Mehmet Ali Birand
 
BU ÇETELER TAM BİR KANSER GİBİ…
 
 

 

BU ÇETELER TAM BİR

KANSER GİBİ…

 

Bazılarımız konuyu pek ciddiye almıyorlar.

           

Belki de, adı Sauna Çetesine çıktığından dolayı Küre Operasyonunun ortaya çıkardıklarına yeterince tepki gösterilmiyor. Oysa tam tersine, medya’nın tümü ve Devletin ilgili kuruluşlarının ayaklanması gerekiyor. Zira ortaya çıkarılanlar, bu olayın Susurluk skandalından da derin ve ciddi olduğunu gösteriyor.

           

Sözü edilen çeteye baktığınız zaman ürperti duyuyorsunuz.

           

İçinde Askerler var.

           

Askeri bilgiler ellerinde.

           

İçinde üst düzey görev yapmış polisler var.

           

Telefon konuşmaları saptanmış. Devlet kurumlarını nasıl etkiledikleri açıkça anlaşılıyor. Demek ki, bu insanlar devletin içindeler. Devletin adeta bir parçası gibi çalışıyorlar.

           

Bu çetenin tüm bağlantılarının ortaya çıkarılması şarttır.

           

Eğer TSK, aman saygılığımıza zarar gelir diyerek olayın üstüne gitmezse…

           

Eğer Polis, aynı kaygılarla işi yavaştan alırsa…

           

Ve en önemlisi, savcısı ve yargıcıyla, Türk adaleti çete efsanesini yok etmek üzere tüm gücüyle harekete geçmezse…

           

Türkiye bu yükü kaldıramaz.

           

Toplum boğazına kadar çetelere gömülmüş durumda. Türkiye adeta parsellenmiş ve her köşe başında bir başka çete oluşmuş. İşin kötü yanı, bunların büyük bir bölümü de “Vatanı koruma” adına hareket ettiklerini ileri sürüyorlar. “Durumdan görev“ çıkarıyorlar. Bu şekilde Asker ve Polis ile yakınlaşma sağlayabiliyorlar. Ne yazık ki, belirli bir süre için dahi olsa başarı da kazanabiliyorlar.

           

Bu gidişe mutlaka, ancak mutlaka karşı çıkmalıyız.

           

Askeriyle, Polisiyle, Savcısı ve Yargıcıyla kolları sıvamalıyız.

           

Yoksa bu adamları bizi boğacaklar. Toplumun devlete güvenini daha da zayıflatacaklar.





TÜRKİYE’DEN KÜRDİSTANA

İNCE AYARLI YAKLAŞIM

 

Türkiye geçen yıldan bu yana, Kuzey Irak Kürdistan’ına yönelik bakışında ve genel yaklaşımında ince ayar yapıyor.

           

Eskiden bu politika, sivil yönetimler tarafından, genelde Askere bırakılmıştı. Risklerini de Askerin yüklenmesini isteyen politikacılarımız, PKK ile mücadele çerçevesinde, Kuzey Irak’ta uygulanacak politikalara pek karışmazlardı. Hele bir ara, bırakın Dışişleri Bakanlığını, MİT dahi devre dışı kalmıştı.

           

Irak’ın istilasından itibaren hem içerde, hem de dışarıda dengeler değişti.

           

Türkiye’de sivil hükümet konuya yaklaşımını farklılaştırdı.

           

Kuzey Irak’ta da -tezkerenin reddedilmesinden sonra- Türkiye’nin etkinliği kayboldu. Amerikan askerlerinin bölgeye gelmesi dengeleri Kürtler lehine bozdu. Eskiden, Türkiye’ye destek vermek için PKK’ya karşı savaşan Irak Kürtleri “Kürt kardeşlerimize silah çekmeyiz” yaklaşımını benimsediler. Aralarında (PKK-KDP) ittifak kuruldu. Kürtler de, lehlerine gelişen bu durumu iyi kullandılar ve Türkiye’yi tümüyle devre dışı bıraktılar.

           

Ankara, bütün bu değişimleri gerçekçi şekilde değerlendirdi. Eski tutumunu değiştirdi. Bir yandan “Kuzey Irak’ın bağımsızlığı kırmızı çizgimizdir ve savaşa neden olur” ezberini bıraktı. Ancak öte yandan da “Bizim de duyarlıklarımız var, onlara da dikkat etmek zorundasınız” mesajlarını sürdürdü.

           

Türkiye’nin yeni Irak Özel Temsilcisi Oğuz Çelikkol’un, Kuzey Irak’a yaptığı son ziyaret ardından çıkan haberleri de, işte bu çerçevede okumak gerekiyor.

           

Türkiye’nin henüz bu aşamada “Kuzey Irak Kürdistanını” tanıması söz konusu değil. Zira henüz böyle bir Devlet yok. Anayasalarındaki isimleri “Kürdistan Bölgesel Hükümeti” şeklinde. Türk temsilcinin söylediği de bu gerçeği kabul etmenin ötesine gitmiyor: Anayasa onaylandıktan sonra, Türkiye için Barzani, Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakanı olacak.

           

Yani, Irak Anayasasına saygı gösterilecek.

           

Bu, Ankara’nın yolladığı havuç…

 

Ancak, Özel Temsilcinin sözlerinin ikinci bölümü okunduğunda, Kuzey Irak yönetimine birde sopa gösterdiği anlaşılıyor: Bizim de, sizin gibi duyarlıklarımız var. Kerkük başta olmak üzere, bu konulara sizde uzlaşıyla yaklaşırsanız sorun çıkmaz…

           

Yani, eğer Türkiye’nin duyarlıkları karşılık alırsa, ilişkilerimiz daha da rahatlar…Aksi halde zorlaşır mesajı veriliyor.

           

“Herkes yerini bilsin…Herkes ayağını yorganına göre uzatsın” denmek isteniyor.

           

Ne olursa olsun, hem Türkiye hem de Kuzey Irak Kürtlerinin çıkarları, birbirleriyle iyi geçinmeyi gerektiriyor. Ne Kürtlere sopa göstermek bir işe yarıyor, ne de Kürtlerin bizi görmezden gelmeleri.

 

Artık bütün bu gerçekler , çok net şekilde  ortaya çıkıyor.

                                                            

           

 

 

 



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…