Mehmet Ali Birand
 
DEVLET DE DAVA AÇABİLİR, ANCAK...
 
 

DEVLET DE DAVA

AÇABİLİR, ANCAK...

 

Çarşamba (18.10.2006) günkü köşe yazımda Devletlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine dava açamayacakları”  şeklinde bir bölüm vardı. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk bey aradı ve uyarıda bulundu. Yazıya tekrar baktım. Son derece haklı. Söylemek istediğimi  doğru  dürüst anlatamamışım. İnsan Hakları sözleşmesinin 33 üncü maddesi devletlerin de birbirlerine  dava açabileceklerini belirtiyor. İşte benim hatam da bundan sonra başlamış. Zira Türkiye’nin Fransa’ya dava açmasının neden zor olduğunu yeterince anlatamamışım.

 

Okurlarımdan özür dilerim.

 

Oysa söylenmesi gereken şuydu:

 

Bir devlet, çıkardığı bir yasadan dolayı bir başka devlete İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı davrandığından dolayı dava açabiliyor. Ancak bunun siyasi faturasını da yüklenmesi gerekiyor.

 

Örneğin Fransa.. Ermeni soykırımı ile ilgili yasayı çıkarıp uygulamaya soktuktan ve bu yasaya dayanılarak herhangi bir kişiye ceza verilmesi durumunda Türkiye, Fransa’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine şikayet edebilir. Ancak arkasından başlayacak olan süreci iyi hesap etmek gerekiyor.  Dava açmak, boykot yapmaya, Fransa’yı devlet ihalelerinin dışında bırakmaya, siyasi diyaloğu kesmeye benzemiyor. Nerede biteceği tam belli olmayan dev  siyasi bir mücadeleye giriliyor.

 

Bu aşamada kendi kendimize “Zaten bizim istediğimiz bu değil mi? Fransa’nın  bizim en can alıcı noktamızdan vurmasına karşılık bizim de onlarla siyasi bir kavgaya girmemiz gerekmez mi?” diyebiliriz.  Kamuoyu açısından da haklı olabiliriz.

 

Gerçekten de Fransa’ya siyasi zarar verdirebiliriz. Ancak düşünülmesi gereken nokta, soykırım tartışmalarında Ermenistan’ın yanısıra bir de Fransa’yı tam taraf olarak karşımıza alıp ve soykırım (soykırım oldu-olmadı) tartışmalarını çok farklı zeminlere taşımak durumunda kalabiliriz. Yani konu hiç istemeyeceğimiz yerlere gidebilir.

 

İşte bu tip kaygılardan hareketle devletler birbirlerine genelde dava açmamayı tercih ederler. Konuyu uzun sürecek, derin yaralar  açacak, tamir edilemeyecek sonuçlar getirecek noktalara götürmek yerine daha pragmatik davranırlar.

 

Tabii bu bir tercih meselesidir. Gelen işaretler Ankara’nın bu tercihi de düşündüğünü gösteriyor.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…