liderler hiç unutulmazlar.
Denkta? ile Klerides yakla?ık 35 yıldır sürdürdükleri bu dansa son defa kalkıyorlar. Son defa tango yapacaklar. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Figürlerin ustası olmu?lar. Geriye bir tek niyetlerinin ne oldu?u kalıyor.
E?er geçmi?in saplantılarından kendilerini kurtarabilirler, bugünün gerçeklerini görebilirlerse, çözüm bulamamaları için bir neden yoktur.
E?er küçük hesaplarına ve kaprislerine mahkum olurlarsa, ?unu çok iyi bilsinler ki, her ikisi de kamuoylarının önemli ve en etkin bölümleri tarafından suçlanacak ve cezalandırılacaklardır.