KOMUTAN
DO?RUSUNU YAPTI...
Salı ak?amı, Genelkurmay?dan televizyonların haber merkezleri arandı ve Genelkurmay Ba?kanı?nın ertesi (?ar?amba) sabah bir basın toplantısı yapaca?ı söylendi. Kameraların davet edilmesi, olayın derinli?ini göstermeye yetti. Kanalların Ankara temsilcileri tela?landılar. Her ne kadar, Makedonya Savunma Bakanının ziyareti gerekçe gösterilse de, herkesin merakı, Genelkurmay Ba?kanı?nın toplantı sonrasında söyleyecekleriyle ilgiliydi.
Nasıl olmasın ki;
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulu? ilkelerinin en temel unsuru sayılan laiklik, toplumun bir kesiminin gözünde tehlikedeydi.
Türban?ın üniversitelerde serbest bırakılması, öyle yenir yutulur bir ?ey de?ildi. Cumhuriyetin en önemli tabusu yıkılıyordu.
Türk Silahlı Kuvvetleri ise, Cumhuriyet?in bekçisi olarak, bugüne kadar ?koruma ve kollama? görevini hep hatırlatmı? ve özellikle de türban konusundaki tutumunu açıklamı?tı.
Asker, türbanın üniversitelerle sınırlı olsa dahi, serbest bırakılmasına kesinlikle kar?ıydı.
MHP? ile AK Parti (AKP) ise anla?mı?lar? ve çok tartı?ma yaratsa dahi türbana uygulanan üniversitelerdeki kısıtlama uygulamasını kaldırma kararı almı?lardı.
Sabah, Genelkurmay Ba?kanlı?ının önü ana baba günü gibiydi. Kanallar, Org. Büyükanıt?ın söyleyeceklerine göre, gün içi akı?larını dahi de?i?tirme önlemi almı?lar ve beklemeye geçmi?lerdi.
Genelkurmay?dan? içeri girilince ilk gariplik hemen göze çarptı.
Bekleyenler sadece gazeteciler de?ildi.
TSK?nın içinde de büyük beklenti vardı. Bu geli?meler, TSK?yı da rahatsız etmi?ti. Komuta katı, 1 inci Ba?kanın ne diyece?ini merak ediyordu. İçerden gelen baskılar artmı?tı. Bir ?ey yapılmalıydı.
TSK dı?ından, laiklik konusunda duyarlı çevreler ve yabancı kaynaklar da meraktaydılar : TSK nasıl bir tutum alacaktı?
Genelkurmay Ba?kanlarının çok önemli açıklamalarını yaptıkları büyük salon yerine, basın toplantısı küçük bir odaya alınmı?tı. Gazeteciler tıklım tıklım ve zorla sı?dılar. Toplantının hemen hemen tamamı da Makedonya Savunma Bakanıyla görü?melere ayrıldı.
Bunun anlamı, ?yer gök sarsacak bir açıklama olmayaca?ı? idi. Nitekim, Org. Büyükanıt, iki cümle ile tutumlarını açıkladı.
TSK?nın görü?leri de?i?memi?, aynıydı.
Bu kadar.
?ok kimse ?a?ırıp kaldı.
Beklenen, Genelkurmay Ba?kanı?nın sert biçimde MHP-AKP koalisyonunu ele?tirmesi ve TSK?nın bu geli?meyi kabul etmeyece?ini söylemesiydi.
Kimse, böyle bir uyarının yapılmasından sonra atılması? gereken adımı dü?ünmedi?inden veya dü?ünmek istemedi?inden dolayı, Genelkurmay Ba?kanı?nın fırtına koparması? gerekti?ine inanılmı?tı.
Org. Büyünanıt, bence en do?ru adımı attı.
Ne, toplumun bir kesiminin bekledi?i gibi ?türbanın serbest bırakılmasını kabul etmiyoruz? dedi, ne de di?er kesimin bekledi?i gibi,? olayı görmezden geldi.
?Biz böyle bir kararı kabul etmiyoruz? dese? buna ra?men AKP-MHP koalisyonu? yasayı TBMM?den geçirirse ne olurdu?
Gözler TSK?ya döner ve ?hadi bir?eyler yapın? denirdi. Asker ise, bir adım atarken, ondan sonra gelecek adımları hesap eder. Genelkurmay Ba?kanı,? sonra ataca?ı? adımı ?imdiden açıklamak istemiyor olacak ki, elini göstermedi.
Bu tartı?manın içine ?imdilik girmek istemedi?ini göstermekle yetindi
İlerde, olayların nasıl geli?ece?ine göre tutum saptayaca?ı izlenimi verdi.
Türban tartı?ması öylesine kaygan bir zemin ki, TSK?yı bu bataklı?a sokmak çok büyük haksızlık olur.
Asker, toplumun önemli bir bölümünü kar?ısına alıp, TBMM?den çıkacak bir yasayı yırtıp atan bir kurum konumuna gelmemeli.?
Bu defaki? ?koruma kollama görevi? bizlere, yani silahsız güçlere ait olmalı.
Demokrasiyi ya?atmanın, bu ülkeyi kanlı bir hesapla?maya sokmadan ya?atmanın tek yolu budur.
İ?te bu ve daha birçok nedenle, Org. Büyükanıt?ın do?ru adım attı?ına inanıyorum...?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|