TÜRBAN NEDEN
ÇANKAYA’YA ÇIKMAMALI?
Bugünkü koşullar, ister Başbakan Erdoğan, ister eşi türbanlı bir başka AKP’linin Cumhurbaşkanlığına çıkmasının, ülkeyi büyük bir siyasi krize sokacağını gösteriyor. Çankaya, hem Laik hem de muhalefet için bir semboldür. Oraya, türbanlı eşi olan birinin çıkması, gerilimin sürekli olacağı anlamına gelecektir.
Türban ile ilgili olmamasına rağmen, Özal’ın Cumhurbaşkanlığına çıkışı ve Demirel’in hayatı ona zehir etmesini hepimiz gördük. Üstelik, Demirel’inki tamamen muhalefet kaynaklı bir direnmeydi. Cumhurbaşkanını perişan etti. CHP, AK Partili Cumhurbaşkanına çok daha sert davranacak ve hayatı zehir edecektir.
Bir de, Silahlı Kuvvetleri, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ile Adalet mekanizmasının direnişini de ekleyin.
Genelkurmay Başkanının haftalık buluşmaları reddetmesini, tatbikatlara Cumhurbaşkanını davet etmemesini, Anayasa ve Danıştay gibi kurumların, Cumhurbaşkanını davet edip eşini davetlerin dışında tutmasını, Çankaya’daki resepsiyonların boykot edildiğini düşünün...
Bütün bunlar imkan dahilindedir.
Yeni bir Cumhuriyet savaşı ortamına sokulacak olan Türkiye, böyle bir durumda, her yönden çöker.
Bürokrasi işlememeye başlar...
Ekonominin çarkları dönmez...
Köşk’teki eski liderine veya kendi içinden çıkan bir arkadaşına karşı sergilenecek böyle bir muhalefete tepki gösterecek olan AK Parti de hırçınlaşacaktır. Kısır döngü, bu ülkeyi mahveder.
Sırf, türbanlı eşini Çankaya’ya çıkartıp sembolik bir zafer kazanmak için, Türkiye’yi böylesine germek günah değil mi?
Kişi başına 10 bin dolar hedefine ulaşma sözü veren Erdoğan, Çankaya uğruna bu ülkeyi fakirleştirmeyi kendisine yakıştırabilir mi?
Böyle bir siyasi gösteriye değer mi?
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|