Mehmet Ali Birand
 
TREN KAZASINI CİDDİYE ALALIM…
 
 

 

TREN KAZASINI

CİDDİYE ALALIM…

 

Eminim dikkatinizden kaçmamıştır. Bir süredir ardı ardına uyarılar geliyor. Tren kazası yaşanacağı ve bu kazanın sonrasında tarafların ağır zarara uğrayacağı belirtiliyor.

           

Konu, Türkiye’nin Rum gemilerine limanları açıp açmamasıyla ilgili.

           

Avrupa Birliği “Bizimle imzaladığınız anlaşmaya göre, limanlarınızı açmakla yükümlüsünüz. Sözünüzü tutmak zorundasınız” diyor.

           

Türkiye’de buna karşılık “Sizin de bize verdiğiniz sözler var. Siz de onları tutun ve ondan sonra gelip benden hareketlenmemi isteyin” yanıtını veriyor.

           

Avrupa Birliği itiraz ediyor: “Hayır, biz size yazılı ve imzalı hiçbir söz vermedik.” deyince, bu defa Türkiye yeniden  “Nasıl vermediniz, Aralık 2004 doruğunda İngiltere, Almanya ve İtalyan Başbakanları bize KKTC üzerindeki izolasyonun azaltılacağı sözünü verdiler. AB Konseyi bu konuda bir karar dahi aldı, ancak hiçbiri tutulmadı” diye karşılıkta bulununca, Brüksel tekrar sözü alıyor ve “bunlar siyasi sözlerdir ve liderleri bağlar. AB’yi kurum olarak bağlamaz. Bizi, sizin imzaladığınız gibi resmi kararlar ve kağıtlar bağlar. Liderler de bu sözleri, Türkiye’yi aldatmak için  vermediler. Aksine, çok uğraştılar, ancak siyasi yönden başaramadılar. Bundan dolayı sizin verdiğiniz söz bağlayıcı. Onlarınki bağlayıcı değildir.” diye itirazlarını sürdürüyorlar.

           

İşte bu kısır döngünün sonuna gelindiğinde, Başbakan’ın sinirleri atıveriyor ve patlıyor: “Yok öyle şey. Sizin liderleriniz nasıl siyasi gerekçelerle sözlerinde duramıyorlarsa, benim sorunumda aynı. Ben de  bugünkü ortamda, özellikle de genel seçimlere gidilirken, Gümrük Birliği anlaşmasını Meclis’e yollayamam. Zira geçmez, AKP’liler dahi onay vermezler. Ben de siyasi sıkışıklık içindeyim.”diyor.

           

Bu karmaşa arasında da, Rumlar ellerini ovuşturup Avrupa Birliği’ne tam üye olmanın yararlarını kendi lehlerine kullanıyorlar. Uzun vadede, beklentilerini elde edemeyeceklerini bilmelerine rağmen, ellerine geçirdikleri bu fırsatı denemek istiyorlar.

           

Avrupa Birliği, bir yandan Rumlar’ın oynadıkları oyundan rahatsızlar, ancak yapabilecek fazla birşeyleri yok. Öte yandan da, Türkiye’nin tutumu inatlaşma gibi algılanıyor ve başta Başbakan olmak üzere, buradan kaynaklanan her demeç, Brüksel’de ve AB başkentlerinde rahatsızlık yaratıyor. Avrupa’da Türkiye’nin bir tehdit ve şantaj politikası gütmeye başladığı izlenimi yaygınlaşıyor. Türk liderlerin belki amaçları farklı, ancak kullandıkları dil öylesine sert ve kırıcı ki, ilişkileri zedeliyor.

           

Bundan dolayı da, AB’den kaynaklanan açıklamalarda da sertleşme gözleniyor. Nitekim ilk defa, “müzakerelerin askıya alınması” telaffuz edilmeye başlandı.

           

İşte en büyük tehlike de budur.

           

Eğer Olli Rehn gibi son derece itidalli ve Türkiye’nin tam üyeliğini savunan bir insan çıkıp,  askıya alınabilir diyorsa, bunun nedenlerinin araştırılması gerekir.

           

Belki biz farkında değiliz, ancak Avrupa’daki hava giderek sertleşiyor.

           

Eğer bir çözüm bulunamazsa bir kriz çıkacak ve bunun altında kalacağız.

           

Askıya alınma olasılığı da en çok Türkiye’yi rahatsız etmeli. AB ilişkilerinin fiilen askıya alınmasının ekonomiye olumsuz yankılarını herhalde tahmin edebilirsiniz.

           

Türkiye’nin tutumunda çok sayıda haklı yönler var. Ancak, uluslararası ilişkilerde haklı olmak ülkelere sonsuz bir hareket yeteneği sağlamıyor. Önemli olan, gelişmelere gerçekçi bakmak ve çözüm yolları üretmektir.

           

Ankara’dan beklenen de zaten budur.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…