TEHDİT ETSEN KÖTÜ,
SUSSAN DAHA KÖTÜ…
Fransızlar’ın bilmedikleri, belki de umursamadıkları en önemli unsur, bizim vereceğimiz tepkidir. Pire için yorgan yakan bir toplumuzdur. Bazen tepemiz bir atar ve nerede duracağımızı bilemeyiz. Sonunda kendi kendimize zarar vereceğimizi bilmemize rağmen, kolay kolay geri dönmeyiz.
Şu günlerde herkes ayaklanmış durumda.
Başta siyasiler olmak üzere, her kafadan bir ses çıkıyor. Tehditler savuruluyor. Kim daha sunturlu bir tehdit üretebilirse, daha kahraman olacakmış gibi bir hava esiyor.
Peki bu tehditler bir işe yarıyor mu ?
Hayır.
Hiçbir işe yaramadığı gibi, aksine Ermeniler tarafından aleyhimize kullanılıyor. “Görüyor musunuz, Türkler Fransa’yı tehdit ediyor. Fransız kamuoyunu küçük düşürmek istiyorlar. Parayla sizi satın alacaklarını, tehdit ile boyun eğdireceklerini sanıyorlar” diye, Fransızlar’ı kışkırtıyorlar.
Peki ne yapalım?
Susup, hiçbir şey söylemeyelim mi?
O zaman, aynı Ermeniler, bu defa “Canım siz Türkler’e kafanızı takmayın. Ne yaparsak yapalım, onlar tepki göstermez ve bir süre sonra işler aynı şekilde devam eder”diyorlar.
Üstelik, 12 Ekim kararının ne zaman resmen yasalaşacağı da belli değil. Yıllarca sürebileceği gibi, birkaç hafta veya ay içinde de yasalaşabilir.
Anlatmaya çalıştığım nokta, hükümetin işi gerçekten çok zor.
Gösterilecek olan tepkilerin, geri dönüp bizi yaralamaması, sadece ağır sözler ve sert kelimelerle de yetinilmemesi, ancak aynı zamanda etkili bir baskı oluşturması da gerekiyor.
İşin içinden çıkabilmek son derece güç.
Ne olursa olsun, bu defaki adım Türk kamuoyunu son derece rahatsız etti. Yetti artık. Türkiye’ye pire için yorgan yaktıracak, nerede duracağını unutturacak bir noktaya geldik.
Eski Devlet Başkanı Mitterand’ın başlattığı yıllarca süren çabalar yok olup gidecek. Yine Ermeni iddiaları nedeniyle ilişkiler bozulmuş, 1992’den itibaren tekrar inşa edilmişti. O güzelim bina, Paris’teki birkaç akılsız yüzünden tekrar yıkılıyor.
Fransa önemli bir ülkedir. Kolayca vazgeçilemez. Uluslararası alanda ağırlığı vardır. Ancak bu son olay, artık bardağı taşırdı.
Fransız eğitimiyle (Galatasaray Lisesi) büyüdüğüm için, Fransızlar’ın dünyalarını ve nasıl düşündüklerini başkalarından daha kolay anlarım. Ancak emin olun, bugün yaşananları, bugünkü Fransız politikacılarının mantığını anlayamıyorum.
Ya benim bildiğim Fransa artık yok veya bana çok farklı bir Fransa’yı öğretmişler.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|