FRANSA’YI AİHM’E
ŞİKAYETİN KOŞULU VAR
Şu sıralarda en sık duyulan öneri, Fransa’yı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) şikayet etmekle ilgili. Bildiğini sananlar da konuşuyor, bilmeyenler de. Fransa’nın, temel özgürlüklerin başında gelen “fikir özgürlüğünü” ihlal ettiğini, dolayısıyla Türkiye’nin AİHM’e şikayet için hakkı doğduğu söyleniyor. Oysa gerçekler karşımıza bambaşka bir senaryo çıkarıyor.
- Devletler birbirleri aleyhine dava açamıyorlar. Yani, Türkiye’nin böyle bir adım atmasını önerenler bilmeliler ki, Ankara Paris’ten şikayetçi olamaz.
- Bir yasa, resmen yürürlüğe sokulmadan şikayet konusu edilemez. Fransız Parlamentosu’ndan geçen yasanın, senato tarafından da kabul edilmesi, ardından da cumhurbaşkanı tarafından onaylanması gerekiyor. Yani bu haliyle, şikayet konusu edilemez.
- Bu yasanın AİHM’e götürülmesi ancak şu biçimde gerçekleşir: Yasa yürürlüğe girdikten sonra, biri (ister Fransız, ister Türk, ister başka bir ülke vatandaşı) ‘Ermenistan’da soykırım olmamıştır’ der ve mahkum olur. Mahkumiyet kararı gerçekleştikten sonra bu kişi, fikir özgürlüğünün kısıtlandığını belirtip AİHM’e başvurabilir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yakın çevrelere sordum ve hepsinden aynı yanıtı aldım : Başvuru olursa, AİHM bu yasayı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı bulur. Hem tazminat kararı verir, hem de Fransa’yı yasayı değiştirmeye zorlar.
Anlaşılan, bir süre sonra, aramızdan çıkacak kahramanlara ihtiyaç olacak. Acaba bugün “Ben gidip, ‘soykırım yoktur’ diyeceğim ve kendimi mahkum ettireceğim” diye mangalda kül bırakmayanlardan kaçı ortada kalacak?
Gerçek savaşçılar, o gün geldiğinde anlaşılacak. Palavracıların listesini de ben bu köşede yayınlayacağım.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|