KENAN NEDEN
AĞLADI?
Eurovision’u biz seyirciler farklı görüyoruz, organizasyonun içindekiler, puan verenler ise, çok daha farklı görüyorlar.
Bizim için Eurovision’un bir milli maçtan farkı yok. Onur sorunu yaparız. Puan alamadıklarımızı düşman gibi görür, bize puan verenleri alkışlarız. Birini Türk dostu, diğerini Türk düşmanı gibi algılarız.
Eurovision aslında ticari bir olaydır. Hem güzel bir show hem de müzik sanayine hammadde sağlayan bir mekanizma.
Bundan dolayı, puan alamayan ülkeler, başkalarını değil, kendi şarkılarını suçlarlar. Örneğin, en az oy alan İrlanda veya yılların şampiyonu iken şimdi yerlerde sürünen İngiltere’de, ertesi günün gazetelerine baktım, kimse oralı bile olmamış.
Eurovision’un diğer bir gerçeği, Balkan ülkeleri ve eski Sovyet Cumhuriyetleri’nin hep birbirlerini kollamalarıdır. Kıbrıs ile Yunanistan paslaşır, İskandinavlar da birbirlerini gözetirler. Ancak yine de siyaset dışı hareket edenler vardır. Bunun en tipik örneği, Türkiye’nin Ermenistan’a 12 puan vermesiydi. Doğrusu Türkiye bu konularda herkesi şaşırtmaya devam ediyor.
Kenan Doğulu, bu yarışmaya katılmak üzere seçildiği günden, sonuna kadar işin mizansenini gayet iyi yaptı. Sahnesi iyiydi. Gayet de akıllıca bir PR kampanyası düzenledi. Dördüncü olmasa kolaylıkla 3’üncü, çok şanslı olsa belki 2’inci olabilirdi.
Ancak beklediğini elde edemeyince, yarışma sonrasında annesi ile birlikte otel odasında ağlamış. Hayret ettim. Ben de onu Eurovision’un ne olduğunu çözmüş sanmıştım. Sevinmesi gerekirdi. Ünü daha da arttı. Dışarıda belirli çevrelerde tanındı.
Eurovision dediğiniz zaten bu değil mi?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|