Mehmet Ali Birand
 
POLİTİKACI DA HADDİNİ BİLMELİ
 
 

 

POLİTİKACI DA

HADDİNİ BİLMELİ

 

Benim genel inancım, herhangi başka meslekte nasıl “iyiler” ve “kötüler” varsa, politikacılar arasındaki durum da farksızdır. Politikacıların arasında, son derece değerliler olduğu gibi,  politikacılığı sanki ceplerini doldurmak veya siyasi güç gösterisine dönüştürmek isteyenler de vardır.

 

Gazetelerde karşılaşırız, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye, sarhoş araba kullanırken yakalandığı polisi azarlayan milletvekillerinin toplumda yarattıkları tepki ve genelinde siyasete verdikleri zarar çok büyüktür.

 

Hele bir de milletvekilliğini cebini doldurmak için kullananları düşünün. Bu kişiler yüzünden, tüm siyaset yaralanıyor.

 

Politikacının herkesten fazla halka yakın olması, halkın sempatisini ve güvenini kazanması gerekir. Oysa bakıyoruz, bazıları ya aşırı sinirlilikten veya bazıları gibi kendilerini “Allah’ın bu ülkeye hediye ettiği en değerli varlık” gibi görüyor olmalarından dolayı, tam aksine halkı terslerler. İşte son örneğini, TBMM Başkanı Arınç verdi ve çok kişiyi şaşırttı.

 

Arınç genelde son derece kibar bir insandır. Bu defa ne olduysa olmuş ve açmış ağzını, yummuş gözünü. Her şikayetçiyi paylamış.

 

Arınç, hata etmiş.

 

Bu şikayetçiler CHP’li olabilirler, hatta sırf kışkırtmacılık yapmaları için ortaya çıkarılmış dahi olabilirler. Yine de, TBMM Başkanı’nın kullandığı dil yanlıştır. Kötü örnek olmuştur. Onu gören politikacılar, kibarlığı ve siyasetçiliği böyle algılarlarsa hiç şaşırmayalım.

 

Politikacılık mesleğinin ne kadar güç olduğunu hepimiz biliyoruz. İnsanların bitmeyen istekleri, beş verseniz on isteme alışkanlıkları, çalışma koşullarının yetersizliği bu mesleği daha zorlaştırıyor.

 

Bizler, gerçekten de politikacılarımızı teşvik etmiyoruz. İyi bir performans verebilmeleri için gereken maddi desteği de sağlamıyoruz. Aksine, hepimizin gözü onların aldıkları parada. Verimliliklerini sorgulamıyoruz da, ceplerine girene daha çok dikkat ediyoruz.

 

Tekrar etmekte yarar var.

 

Politikacılarımız, demokrasimizin temel taşlarıdır. Eğer demokrasi istemiyorsak, o zaman politikacıları yerden yere vuralım.

 

Politikacılarımız da, üstlerine düşen sorumluluğu ciddi biçimde yüklenmelilerdir. Çalıp çırpmak, başkalarına tepeden bakmak ve sadece söz üretmenin politikacılık ile bağdaşmadığını bilmelilerdir.

 

Unutmayalım, demokrasiden başka çıkış yolumuz da yok...




Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…