BÖYLE GİDERSE
TRENİ KAÇIRIRIZ
Ülkemizle, haklı olarak övünüyoruz.
Ekonomik krizden nasıl hızla çıktığımızı, yabancı yatırım akışının arttığını, enflasyonu yendiğimizi ve büyüme hızımızı gösterip, mucize şekilde ayaklarımızın üstüne dikildiğimizi anlatıyoruz. Kısa vadeli sonuçlara baktığımızda da, gerçekten övünülecek bir noktadayız. Ancak dikkat ederseniz son derece kırılgan bir zeminde yürüyoruz. Ufak bir kıpırdama tüm ekonomik iç dengelerimizi bozuveriyor. Demek ki, ortada temel bir sorun var.
Bu sorun kısa vadede ulaştığımız bu noktaya bakmak yerine, son 15-20 yıldaki gelişmemizi, dünya’daki diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda, ortaya çıkıyor. Bu karşılaştırma hiçte iç açıcı bir manzara göstermiyor.Tam aksine, uyanıp gereken önlemleri almadığımız taktirde, treni kaçırma tehlikesi ile karşı karşıyaya olduğumuzun işaretlerini veriyor.
Örneğin, Enflasyonu biz yeni yendik.
Uzak Doğu ülkeleri (Özellikle Çin, Hindistan, Endonezya, Malezya, Tayvan, Güney Kore) yıllar öncesinden bu sorunlarını hallettiler ve düşük enflasyonun nimetlerinden yararlanıyorlar.
Yabancı Yatırım almaya ve özelleştirmeye yeni başladık. Birkaç milyar dolarlık yatırım hepimizi mutlu ederken, Uzak Doğu ülkeleri yüz milyar dolarlık yatırım alıyorlar.
Yıllar öncesinden yasalarını değiştirdiler, yargı sistemlerini reforme ettiler ve kapılarını ardına kadar açtılar. Biz hala, Danıştaydan dönen ihaleler, mahkemelere takılan özelleştirmeler, yabancıya satılan ev ve toprağı “düşman eline geçen Türk malı” gibi gören yasa ve mantıkla cebelleşiyoruz.
Türkiye’nin bir kesimi direniyor.
“Küçük olsun, fakir olsun ancak benim olsun” anlayışı hala geçerli. Medya, yasalar ve yargıdaki Ulusalcı Bakış, Türkiye’nin önünü kapatıyor. İçine kapanık, yabancıdan korkan, hala kapitülasyonlar döneminde kalmış kafalarla yönetiliyoruz.
Bu gidişle, koskoca Türkiye’yi Enver Hoca’nın eski Arnavutluğuna çevirme tehlikesiyle karşı karşıyayız.
Daha da önemlisi, bilişim teknolojisinde yerimizde sayıyoruz. Uzak Doğu ülkeleri ise, müthiş bir hızla bizi solladıkları gibi, aramızdaki farkı da giderek açıyorlar.
Biz tekstil sanayini kurtarmaya çalışırken, yüzmilyarlarca dolarla hesap ediler bilgisayar teknolojisi Uzak Doğu ülkelerine kayıyor.
Belki farkında değilsinizdir diye, bütün bunları anlatıyorum...
Peki ne yapmak gerekir?
Eğitim sistemini ve yasaları değiştirmeden bir yere varamayız.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|