Mehmet Ali Birand
 
BİZ KURDUK, SONRA UNUTTUK…
 
 

BİZ KURDUK, SONRA UNUTTUK…

 

Herkes böyle midir bilemem…Ancak bizler, burnumuzun dibinde sessiz sedasız çalışan dev bir teşkilatın farkında bile değilmişiz. Dün, 15 inci yıldönümünü kutlayan Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) Teşkilatından söz ediyorum.

           

15 yıl önce, Özal’ın temelini attığı, Başbakan olarak Demirel’in ev sahipliğini yaptığı kuruluş toplantısını hatırlıyorum. Aynı gün, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Yeltsin ile 32.Gün için söyleşi yapmıştım. Büyük hayal kırıklığıydı. Öğle yemeğinde votka’ları devirdikten sonra, karşıma oturttukları Yeltsin’i konuşturabilmek için neler çektim bilemezsiniz. Ne sorsam evet veya hayır diye yanıtlıyordu. Eminim, yardımcılarına kızmış,  benimle söyleşiyi kabul etmelerine köpürmüş, ancak kalkıp gidemeyeceği için, beni başından savmaya çalışıyordu. Doğru dürüst hiçbir şey söylemedi. Benim de en sıkıntılı söyleşim oldu.

           

KEİ’nin kuruluşu büyük bir başarıydı. Özal, uzak görüşlüydü ve 12 ülkeyi bir masa etrafına toplayabilmişti.KEİ sadece Karadeniz etrafındaki 12 ülkeden oluşmuyor. 13 gözlemci ülkesiyle birlikte, Arnavutluktan, Ukrayna Rusya’ya, Gürcistan’dan Ermenistan’a kadar son derece geniş bir alanı ve 370 milyon insanı kapsıyor.

           

Dışişleri eski müsteşarlarından  Em.Büyükelçi Özdem Sanberk ile KEİ’nin genel sekreter 1 inci yardımcısı Büyükelçi Murat Sungar’ın 5 haziran’da Radikal’de yayınlanan son derece önemli ortak makalelerinde değinildiği gibi, KEİ Türkiye açısından bir şanstır. Yeter ki, siyasetçilerimiz bunun ne olduğunu anlasınlar ve gereken önemi versinler.

           

KEİ, Türkiye’nin bölgesel işbirliği ve dayanışmaya öncelik veren bir başarısıdır.Türk dış politikasının çok boyutluluğunu gösterir.Türkiye’nin Balkanlar’I ve Kafkaslar’I içeren zengin tarihi ve kültürel kimliğinin ispatıdır.Aynı zamanda, Türkiye’nin stratejik derinliğini,Akdeniz ile sınırlamak isteyen Fransız yeni Cumhurbaşkanı Sarkozy’e bir yanıttır.Türkiye’nin, sadece Akdenize sığdırılamayacak kadar büyük olduğunun en güzel simgesidir.

           

KEİ, askeri bir örgüt değil. Amacı, giderek önemi artan Karadeniz havzasında işbirliğini arttırmak, birbiriyle anlaşmazlık içindeki ülkeleri aynı masanın etrafında oturtup konuşabilmelerini sağlamak. Ayrıca, somut projeler üreterek işbirliğini sağlamak. En son örneği de, Belgrad’da 12 ülke dışişleri bakanının imzaladığı dev otoyol projesi. 7500 kilometrelik bu otoyol, Karadeniz kıyısındaki ülkeleri ve diğer KEİ ülkelerini birbirine bağlayacak. Müthiş bir turizm patlaması yaşanacak.

           

Türkiye artık KEİ’ye sahip çıkmalı.

           

Kendi elleriyle kurduğu bir Örgütü bu kadar ucuza başkalarına bırakmamalı.

         



TÜRKİYE PUTİN’İ

MUMLA ARAYACAK…

           

Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı Putin’in görev süresi bitiyor. 2009 yılından itibaren Rusya’nın başına yeni bir Çar geçecek. Ancak, şu anda adı geçen adaylar içinden hangisi gelirse gelsin, hiçbiri Türkiye’nin ne anlama geldiğini onun kadar anlayamayacak.

           

Putin’in özellikle Erdoğan’a duyduğu güven, Türkiye’ye bakışını da etkilemişti. Bunu 2005 yılında bizlere anlatmıştı.Bir gurup gazeteci ile Soşi’de uzun uzun konuşmuş ve Türkiye anılarını anlatmıştı.Ardından da, Erdoğan hakkında, hepimizi şaşırtan şu sözleri söylemişti:

           

…Henüz Başbakan olmamıştı. Moskova’ya geldi ve oturup bana uygulayacağı politikaları anlattı. PKK ile ilgili görüşlerine değindi. Ben de ona Çeçen teröristlerin yaptıklarını anlattım ve destek vermesini istedim. Çeçen teröristlerin Türkiye’den destek almayacaklarını söyledi. Önce pek inanamadım. Zira onun daha önceki partisi (Refah) Çeçen’leri destekliyor, hatta para toplayıp buraya yolluyordu.Ancak bir süre sonra hayretler içinde, Türkiye’nin gerçekten teröristlere geçit vermediği anlaşıldı. Bu nedenle ,ben Türkiye’ye büyük güven duyarım…”

           

Gerçekten de Putin tüm Başkanlık döneminde, Türkiye ile ilişkilerin bozulmaması için elinden geleni yaptı. En sıkışık konularda dahi, Ankara’dan yana karar verdi. Türkiye’yi, Rusya’nın doğal müttefiği olarak görürdü. Bu ittifakın eninde sonunda gerçekleşeceğini söylerdi. “ Avrupa Birliğinden beklentilerinizi bulamadığınızda, bizden başka dönecek nereniz var? Müslüman ülkeleri mi? Orta Doğu mu? Onların size verecekleri birşey yok ki…”demesini hiç unutmuyorum.

           

Putin hakkında herkesin farklı görüşü var. Türkiye’nin penceresinden bakıldığında, iki dönemli Başkanlığının çok olumlu sonuçlar verdiği söylenebilir. Rusya Federasyonu ile Türkiye, belki de tam farkına varmadan yakınlaşıyorlar.

           

 

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…