AB?Yİ İSTEMEYENLERE
VERİLECEK YANITLAR?
?ç gündür arka arkaya, Avrupa Birli?i tartı?malarında kullanabilece?iniz notları özetliyorum. İster ?niversitede, ister dost meclislerinde, ister Avrupalı arkada? veya meslekda?larınızla görü?melerinizde kullanabilece?iniz gerekçelerin çok i?inize yarayaca?ına inanıyorum.
Bugün, Türkiye?de Avrupa Birli?ini reddedenlerin veya ku?kuyla bakanların en çok kullandıkları gerekçelere verilecek yanıtları bulacaksınız:
NE YAPSAK ALMAZLAR:
Böyle bir olasılı?ın geçerli olup olmadı?ının sınanması için her?eyden önce, Türkiye?nin tüm di?er aday ülkeler gibi Kopenhag kriterlerine (yani siyasi ve ekonomik ko?ullara) uyum göstermesi gerekir. Kriterlere uyum göstermi? bir Türkiye?yi dı?arda bırakmanın a?ır faturasını Avrupa çok iyi bilmektedir. Hiçbir ülke varsayıma dayanarak hareket edemez. Ayrıca, Kopenhag? kriterleri AB için de?il, Türkiye?nin çıkarları için zaten gerekmektedir. ?Ne yapsak bizi almayacaklar? diye, i?kenceye göz mü yummalı veya idamı mı geri getirmeli, İnsan Haklarına saygı? göstermekten vaz mı geçilmelidir?
AB BiZİ B?LMEK İSTİYOR:
Her?eyin ba?ında, Türkiye?nin bölünmesi AB çıkarlarının aleyhinedir. Zira etnik veya din kaynaklı iç çatı?maya dü?ecek bir Türkiye tüm Avrupa için istikrarsızlık kayna?ı olur. Bugüne kadar AB?ye üye olup bölünme tehlikesi ile kar?ıla?mı? hiçbir ülke olmadı?ı gibi, aksine İspanya gibi, İrlanda gibi ülkeler AB?nin getirdi?i refah ve özgürlükler ortamından yararlanarak, bölücü baskılarndan büyük oranda kurtulabilmi?lerdir.
ATAT?RK??L?K ?L?R:
Türkiye?de güç birli?ine giren Ulusalcılar (bunların arasında Perinçekçiler, ?lkücüler, emekli asker ?polis-yargı mensupları da vardır) ?imdi Kemalizm adı altında, 1970?lerin? ba?ımsızlık sloganıyla AB?ye kar?ı çıkmaktadırlar. Giderek globalle?en ve birbiriyle dayanı?arak büyüme, zenginle?me trendine giren dünyayı görmezden gelmekte ve ülkenin ba?ımsızlı?ını kaybedece?i ve bölünece?i savlarıyla AB?ye? tam üyelik sürecine direnmektedirler. Kemalizm adına, Türkiye?yi kendi içine kapanık, yasaklar ve Devlet?in zorba? gücüne dayanarak? Ankara?dan yönetimini istemektedirler.
Do?rudur, AB bu anlayı?taki Kemalizm anlayı?ına tümüyle kar?ı bir sistemdir. AB, Atatürk?ün gösterdi?i hedeftir. Batıyı gösteren Atatürkçü dü?ünme AB?ye tam üyelikle bu hedefe ula?acaktır. Ulusalcıların uydurdukları Kemalizm de?il, gerçek Atatürkçüler AB ile daha da güçleneceklerdir.
KİMLİ?İMİZ VE K?LT?R?M?Z GİDER:
Tam aksine, AB, demokrasi, insan haklarına saygı, hukukun üstünlü?ü gibi ortak de?erler ertafında biraraya gelen ülkeler arasında kültürel çe?itlili?e ve farklılı?a çok önem vermektedir. ?ye ülkeler de kendi kimlikleri ile kültürlerini? korumaktadırlar. Dolayısıyla, ülkemiz de üye oldu?unda tabiatıyla kendi kimli?ini ve kültürünü koruyacak ve bunun ötesinde Türk kültürü Avrupa?da daha iyi tanınma imkanına kavu?acaktır. Sovyetler Birli?i dönemindeki a?ır baskıya ra?men kimlik ve kültürlerini yitirmemi? olan eski Do?u Bloku ülkelerinin ?imdi temel özgürlüklerin ba?ını çeken AB?de kimliklerini kaybedebileceklerini söylemek mümkün de?ildir.
AB?YE ONURUMUZLA GİRELİM:
AB?ye üye olmanın ko?ulları açıktır. ?ye olmak isteyen her ülke, bu ko?ulları yerine getirmek zorundadır. ?stelik Türkiye, AB?ye, kimsenin zorlaması olmadan kendi iradesiyle üye olmak istemektedir. Bunun için de di?er aday ülkeler gibi ko?ulları yerine getirmekle yükümlüdür. ?te yandan, Türkiye?nin büyüklü?ü, kültürel ve dini farklılı?ı, tarihte? ya?ananlar ve ekonomik kalkınmanın henüz tamamlanamamı? olması gibi nedenlerle söz konusu kriterlerin ülkemiz için daha sıkı bir ?ekilde? uygulandı?ı izleniminde bir ölçüde do?ruluk payı olabilir. Bununla birlikte, İspanya örne?ine bakıldı?ında, bu ülkenin de üyelik sürecinde çe?itli baskı, sıkı?tırma ve zorluklarla kar?ıla?tı?ı, ancak bunları? içine sindirerek üye olmaya öncelik verdi?i ve girdi?i sıkıntıların semeresini üyelik sonrasında? fazlasıyla geri aldı?ı, bizzat İspanyollar tarafından belirtilmektedir. Dolayısıyla, üye oluncaya kadar bazı alanlarda kar?ıla?ılan ve bazı hallerde haksızlık veya ayrımcılık olarak? algılanabilecek muamelelere hakettiklerinin ötesinde de?er verilmemesi, bunların onur konusu yapılmaması ve duygusallık yerine mantık ve çıkar hesabıyla hareket edilmesi gerekmektedir.
SONU?:
AB?DE T?RKİYE?DE
DE?İ?ECEK
AvrupaBirli?ine katılmak bir sistemin benimsenmesi, parçası olunması demektir. E?er bugün Türkiye?nin yönetim ?eklinden, 75 yıldır sürdürülen sistemden memnun iseniz, söylenecek bir?ey yoktur. ?Neden rahatımızı bozuyorsunuz? Ne güzel yuvarlanıp gidiyoruz? diyorsanız, o zaman AB projesine muhalefet edebilirsiniz.
Hayır, ben yolsuzluk düzeninden, her siyasi partinin kendine göre ekonomik-mali politikalar? uygulamasından bıktı?ınıza inanıyorsanız. De?i?iklik istiyorsanız.
Yani, Devletin tapınılan bir konumdan çıkıp, vatanda?a hizmet veren bir konuma girmesini, ekonomiden çekilmesini, özgürlükleri ayarlamaktan vazgeçmesini istiyorsanız, o zaman AB?yi desteklemelisiniz.
Seyirci kalmamalı, ufak dahi olsa bir katkıda bulunmalısınız.
?u noktayı da unutmayın:
Türkiye?nin bugün katılaca?ı? AB, Yunanistan, İspanya, İrlanda ve Portekiz?in 1980?lerde katıldı?ı AB de?ildir.? Yeni üyelerine kullandıraca?ı fonlar azalmı?tır. 25 üyeli bir dev olmu?tur. ?yelerin etkinlikleri de eskisi gibi de?ildir.
Hele Türkiye?nin katılmasıyla birlikte, Türkiye nasıl de?i?ecekse AB de de?i?ecektir. Ancak Türkiye daha fazla de?i?ecektir.
AB artık, içine girilince sizi birden zenginle?tiren bir klüp olmaktan çıkmı?, içine girilmedi?i taktirde 2 inci lige dü?ülen bir klüp konumuna girmi?tir.
Karar vermek size kalmaktadır.
Ancak kararınızı verirken kendinizi de?il, çocuklarınızın ve torunlarınızın gelece?ini dü?ünmelisiniz.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|