MEDYA’YA MAHALLE
BASKISI BÜYÜYOR...
Herkes her sorumluluğu medya’ya yüklüyor.
Hükümet, Hatta zaman zaman askerin suçlamasıyla karşılaşırız.
“Neden şehit haberlerini cenazelerini bu kadar abartıyorsunuz? Neden his sömürüsü yapıyorsunuz? Bakın, bu yayınlardan dolayı kamuyou ayaklanıyor. Türk-Kürt çatışmasına çanak açıyorsunuz” eleştirisi alırız.
Bu eleştirilerin haklı yönlerinin bulunduğunu da düşünür ve haberlerinizde ince ayar yaparsınız.
Haydii, bu defa toplumdan ve özellikle şehit ailelerinden, bazı siyasi parti ve derneklerden tepki başlar.
“ Utanmaz medya... Satılmış medya... Mehmetçiğimiz canını kaybediyor ve sizler iki satırla geçiştiriyorsunuz...”
Bu tepkilere göğüs gerersiniz ve göz göre göre Türk-Kürt çatışmasına kayıldığına bakıp direnirsiniz.
Bu defa kendi meslekdaşlarınızdan bel altı atışlar gelir.
“Bizim için 5 şehit ile 55 şehit aynıdır. Canımız yanıyor. Sansürcü medya RTÜK ile el ele bizi susturmaya çalışıyor.”
İşte böylesine, kendi evinizin içinden ve sokaktan gelen mahelle baskısı arasında kalır, ne yapacağınızı şaşırırsınız.
Şu anda yaşanan da budur.
RTÜK’ün getirdiği kısıtlamayı olumsuz karşılıyorum, ancak şu mahalle baskısına, bazı marjinal kanallarda söylenenlere, yapılan yorum ve tahriklere, şehit haberleri ve cenazelerdeki sömürü sahnelerine baktıkça da, devlete hak vermiyor değilim. Ancak yine de, yöntemin bu değil, ısrarla diyalog ve bilgilendirme olduğuna inanıyorum
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|