BİZ NEYİZ? GAZETECİ Mİ,
POLİTİKACI MI?
Bilmiyorum sizin dikkatinizi çekti mi?
Öylesine garip bir durumla karşı karşıyayız ki, kendi kendime önemli sorular sormak zorunda kalıyorum.
Eminim farkındasınızdır, hangi haber kanalını açsanız, hangi radyoyu dinleseniz karşınıza dizi dizi gazeteci çıkıyor. Hemen hemen de hep aynı isimler. Birinden çıkıp, diğerine gidiyorlar. Bir gazeteci-yorumcu enflasyonu ile karşı karşıyayız.
Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar fazla konuşan, ertesi gün gazetelerine yazacakları yazıları ve değerlendirmeleri anlatan gazeteci kesimi yoktur. Hiçbir gazete sahibi de “Kardeşim, sana paranı ben veriyorum. Bunları benim gazeteme yazsana” demiyor. Gayet tabii gazeteci konuşur ve yorum yapar. Ancak bunların bir bölümünün işi budur. Yani ekran veya radyo adamıdırlar. Diğer bölümünün de sayısı çok kısıtlıdır.
Bu insanlar ekranları zorlamıyorlar. Bizler onlara mikrofon uzatıyoruz. Yani, gazeteci enflasyonunun sorumluları bizim gibi yayıncılar. Buna rağmen bakıyorum benim meslektaşlarım da hiç itiraz etmiyorlar. Aksine, çok memnunlar. Bazen garibime de gidiyor; ekranda o kadar zaman harcıyorlar ki, kendi kendime “bunlar konuşmak yerine kaynaklarının peşinde koşmak ve onlardan haber almak, onları konuşturmakla görevli değiller mi?” diye sormadan edemiyorum.
Her neyse, bu durum meslektaşlarımızı ilgilendirir. Kimse karışamaz, ancak yine de fazla ekranda görünmenin sakıncalarını da unutmamalarını tavsiye ederim.
Beni asıl rahatsız eden, başka bir kesim gazeteci. Tarafsız bir yorum veya analiz yapmak yerine, ekranlarda bir siyasetçi gibi konuşan show yapan gazeteciler...
Kimi, muhalefet partisinin sözcüsü gibi davranıyor.
Diğeri, asker ağzıyla konuşuyor.
Bir başkası da iktidarın borazanı...
Hırçın birer militan gibi davranıyorlar. Dillerinin ayarı yok, tutumlarının çizgisi kalmamış ve sürekli ders verir şekilde konuşuyorlar. Bu kesimin sayısı fazla olamasa dahi, en çok dikkati onlar çekiyorlar ve gazetecilik mesleğine en fazla darbeyi de onlar vuruyorlar. Politikacıların rollerini çalıyorlar. Eğer niyetleri politikaya atılmaksa, bir parti bulup girsinler... Yok, gerçek gazetecilikse, ekranlardaki gösterilerden vazgeçsinler.
Bütün meslek kuruluşlarının da dikkatini çekmek istiyorum.
Basın Konseyi’nden, Gazeteciler Cemiyetlerine kadar herkes, bu garip gidişe dikkat çekmeli, meslektaşlarımızı uyarmalılar.
Tabii, cesaretleri varsa (!)
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|