?
OH, NİHAYET
RESEPSİYONLAR BİTTİ...
?
Sizleri bilemiyorum, ancak benim kar?ıla?tı?ım insanlar, medya?daki haberciler ve laik olsan, liberal-demokrat olsun, önemli? bir kesim, devletin tepesindeki? iti?melerden, imalı sözler? ve tutumlardan son derece ?ikayetçiler.
?
Genel bir yorgunluk var.
?
İnanılmaz yo?unlukta laf üretiliyor.
?
Sembolik tutumlar takınılıyor.
?
Mesaj yüklü konu?malar yapılıyor.
?
Daha da önemlisi, her biri ?e?er böyle olmazsa...? diye gözda?ı veren yakla?ımlarla noktalanıyor. Kimse ?e?er böyle olmazsa, kimin ne yapabilece?ini? de anlamıyor.
?
İçi bo? tehditler uçu?uyor.
?
Aslında bir güç mücadelesi yapılıyor.
?
Kim, son sözü söyleyecek?
?
Kimin dedi?i kabul edilecek?
?
Meydan muhaberelerinin bir bölümü meclis?te, di?er bir bölümü kamuoyu önünde, di?erleri de resepsiyonlarda ya?anıyor.
?
Bizler de seyircisiz.
?
Gördüklerimizi sizlere tercüme etmeye çalı?ıyoruz.
?
Emin olun,? hepimiz yorulduk.
?
?ok gergin bir süreç geçirdik.
?
Sonunda, resepsiyonlar da bitti.
?
Artık, 29 ekim Cumhuriyet bayramına kadar yeni bir sürtü?me beklenmiyor. Umarım, rahat bir nefes alaca?ız.
?
?u ilk dönemde, ?Cumhurba?kanı Gül gayet olumlu davrandı.
?
Uzla?mayı tercih etti.
?
İstese, me?ru seçilmi? bir Cumhurba?kanı olarak, e?ini ön plana? çıkarır ve meydan okuyabilirdi.
?
Bunu yapmadı.
?
Aksine zarif ?ekilde e?ini geri planda bıraktı. Hem e?ini küçük dü?ürmemek, hem de gereksiz gerilim yaratmamak için Yargıtay kokteyl?ine katılmadı. İnce bir jestti. Medya ve i? dünyasına verdi?i resepsiyon da çok sıcaktı. Yumu?ak bir yakla?ımla, i? dünyasına ve medya?ya kollarını açtı. Sürekli iyimser mesajlar verdi. Büyük ço?unluk, memnun ayrıldı. Bende 7 yıllık bir aradan sonra Kö?k?te ilk defa olumlu çevre ile kar?ıla?tım.
?
?
POLİTB?RO TOPLANTISI
GİBİ RESEPSİYON...
?
30 A?ustos? Zafer Bayramı resepsiyonu hakknıda en do?ru tanımlamayı Deniz Baykal yaptı. Bazı gazetecilerle konu?urken, bu resepsiyonun so?uk havasına dikkat çekti. Hele, askerlerimizle devlet erkanının, resepsiyon sahasının bir kenarına sıralanmı? koltuklara oturmalarını, eski Sovyetler Birli?i politbüro toplantılarına benzetmesi, ?imdiye kadar duydu?um tanımlamaların ?en gerçekçisiydi.
?
Gerçekten de, A?ustos resepsiyonu, Zafer Ba?ramının co?kusunu hiç yansıtmıyor. Bir kenarda, koltuklara dizilmi? büyükler. Onların etrafında dola?an ve heran saldırmaya hazır yüzlerce gazeteci, kamera ve foto?rafçı. Suratlar asık, herkes son derece ciddi.
?
?bür yanda, gruplan halinde küme küme genç te?menler, kıdemli askerler. Kendi aralarında konu?uyorlar. Onlar da rütbe sırasına göre grupla?ıyorlar. Siviller ile? askerlerin kayna?ması olmadı?ı gibi, hareketlenme ancak resepsiyonun sonuna do?ru ba?lıyor.
?
Cumhurba?kanı- Ba?bakan ve a?ır davetliler gittikten sonra, zorla dans ediliyor ve Genelkurmay Genel Sekreteri kapıda yerini alınca, resepsiyonun bitti?i anla?ılıyor.
?
Deniz Baykal çok haklı.
?
Genelkurmay, gelecek yıl artık bu so?uk havayı de?i?tirmeli.
?
Co?kulu, e?lenceli bir resepsiyon düzenlemeli. Eminim bu donukluktan onlar da ?ikayetçidir.
?
?
LİDERLERE
DANS DERSİ...
?
Geçen haftaki 30 A?ustos Zafer Bayramı davetinin sadece politik sembolleri konu?uldu. ?Kim kimin elini sıktı, kim kimi selamladı, kim kime ne dedi?? tartı?ması yapıldı. Oysa kimse davetten söz etmedi.
?
?rne?in, kimse sivil liderlerimizin neden dans etmediklerini konu yapmadı.
?
Ba?bakan ? Ben dans bilmem. Bilmedi?im bir ?eyi de yapmam? demi?.
?
Cumhurba?kanına, dans etmesini bilip bilmedi?i dahi sorulmamı?.
?
CHP lideri Deniz Baykal hayatında hiç dans etmedi?ini? söylemi?.
?
Sivil liderlerimizin bir bölümü için dans etmek adeta günah. Di?erleri için ise, adeta ayıp.
?
Buna kar?ılık, askerler hiç oralı de?iller. Aksine, dans etmeyi hem bir keyif, hem de ho? bir e?lence olarak görüyorlar. Yani normalini yapıyorlar.
?
?Ben dans bilmem ve dans etmem? veya ? dans etmekten ho?lanmam? diyenleri ayıplamıyorum. Ne kadar zarif , ne kadar güzel bir e?lenceden habersiz? olduklarının dahi farkında de?iller.
?
Mehmet Barlas ve Ece Temelkuran gibi, bende onlara ?öyle seslenmek isterdim:
?
?Beyler, dans bilmemekten, dans etmemekten dolayı adeta övünmeyin. Aksine, üzülün. Uygar bir dünyanın güzel bir ya?amına katılamıyorsunuz. Dans etmeyenin? dünyası da kavruk olur. Sizin dünyanız ne yazık ki, çok dar ve kuru.?
?
?
G?LL?K K?RFEZİNİN
İ?LER ACISI HALİ...
?
Türk büyüklerinin e?lendi?i Bodrum Türkbükü?nün? kar?ı sahillerini gezme fırsatı buldum.
?
Didim?den Torba?ya kadar uzanan nefis ?bir sahil ?eridi. Tümüne Güllük körfezi deniliyor. Akbük, Kazıklı, ?am limanı gibi birbirinden harika koylar, Salih, Ziraat gibi irili ufaklı bir çok ada, bu yöreyi süslüyor. Kimi yerde çam ormanları denize kadar iniyor, kimi yerde küçük plajlar kıyıları kaplıyor. Ama gelin görün ki, bu kıyılar bir avuç insanın ku?atması altında.
?
Anayasa?nın ?denizler halka açıktır? gibi bir maddesi var mıdır, hatırlamıyorum ama, buraları balık çiftliklerinin i?gali altında. Koylar ipler ve ?amandıralarla? kapatılmı?, sahilde derme çatma barakalardan tutun kocaman fabrikalar çalı?ıyor. Deniz pislik içinde, bulanık ve etrafta? le? gibi bir koku.
?
Hele o canım Salih adası... İ?gal altında olmayan bir karı? sahil kalmamı?. Aralarda sıkı?mı? oturma birimleri korkuyla da?lara yapı?mı?lar.
?
Eski Bakan Osman Pepe, ?Bunlar çok kuvvetli, ba?a çıkamıyorum? demi?ti. Bakalım bu Bakan ne? yapacak? Kıyılarımızın Yunan i?galinden sonra en büyük i?galine göz yumacak mı, yoksa bu pis kokan ucubeleri açık denize atabilecek mi?
?
?Türkiye bundan döviz kazanıyor? ?masalına da inanmıyorum. Döviz kazanmak için mutlaka canım koylara yayılmak gerekmez. Aynı döviz açık denizde de kazanılır.
?
Kıyılarımızı geri istiyoruz.
?
?
??ZDEMİR İNCE
?OK ?Z?LECEK, ANCAK...
?
Bu manzara, ?zdemir İnce ve arkada?larını çok üzecek, ancak ellerinden bir?ey gelmeyecek.
?
İnce bir yazısında? (25 A?ustos 2007- Hürriyet) ?Abdullah Gül?ün ?ankaya?ya çıktı?ı gün, Türkiye?nin AB defterinin ebediyyen kapatılaca?ını, zira laikli?i sakatlanmı? ?Ilımlı İslami Türkiye?nin? AB?ye asla giremeyece?ini? ileri sürmü?tü.? ?AB alacakmı?, AKP hükümeti de girecekmi? gibi yapar, o kadar? demi?ti.
?
Do?rudur, laikli?ini kaybetmi?, din devletin esaslarına göre yönetilen Türkiye AB?ye giremez. Ancak, AB Türkiye?nin laik sisteminin güvencesidir.
?
İnce?ler, sırf? AB?ye girmemek için ellerinden geleni yapmak yerine, laikli?imizi korumak adına, yakla?ımlarını yeniden de?erlendirseler, ülke?ye önemli katkılarda bulunurlar. Bunun için de, biraz mantık, biraz da AB?yi tanımak yeter...
?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|