Fischer'in gezisi moral dopingi etkisi yaptı. Bundan sonrası koalisyon ortaklarının topluma ekstra güven vermesine ba?lı. Bunun için de laf yetmez. Hükümet revizyonu ve kemer sıkmak gerekir.
Fischer'in gezisi önemli bir olguyu ortaya çıkardı. Me?er Türk ekonomisi tümüyle Washington tarafından kontrol ediliyormu?. Böyle oldu?unu biliyorduk. Ancak böylesine ayrıntıya girildi?i pek belli de?ildi.
Birçok çevre rahatladı.
Demek ki, anahtar sadece Ankara'dakilerin elinde de?ilmi?, abuk sobukluk yapılma olasılı?ı azalmı? sayılır.
Sabah gazetesinin man?eti güzeldi: Fischer için ?o bizden daha iyimser? deniyordu.
?ok karamsar olduk. Her?eyi kötü yönünden alıyoruz.
Ankara'daki beceriksizlikler sürdükçe de, karamsarlık ister istemez devam edecek.
Fischer'in en büyük yararı, toplumu rahatlatması oldu.
Bakalım piyasalar nasıl tepki verecekler?
Benim beklentim, Fischer'e ne kadar inanırlarsa inansınlar, piyasalar ?imdi yine hükümete bakacaklardır.
Kapalı kapılar ardında veriler sözlerden çok, hükümetin neler yapaca?ını görmek isteyeceklerdir.
?Programın arkasındayız? demek yeterli de?il.
Bunun somut olarak ortaya konması gerekiyor.
Her?eyin ba?ında da, hükümetin nasıl bir kemer sıkma politikası uygulayaca?ını belirtmesi bekleniyor.
Tasarruf genelgeleri yeterli de?il.
Bütçelerde somut olarak nelerin indirildi?i, hangi yatırımların durduruldu?u kamuoyuna açıklanmalı.
Hala gereksiz in?aatlar sürüyor.
Hala araba lüksünün önüne geçilmedi.
Toptan bir seferberlik ilan edilmedikçe de bu da kamuoyuna gösterilmedikçe hiçbirimizin tatmin olmasına imkan yok.
Devletin kemer sıkması bir örnek te?kil etmeli.
Kamuoyu devletin acı çekerek tasarruf etti?ini gördü?ü anda, çok daha fazlasını kendi ba?ına yapacaktır.
İsrail'i hiper enflasyondan kurtaran Simon Perez'in MAN?ET programında söylediklerini hatırlayalım. ?... Bütün bakanlıkların bütçelerini dondurdum. Bu yetmiyormu? gibi her bakanlı?ın bütçesini %10 indirdim. Bir ekip kurup bakanlıkların harcamalarını günü gününe kontrol ettirdim. Bundan sonra piyasalara döndüm ve bu defa halktan fedakarlık istedim. Yeni vergiler koydum. Devletin öncelikle kemer sıktı?ını gören halk, ekstra yükü kolaylıkla kabul etti...?
İ?te bizim hükümetten bekledimiz de budur.
Hepimize örnek olmalarını istiyoruz.
?nce kendileri sıkıntıyı tatsınlar. Biz zaten fakirle?tik, daha da fazlasını yapmaya hazırız.
REVİZYON, MORALLERİ D?ZELTECEKTİR
İkinci beklenti, ANAP kongresinden sonra gelmesi beklenen hükümet revizyonudur.
Ba?ından beri tekrarlıyoruz.
Kamuoyu, bu koalisyonu devirip yeni bir koalisyon kurulmasını istemiyor. Bunun yeni bir kriz ve programın aksaması anlamına gelece?i biliniyor.
Beklenen, kabinedeki bakanların yeniden elden geçirilmesi ve 37 ki?ilik kabinenin 25-26'ya dü?ürülmesidir.
Toplum, bu ?ekilde hükümetin siyasi açıdan kemer sıktı?ı ve bir fatura ödedi?i sonucuna varacaktır. Hele yeniden atanacak bakanların, ekonomik programı benimseyen isimlerden seçilmesi çok ?eyi de?i?tirecektir. İnsanlara, hükümetin programa asıldı?ı izlenimi verilmi? olacaktır.
Dikkat ederseniz, Kemal Dervi? ba?ta hemen herkes, ülkenin hesaplarının pozitife dönmeye ba?lamasına, dolar bollu?una girilmesine ra?men, faizlerin hala yükseklerde seyretmesini güven yoklu?una ba?lıyor.
Do?rudur.
Hükümete güven hala az.
?imdi sıra Ankara'da.
Kamuoyu, reel sektör ve bankacılık sektörü yeterince özveride bulundular.
Artık hükümet hareketlenmeli.
Siyasi faturayı ödemeli.
E?er bugün hasis davranır ve hareket etmezse, yarın çok gecikilir ve o zaman daha a?ır bir fatura çıkar.