BU KARAR DA BİZİM DE
SORUMLULUĞUMUZ VAR...
Kendimi bildim bileli her yıl aynı filmi izleriz.
Mart aylarında Amerikan Kongresi ayaklanır.
Amerika’daki Ermeniler, soykırım iddialarının Amerikan Kongresi tarafından kabul edilmesi için kampanya açarlar. Bu kampanyalar seçim dönemlerinde çok daha şiddetlenir. Tabii Ankara ayaklanır ve Dışişleri Bakanlığı ile Beyaz Saray üzerinde baskı yapılır. Türkiye’nin stratejik açıdan ne kadar önemli bir ülke olduğu anlatılır. Eğer böyle bir tasarı çıkarsa ilişkilerin nasıl bozulacağı üzerinde durulur. Heyetler gönderilir, basın açıklamaları yapılır ve son dakikada bir gol yemekten kurtulunur.
Bütün bu kavga sırasında da, Türkiye Ermeni diasporasına ateş püskürür. Asıl katliamın Ermeniler tarafından gerçekleştirildiği söylenir. Bazı siyah beyaz filmler de “delil” olarak gösterilir. Özel sektör ve devlet bürokrasisi, bundan böyle nasıl bir kampanya açacağını anlatır. Cek’ler ve cak’lar dolu konuşmalar yapılır.
Sonra…Her şey unutulur. Bir yıl sonraki yeni bir Ermeni saldırısına kadar, kimse bu konuyu gündemine almaz…
Hemen hemen aynı senaryo, ancak zamanlaması farklı şekilde Fransa’da da tekrarlanır.
Fransa’daki Ermeni diasporası hem daha güçlü, hem de Fransız politikacılarının zayıf noktalarını iyi bildiklerinden dolayı, daha farklı davranırlar. Orada damardan girerler. Nitekim, Fransız Parlamentosu’na soykırımın Fransa tarafından kabul edildiği kararını (2001) çıkarttırdılar. Şimdi de, soykırımın reddedilmesine ceza getiriyorlar.
Ermeni diasporası bu başarısından dolayı herhalde çok memnundur. Ancak unuttukları bir nokta var, o da Ermenistan’ın kaybettiğidir. Zira bundan böyle, Ermenistan’ın Türkiye ile bir diyalog kurabilmesi söz konusu edilemeyecek. Sınırların açılması tartışılamayacak.
Peki bizler ne yapacağız ?
Hiiç, bir süre sonra bizler de unutacağız.
Göreceksiniz, bu sıralarda edilen cek’li cak’lı sözlerden hiçbirinin arkası getirilmeyecek. Ne doğru dürüst bir çalışma, ne yeni bir yaklaşım, ne de yeni bir politika yapılacak.
Ermeniler ise, unutmayacaklar.
Türkiye’nin tepesindeki Demokles’in kılıcını sallamayı sürdürecekler.
Bugün parlamentodan geçen tasarı, yarın veya birkaç yıl sonra senatodan geçecek. Ardından da Fransız Devlet Başkanı tarafından onaylanacak. İşte bütün bu süreç boyunca, yine aynı filmi izleyeceğiz.
Ben bunu Ermeniler’in başarısından çok, bizlerin başarısızlığı olarak görüyorum. Eğer siz doğru bildiğinize sahip çıkmazsanız, birileri ortaya çıkar ve size istemeseniz dahi bazı şeyleri zorla kabul ettirir.
Suçu ve sorumluluğu başkalarında aramayalım.
Asıl sorumlu bizleriz…
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|