TÜRKİYE’NİN YENİ ADI:
“ KOLAYLAŞTIRICI…”
Seksi bir konu olmadığından dolayı, şu sıralarda Ankara’nın tepelerinde İran ile ilgili yaşananlar kamuoyuna pek yansımıyor. İçinde aşk-ihanet-cinayet üçlüsü bulunmamasına rağmen, İran filmi Dışişleri Bakanlığında çok heyecan yaratıyor.
İran’ın nükleer güç olma olasılığı, bizler hariç ülkeyi yönetenlerin uykularını kaçırıyor. İran’ın nükleer güç konumuna girmesi, Türkiye’yi son derece rahatsız ediyor. Sadece bu olasılık değil, İran’a karşı Avrupa ve Amerika’dan kaynaklanacak yaptırım girişimleri de Türkiye’yi korkutuyor. İran’a uygulanacak bir ambargo veya silahlı bir müdahele, hepimizin hayatını karartacak senaryoları içeriyor.
İşte Türkiye’nin telaşı bu olasılıklardan kaynaklanıyor.
Amacı, İran’lıları, çalışmalarının nükleer güç değil, nükleer enerji ile sınırlı kalmasına ve bunu da şeffaflık içinde gerçekleşmesine ikna etmek.
Bir yanda İran, öte yanda da Avrupa ve ABD var.
İran nükleer politikalarını açıklıyor, AB ve ABD’ de bu politikaların belirli bir çerçevede kalması için önerilerde bulunuyor. Türkiye’de, ikisi arasında bir nevi mekik diplomasisi yapıyor. Bu rolün adı: KOLAYLAŞTIRICILIK.
Aman dikkat, ARABULUCU değil. Zira arabuluculuk, sizin kendi başınıza bir plan üretip bunu iki tarafa kabul ettirmektir ki, Türkiye’nin böyle bir girişimi yok…
POSTACILIK’ta değil. Zira postacı, bir mektubu alıp karşı tarafa teslim eder ve görevi biter.
KOLAYLAŞTIRICI, iki taraf arasındaki temasları kolaylaştırmak, yanlış anlamaları önlemeye, destek olmaya çalışmaktır.
Türkiye’nin avantajı, İran hükümetinin Ankara’ya güven duymasıdır. İran’lıların gözünde Türkiye, Avrupa ve Amerika’dan daha inanılacak bir taraftır.
Abdullah GÜL, bu rolü gayet başarılı şekilde oynuyor.
Avrupa ve ABD’nin ortaya attıkları son öneri paketi şu ana kadar ayakta kalabildiyse , bu konuda Türkiye’nin katkısı küçümsenemez. Gül, hem telefon trafiği, hem de karşılıklı görüşmelerinde İran’lı meslekdaşı Mottaki’ye sürekli aynı mesajları verdiyor:
- Nükleer enerjiye sahip olma hakkınız var, ancak bunu enerjiyle sınırlı tutmanız ve Atom enerjisi komisyonuna açık olmanız gerekir…
- Son öneri paketini reddetmeyin. Eğer içinde beğenmediğiniz taraflar varsa, tamamlayın ve yeniden masaya getirin.
- Şeffaf olun…
- Gereksiz sert demeçler verip tırmanmaya yol açmayın…
Saate karşı bir yarış yapılıyor. 28 Haziran’daki G8 toplantısında dananın kuyruğu kopacak. Türkiye işte bu fırsatın kaçmamasına çalışıyor.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|