BUNU GÖRÜN
VE UTANIN...
İnşallah unutmamışsınızdır. AB uyum yasaları reform paketindeki bir değişiklik büyük gürültü yaratmıştı. Sorun Töre infazlarıyla ilgiliydi. AKP’li Milletvekilleri Töre infazlarının cinayet sayılmaması, hafifletici nedenlerle cezalarının kısıtlı tutulması gerektiğini ileri sürmüşlerdi. Ne yazık ki, aralarında çok iyi tanınmış isimlerinde bulunduğu nice hukukçumuzda bu kişileri desteklemişlerdi.
İşte, alın yanıtınızı.
Töre infazı hem de Ankara’nın göbeğinde işleniyor. Aslında bu olayın cinayetten hiçbir farkı yoktur. Cinayet gibi algılanmadığı ve cinayete uygun ceza verilmediği sürece de devam edecektir.
ELEKDAĞ DOĞRU SÖYLÜYOR
CHP milletvekili Şükrü Elekdağ geçen hafta bir saptama yaptı. Hükümet hemen yalanladı. Ancak Elekdağ’ ın sözlerini kulak arkası yapmamak gerekiyor.
Elekdağ’a göre, Washington PKK ile Türk yetkililerin bir uzlaşıya ulaşmasını istiyor. Türkiye’ye de bu konuda baskı yapıyor. Bugüne kadar Kandil dağına yığılmış bekleyen PKK güçlerinin üstüne gitmemesinin nedeni de, silah kullanmadan sorunu çözmek istemesi.
Elekdağ sırf muhalefet yapmak için konuşan bir insan değildir. Hem iyi haber alır, hem de gerçekçi değerlendirmeler yapar.
Türkiye’ye baskı yapılıp yapılmadığını bilemem, ancak ABD’nin tutumu bizde de bu kuşkuyu doğuruyor. Edindiğimiz izlenim, Washington’un şu veya bu şekilde, savaşa neden kalmadan sonuç almak istediği şeklinde.
Amerikalılar Kandil dağına müdahele etmek istemiyorlarmış gibi görünüyorlar. Her ne kadar “PKK’lıları orada oturtmayacağız “ deseler dahi, alandaki yaklaşımları farklı. Ancak, bu tutuma da aldanmamak gerekir. PKK’lılar koşullar değiştiği anda karşılarında Amerikalıları bulabilirler.
BEŞİR ATALAY ÇOK
KİŞİYİ ŞAŞIRTIYOR
Bazı insanlar vardır, yaklaşımları hemen anlaşılmaz. Zaman içindeki tutumları ve açıklamalarıyla ön plana çıkarlar. Kabinede giderek yıldızı parlayanların başında Beşir Atalay’ın adından söz ediliyor. Toplantılarda gösterdiği cesaret, belirli konularda aldığı tutumlar anlatılıyor. En son RTÜK’ün Kürtçe yönetmeliği konusundaki yaklaşımına dikkat çekiliyor. Yönetmeliğe konulan kısıtlamalara ve yönetmeliğin AB Genel Sekreterliğinden hiç görüş almadan Başbakanlığa yollanmasına gösterdiği tepkiye dikkat çekiliyor. Gözlemci durumundakilere göre Atalay, kabine içinde Avrupa Birliği konusunda en kesin kararlılar arasında.
Atalay kendini ön plana atıp reklam yapmayan politikacıların başında geliyor. Belki manşetlerde dolaşmıyor, ancak uzun vadede bu ülke siyasetine çok daha yarar veriyor. Böylesine siyasetçiye ihtiyacımız herzamankinden daha fazla.
ORTA DOĞU İÇİN
BORA’YI OKUYUN
Türk kamuoyu, nedense Orta Doğu sorunuyla pek ilgili değildir. Daha doğrusu ayrıtıları bilmez ve öğrenmekte istemez. Oysa Filistin savaşı günlük yaşamımızı çok etkiliyor.
Eğer Orta Doğu’daki mücadelenin nereye doğru gittiğini öğrenmek istiyorsanız, AYKIRI Yayıncılığın ( telefon : 0216 449 98 05 – HYPERLINK "mailto:[email protected]" [email protected]) yeni çıkardığı A’RAF adlı kitabı mutlaka okumalısınız.
Bora Bayraktar, CNN TÜRK’ün en genç dış haber editörlerinden biri. Defalarca Orta Doğu’ya gitti ve olayları yerinde izledi. Gözlemlerini somut gelişmelere oturtmuş ve ortaya okunması kolay, insanı ayrıntıya boğmayan bir kitap çıkmış.
Bora Bayraktar’ın bu yaklaşımı tüm genç gazetecilere de örnek olmalı. Birikimlerini sadece haberlerle değil, bu tip çalışmalarla değerlendirmeliler.
NEJAT ECZACIBAŞI
BELGESEL VE KİTAPLA ANILDI
Can Dündar ve ekibi ölümünün 10. yılında hazırladıkları "Bir Yaşam İksiri" adlı belgesel film ve kitapla Nejat F. Eczacıbaşı'nı andı. Eczacıbaşı 6 Ekim 1993 tarihinde vefat etmişti.Ekip, Eczacıbaşı'nın yaşam öyküsünü, Türkiye ve dünyadaki gelişmeler ışığında kronolojik olarak hazırlamış. Nejat Eczacıbaşı gibi önemli bir işadamının yaşamından çokşey bulacağınız bu çalışma bir televizyon belgeseli, bir DVD ve bir kitap şeklinde okuyucularına ulaşmayı hedefliyor. Nejat Beye hakkını vermişler.
İSMAİL CEM’E
YER AÇILIYOR
YTP Genel Başkanı İsmail Cem, geçen seçimlerde talihsiz bir ortam içinde varlık göstermeye çalışmıştı. Önce, Kemal Derviş konusundaki iletişimsizlik veya anlaşmazlık, YTP’nin seçim sahasına hendikaplı çıkmasına neden oldu. Ardından, seçimlerde yaşanan büyük deprem geldi. YTP’de bundan payını aldı. AKP’nin oy patlaması karşısında, çoğu kimse bir alternatif olsun diye CHP’ye yöneldi. Sonuçta YTP ortada kaldı.
Ancak şimdi durum yavaş yavaş değişiyor.
DSP’nin giderek erimesi, Ecevit’in çekilme kararıyla hızlanırken, CHP’de kendinden bekleneni bir türlü veremiyor. CHP’nin özellikle Kıbrıs ve AB konularındaki Devletçi tutumu çok kişiyi rahatsız ediyor.
Açıkçası yelpaze’nin solundaki boşluk artıyor ve AKP giderek seçeneksiz bir parti konumuna giriyor. Oysa insanlar AKP’ye böylesine büyük bir çoğunluk vermek istemiyorlar. Üstelik, sadece sol değil, sağ’daki oylar da gidebilecekleri bir parti arıyor.
İşte bu açılardan bakıldığında, YTP ile SHP’nin yerel seçimlerde işbirliği girişimi yepyeni bir sayfa açıyor. Bunun bir ilk adım olduğunu düşünürsek, ilerisi için büyük ümitler doğuyor. İsmail Cem’e şimdi politikada yeni bir yer açılıyor. Avrupa Birliğini kucaklayan, CHP’nin aksine Devletçi politikalardan uzaklaşmış bir YTP-SHP beraberliğinin oy kazanma alanı çok genişleyecek.
ERBAKAN BU DURUMA
DÜŞÜRÜLMEMELİ
Necmettin Erbakan’ın dünyasını paylaşmayabilirsiniz. Hatta politikalarına karşı çıkmış ve mücadele etmiş bir insan da olabilirsiniz.
Ancak, hayatının hemen hemen tamamını siyasi yaşama katkıda bulunmak için harcamış bir liderin , eski bir başbakan’ın bu durumlara düşürülmemesi gerekir.
Derin devlet’in Erbakan’ı hala cezalandırıyormuş gibi bir izlenim yayılıyor. Herhalde Erdoğan’ı elerinden kaçıranlar, Erbakan’a diş geçirmeyi daha kolay bulmuş olacaklar mi, üstüne gidiyorlar.
Bunu yapmamalıyız.
Sevmediğimiz görüşlerin sahiplerini de korumamız ve kollamamız gerekir. İnsanları küçük düşürerek, itip kakarak bir yere varamayız.
BU HABERLERİ GÖRÜNCE
SİZ NE YAPARSINIZ?
Eğer iş veya tatil nedeniyle İngiltere’ye gitmeyi planlamış olsanız ve birden ülkeninen büyük gazetelerinde, televizyon ve radyolarında ardı ardına aynı haberleri görmeye başlasanız ne yaparsınız?
Londra bomba tehdidi altında
İngiliz polisi Harrods’u uyardı ve önlemler alınmasını istedi.
Polisin yazısı tüm banka müdürlürine de iletildi.
Bu haberleri duyunca ilk işiniz seyahatinizi iptal etmek, eş dostunuzu da uyarmak olmaz mı?
Bir çok AB ülkesi, Türkiye’ye gitmek üzere olan vatandaşlarını bundan dolayı uyarıp “gezinizi erteleyin” deyince kızdık. Oysa kızmaya hakkımız yok. Bizler kendi kendimize neyi layık görüyorsak, başkalarına da aynı hakkı tanımamız gerekmez mi?
RUSYA’DAN GELEN
UYARI ÖNEMLİ...
Rus Devlet Başkanı Putin’in yardımcısı Sergey Yastrejemski, geçen hafta içinde düzenlediği bir basın toplantısında Türkiye’ye ateş püskürdü.
Çeçenistan’da savaşan 3 Türk’ün pasaportlarını gösterdi ve “bu teröristler Türkiye’de sığınak buluyor” dedi. Yastrejemski’nin ses tonu ve sözleri uyarı dolaydu. Türkiye, Çeçenistan’daki savaşı destekleyen derneklere yardım edenleri durdurmadığı taktirde, kendilerinin de aynı tutumu PKK ile ilişkilerinde sergileyebileceklerinin sinyalini verdi.
Bu sözlerin iyi değerlendirilmesi gerekir.
Hafife alınmamalı.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|