Mehmet Ali Birand
 
KOMUTAN DOĞRUSUNU YAPTI...
 
 

KOMUTAN

DOĞRUSUNU YAPTI...


Salı akşamı, Genelkurmay’dan televizyonların haber merkezleri arandı ve Genelkurmay Başkanı’nın ertesi (Çarşamba) sabah bir basın toplantısı yapacağı söylendi. Kameraların davet edilmesi, olayın derinliğini göstermeye yetti. Kanalların Ankara temsilcileri telaşlandılar. Her ne kadar, Makedonya Savunma Bakanının ziyareti gerekçe gösterilse de, herkesin merakı, Genelkurmay Başkanı’nın toplantı sonrasında söyleyecekleriyle ilgiliydi.


Nasıl olmasın ki;


Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluş ilkelerinin en temel unsuru sayılan laiklik, toplumun bir kesiminin gözünde tehlikedeydi.


Türban’ın üniversitelerde serbest bırakılması, öyle yenir yutulur bir şey değildi. Cumhuriyetin en önemli tabusu yıkılıyordu.


Türk Silahlı Kuvvetleri ise, Cumhuriyet’in bekçisi olarak, bugüne kadar “koruma ve kollama” görevini hep hatırlatmış ve özellikle de türban konusundaki tutumunu açıklamıştı.


Asker, türbanın üniversitelerle sınırlı olsa dahi, serbest bırakılmasına kesinlikle karşıydı.


MHP  ile AK Parti (AKP) ise anlaşmışlar  ve çok tartışma yaratsa dahi türbana uygulanan üniversitelerdeki kısıtlama uygulamasını kaldırma kararı almışlardı.


Sabah, Genelkurmay Başkanlığının önü ana baba günü gibiydi. Kanallar, Org. Büyükanıt’ın söyleyeceklerine göre, gün içi akışlarını dahi değiştirme önlemi almışlar ve beklemeye geçmişlerdi.


Genelkurmay’dan  içeri girilince ilk gariplik hemen göze çarptı.


Bekleyenler sadece gazeteciler değildi.


TSK’nın içinde de büyük beklenti vardı. Bu gelişmeler, TSK’yı da rahatsız etmişti. Komuta katı, 1 inci Başkanın ne diyeceğini merak ediyordu. İçerden gelen baskılar artmıştı. Bir şey yapılmalıydı.


TSK dışından, laiklik konusunda duyarlı çevreler ve yabancı kaynaklar da meraktaydılar : TSK nasıl bir tutum alacaktı?


Genelkurmay Başkanlarının çok önemli açıklamalarını yaptıkları büyük salon yerine, basın toplantısı küçük bir odaya alınmıştı. Gazeteciler tıklım tıklım ve zorla sığdılar. Toplantının hemen hemen tamamı da Makedonya Savunma Bakanıyla görüşmelere ayrıldı.


Bunun anlamı, “yer gök sarsacak bir açıklama olmayacağı” idi. Nitekim, Org. Büyükanıt, iki cümle ile tutumlarını açıkladı.


TSK’nın görüşleri değişmemiş, aynıydı.


Bu kadar.


Çok kimse şaşırıp kaldı.


Beklenen, Genelkurmay Başkanı’nın sert biçimde MHP-AKP koalisyonunu eleştirmesi ve TSK’nın bu gelişmeyi kabul etmeyeceğini söylemesiydi.


Kimse, böyle bir uyarının yapılmasından sonra atılması  gereken adımı düşünmediğinden veya düşünmek istemediğinden dolayı, Genelkurmay Başkanı’nın fırtına koparması  gerektiğine inanılmıştı.


Org. Büyünanıt, bence en doğru adımı attı.


Ne, toplumun bir kesiminin beklediği gibi “türbanın serbest bırakılmasını kabul etmiyoruz” dedi, ne de diğer kesimin beklediği gibi,  olayı görmezden geldi.


“Biz böyle bir kararı kabul etmiyoruz” dese  buna rağmen AKP-MHP koalisyonu  yasayı TBMM’den geçirirse ne olurdu?


Gözler TSK’ya döner ve “hadi birşeyler yapın” denirdi. Asker ise, bir adım atarken, ondan sonra gelecek adımları hesap eder. Genelkurmay Başkanı,  sonra atacağı  adımı şimdiden açıklamak istemiyor olacak ki, elini göstermedi.


Bu tartışmanın içine şimdilik girmek istemediğini göstermekle yetindi


İlerde, olayların nasıl gelişeceğine göre tutum saptayacağı izlenimi verdi.


Türban tartışması öylesine kaygan bir zemin ki, TSK’yı bu bataklığa sokmak çok büyük haksızlık olur.


Asker, toplumun önemli bir bölümünü karşısına alıp, TBMM’den çıkacak bir yasayı yırtıp atan bir kurum konumuna gelmemeli. 


Bu defaki  “koruma kollama görevi” bizlere, yani silahsız güçlere ait olmalı.


Demokrasiyi yaşatmanın, bu ülkeyi kanlı bir hesaplaşmaya sokmadan yaşatmanın tek yolu budur.


İşte bu ve daha birçok nedenle, Org. Büyükanıt’ın doğru adım attığına inanıyorum... 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…