Geçen hafta Ankara'da hem Ba?bakan Ecevit, hem de Dı?i?leri Bakanı Cem ile Kıbrıs konu?tum. Kafalarındaki çözüm formülünü merak ediyordum. Parametreleri, zorlukları, müzakereleri kimin yürütece?ini, Klerides'in zorluklarını sordum. Sizde merak ediyorsanız, izlenimlerimi payla?maya hazırım...
Klerides ile Denkta?, önümüzdeki hafta Türkiye Ba?bakanı Beyaz Sarayın kapısından girip Ba?kan Bush'un elini sıkaca?ı sırada, Kıbrıs'ta bir araya gelecekler.
Ne ilginç bir rastlantı de?il mi?
Bu iki dev sava?çı tam 35 yıldır müzakere ediyor. Ancak bu defaki son pazarlıkları olacak. Amaçları aynı: Kar?ı tarafa kendi kafasındaki çözüme en yakın formülü kabul ettirmek.
16 Ocak günü masaya oturacaklar ve güre?meye ba?layacaklar. Sonunda ya çözüm bulunacak veya bütün olumsuzluklarıyla bugünkü durum devam edecek. Bu iki dev bir daha müzakere masasında bulu?amayacaklar. Herkes son ?ansını kullanacak.
ANKARA'NIN KAFASINDA NASIL BİR ??Z?M VAR?
Ankara'da Kıbrıs konusunun çok sahibi var.
?stelik ne hikmetse herkes bir Kıbrıs uzmanı. Herkesin bir senaryosu var. Kimininki felaket senaryosu, kimininki inanılmaz komplo teorileriyle i?lenmi? ve içinden çıkılması güç bir senaryo.
Bir süredir Ba?bakan, Dı?i?leri Bakanı ve TSK'nın ne dü?ündü?ünü, kafalarındaki formülün ne oldu?unu ö?renmeye çalı?ıyordum.
Sonunda biraz olsun anlayabildim sanıyorum.
Ankara'da karar verme durumundakilerin kafaları temel noktalarda karı?ık de?il. Ortak yakla?ım yerle?mi?.
?stünde durulan bir tek nokta var. O da, Ada'daki bugünkü gerçeklerin kabul edilmesi. Yani KKTC'nin elindeki toprakların ve yetkilerin ilke olarak Klerides tarafından kabul edilmesi.
Ayrıntıların pazarlı?ının yapılabilinece?i belirtiliyor. KKTC topraklarının oranı yüzde 29 mu olurmu?, yoksa yüzde 31 mi ? Bazı bölgelere ne kadar göçmen yerle?tirilebilirmi?? Menkul ve gayrimenkul de?i?imi nasıl gerçekle?meliymi?? Mara? nasıl açılmalı, Lefko?a havaalanı nasıl payla?ılmalı ve kullanılmalıymı?, gibi konularda pek bir sorun yok. Bütün bunlarda esneklik var.
Bir tek konuda esneklik yok.
O da, KKTC'nin topra?ı, yetkileri ve kimli?i.
Türklerin kendi kendilerini yönetmeleri en vazgeçilmez unsur. Pazarlı?ın sonunda, bu devletin varlı?ı ve yetkilerinin kabul edilmesi ?art görülüyor. Rumların bu devlet üstünde hiçbir yetkilerinin bulunmaması gerekiyor. Ortak hükümetin yetkilerinin bundan dolayı çok kısıtlı tutulmasından ba?ka çare görülmüyor.
Buna kar?ılık Ankara, Rumların en çok duyarlı oldukları dı? temsil veya kimlik konularında ödün vermeye hazır. Türk ve Rum bölgeleri ortak hükümet tarafından temsil edilecekler.
Ankara'da konu?tu?um tepe isimlerden edindi?im izlenime göre, Türkiye ?öyle bir Kıbrıs dü?lüyor: Ba?ımsız hareket etmeyecek, dı?arda Merkezi bir otorite tarafından temsil edilecek , ancak içerde kendi kendilerini yönetecek iki devletin zayıf bir çatı altında AB'ye tam üye olmaları.
Ankara, kaba kuvvet kullanıp Kıbrıs'ın üzerine oturamayaca?ını açıkça kabul ediyor. Ancak KKTC'yi Rumlardan mümkün oldu?unca uzak tutmaya çalı?acak. Bu iki devlet ilerde, AB çatısı altında tüm kısıtlamaları bırabilir ve yepyeni bir düzenleme yapabilir. İ?in o yanına kimse karı?amaz.
TSK da aynı fikirde. Askeri stratejik gerekçeler ileri sürerek kar?ılanamayacak isteklerde bulunulmuyorlar.
KLERİDES'İN İ?İ, DENKTA?'TAN DAHA ZOR
Ankara'da konu?tuklarımın en büyük ku?kusu, Klerides'in iç muhalefetini a?ıp a?amayaca?ı. Uzun yıllardır tüm siyasetlerini ?Türkleri adadan atmak üzerine? kurmu? olan bu muhalefete bir de, hala canlı tutulan ?Kuzey'de varlıklarını kaybetmi? olanları?eklediniz mi, Klerides'in i?inin Denkta?'tan çok daha zor oldu?u sonucuna varılıyor. İlginçtir, içerdeki muhalefetin engellemesine kar?ılık, Klerides'in asıl deste?i Atina'dan alaca?ı inancı Ankara'da çok yaygın.
Peki, Türk tarafında müzakereleri kim götürecek?
Politikaları kim saptayacak?
Hepsinden aynı yanıtı aldım:Denkta?...
Ancak, hemen eklemekten de edemediler: ?Rauf bey daima bizim de görü?ümüzü alıp karar verir.?
Denkta?'ın ne kadar gerçekçi bir insan oldu?unu herkes biliyor. Buna ra?men, Rauf beyin hareket sahasının eskiye oranla çok daha geni?ledi?i apaçık söyleniyor.
Yukarda çizilen çözüm parametreleri çerçevesinde kalındı?ı sürece de Denkta?'ın ne içerde, ne de Türkiye'de önemli bir muhalefet ile kar?ıla?ma olasılı?ı yok gibi, görülüyor.
Bakalım iki pehlivanın son güre?leri nasıl bitecek?