Mehmet Ali Birand
 
KIBRIS’TA ANNAN PLANI HALA YAŞIYOR
 
 

KIBRIS’TA ANNAN

PLANI HALA YAŞIYOR


Dışişleri Bakanı Gül, son günlerde yakın çevresiyle konuşurken Kıbrıs konusuna epey açıklık getiriyor. 


Gül’e göre:


Kıbrıs’ta bir çözüm olması için, seçimlerden sonra büyük bir kampanya başlatılacak ve çözüm hedefi, Kıbrıs’ın tam üyeliğinin uygulamaya gireceği 1 Mayıs 2004 .

Türk tarafı yeni bir plan  hazırlamamaktadır. Çözümün temelini Annan planı oluşturacak. Denktaş’ın “öldü” dediği, bir daha ele alınmayacağını söylediği Annan planı tam aksine canlı ve gelecek bel kemiğini oluşturuyor.

Başlatılacak çözüm girişimi, Türk tarafının gerçekten içtenlikle hareket ettiğini ortaya çıkaracak ve kimse bunun bir oyun olduğu kuşkusuna kapılmayacak.


Eğer Abdullah Gül bu söylediklerine sadık kalır ve 14 Aralık seçimlerinden sonra Annan planı çerçevesinde  kalarak bir çözüm arayışına girerse, Türkiye’nin  işini büyük oranda hafifletebilecek. Bu açıklama çok önemliydi, zira Denktaş’ın konuşmalarında sürekli yeni bir Türk planından söz ediliyordu. Durum şimdi çok daha açıklık kazandı.





SİVİL DARBE


Fikret Bila, Milliyet Gazetesinin Ankara temsilcisi.  Aynı zamanda CNN TÜRK’te program  yapımcısı.  Yeni bir kitabı çıktı. 


Adı: SİVİL DARBE-ANKARA’DA IRAK SAVAŞLARI


Kitabın sayfalarını çevirdikçe, insan önemli saptamalar yapabiliyor. ANAP-DSP-MHP koalisyonunun son dönemlerinde yaşananlar ve özellikle siyasi iktidarın Genelkurmay ile ilişkileri inanılmaz ayrıntılarla dolu.


Fikret Bila, kaynaklarını iyice kontrol etmeden ve elindeki  bilgiyi  iyice doğrulatmadan yazı yazmayan nadir gazetecilerimizden biridir. Bu nedenle, diziyi büyük bir ilgiyle okudum.


Benim en çok dikkatimi çeken, SİVİL DARBE iddiaları oldu. Ecevit’i devirmeye yönelik girişimler, buna karşılıkta  Ecevit’in direnişi ve daha da önemlisi, Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu üzerinden iktidarını sürdürme, hiç değilse ilerde destek bulabileceği bir askeri düzen kurma çabaları...


Kıvrıkoğlu’nun süresini uzatma operasyonunu, Ecevit-Gürel ikilisine  hiç yakıştıramadım. Uzun yıllar öncesinde darbelere neden olmuş, ardından  binbir güçlükle düzene sokulmuş olan bir terfi mekanizmasını  bozmayı istemelerinin temelindeki gerçek neden anlaşılamıyor. Org. Kıvrıkoğlu’nun Irak konusunda  deneyimli  olması, Aytaç Paşa’nın Irak görüşlerinin Ecevit ailesi tarafından  paylaşılması mı, yoksa başka  gerekçeler mi vardı, belli değil.


Allahtan ne Ecevit-Gürel ikilisi iktidarda kalmış, ne de Genelkurmay Başkanının süresini uzatma projesi gerçekleşmiş.


Ecevit-Gürel ikilisinin Irak’a bakışları bilinir. Buna bir de Kıvrıkoğlu-Aytaç ikilisinin eklenmesi, Türk-Amerikan ilişkilerini 1 Mart tezkeresinden çok daha sert biçimde sarsar, içinden çıkılmaz duruma sokardı.


Org. Kıvrıkoğlu, Genelkurmay Başkanlığı süresinin uzatılmasına karşı çıktığını şimdi açıklıyor. Ancak unutmayalım ki, hemen her iktidar, kendi görüşlerine yakın buldukları Genelkurmay Başkanlarının  sürelerini uzatmak isterler ve bu da her 1 inci Başkanın hoşuna gider. 


En doğrusu, bu tip demeçlere hiç girişilmemesidir.


ASKER İLE

OYNAMAYIN


Politikacılarımıza da çok hayret ediyorum.


Hem bir yandan askerden korkuyorlar, öte yandan da kendi görüşleri  paralelinde askerlerle oyun oynamaya bayılıyorlar. Ardından da, bol bol şikayet ediyorlar. Kimi zaman başkaldırıyorlar, karşıdan sert bir tepki gelince kaçacak yer bulamıyorlar.


Artık bu oyunlara son vermek gerekiyor.


AB’ye doğru yol alan Türkiye’de ne asker  üzerinden oyun oynanmalı, ne de Asker iç politika sahasında  oyun oynamalı. Artık bu alışkanlıklar bırakılmalı. 


Bila’nın kitabı bir döneme ışık tutuyor.





AZER İLE GÜNEYDOĞU’YU

KEŞFEDEBİLİRSİNİZ


Azer Bortaçina medya’nın tanınmış isimlerinin arasında  gelir. Son dönemlerde, Türkiye’nin geniş toplum kesitleri tarafından bilinmeyen yörelerini adeta keşfedip, bizlere tanıtan röportajlarıyla tanındı. Bu alışkanlığını sürdürüp şimdi de bölgeleri ayrı ayrı kitaplaştırmaya başladı. Ekin Yazım Grubu ( HYPERLINK "http://www.ekinyazim.com-" www.ekinyazim.com- 0212 233 97 54 faks: 0212 247 44 60)  tarafından yayınlanan Karadeniz’den sonra şimdi de Güneydoğu Anadolu bölümü çıktı. Bu hem bir  gezi rehberi (yani nasıl gidilir, nerede kalınır) hem mutfak (ne yenir) tarifi, hem nelerin görülmesi gerektiğini hikayeleriyle birlikte  anlatan 216 sayfalık bir kitap. İçinde herşeyi buluyorsunuz. Okuyarak dolaşabileceğiniz ve  hiçbir şeyi kaçırmadan bölgeyi tanıyabileceğiniz bir eser. Son derece  hoş hazırlanmış. Ne tarih kitaplarının kuruluğu  ne de gezi rehberlerinin mekanikliği var. Azer sanki kolunuza girip Güneydoğu Anadoluyu anlatarak dolaştırıyor. O zaman da Güney Doğu’nun renkliliğini, zenginliğini ve güzelliğini çok daha iyi anlıyorsunuz. Türkiye’yi tanımak isteyen (!) ancak evlerinden çıkmaya korkanlara da, gezmeyi sevenlere de ısrarla tavsiye ederim...





Coşkun Aral savaş deneyimlerini son kitabı 'Ölümün Yakasına İliştirilmiş Hayatlar'da topladı


Ünlü savaş muhabiri Coşkun Aral 'Ölümün Yakasına İliştirilmiş Hayatlar' adlı kitabında Ruanda'dan Afganistan'a, Çad'dan Beyrut'a tanık olduğu savaşlardan kendine kalan insan hikayelerini anlatıyor. Yıllarca savaş muhabirliği yaptıktan sonra tüm yaşadıklarını bu kitabında okurlarına aktaran Aral; son kitabında ''savaş-ölüm'' gerçeğinin soğuk yüzüyle karşılaşacaksınız diyor. Yaşadıklarını fotoğraflarıyda desteklediği kitabı;yaşananları televizyon karelerinden çok, yaşayan birinin kaleminden öğrenmek isteyenler için...




RUMLAR, BİZE AÇIKÇA

“BECERİKSİZSİNİZ” DİYORLAR


Kıbrıs’lı Rumlar, özellikle son haftalarda, konuştukça yüzümüzü kızartıyorlar. Gerçekleri öylesine açıkça yüzümüze vuruyorlar ki, gülelim mi, ağlayalım mı bir türlü karar veremiyoruz.


Baksanıza, hem eski lider Klerides, hem de yeni Başkan Papadopulos Türk tarafının enayiliği (!) sayesinde  dünya’yı nasıl aldatabildiklerini, Türk tarafının kör bağnazlığından yaralanıp Avrupa Birliğine nasıl kolaylıkla tam üye olabildiklerini anlatıyorlar. 


Tahmin ediyor, hatta büyük çoğunluğumuz yazıyor, ancak Ankara ile Lefkoşe kılını kıpırdatmıyordu.


Denktaş sağolsun, Annan hplanına düşman kesildiği için yerinden kıpırdamadı. Ankara’da, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, askerlerin ve AKP’nin içinden destek buldu. Hükümet’te ya kafası basmadığı veya deneyimsizliğinin getirdiği şaşkınlığı aşamadığı için, gelişmelere seyirci kaldı.


Böylece, Kopenhag doruğunda Türk tarafı elindeki en büyük kozları kullanamadı. Rumlar hiçbir ödün vermeden AB’ye üye oluverdiler. Denktaş bir adım atsa, Annan planına  asıl Rumlar karşı çıkacaklardı. KKTC Cumhurbaşkanı, uzun vadeli hedefe gitmek yerine, kısa vadede direnmeyi tercih etti ve kaybetti.


Şimdi uyandık (!)


Yeni bir plan hazırlanıyor.


Rumlar köşeye sıkıştırılıp, oyunları bozulacakmış.


İş işten geçtikten sonra...





THY’NİN NEWYORK

BÜROSUNA ULAŞILAMIYOR


Türk Hava Yollarının New York bürosuna ulaşmak  (hele Manhattan’dan ayrılıp Long İsland gibi dünyanın bir ucuna gittikten sonra)  daha da imkansızlaştı. Verilen numaralara telefon ediyorsanız, bilin ki ancak çalışma saatleri içinde yanıt alabiliyorsunuz. Tatil günleri veya akşamları kapı duvar. Havaalanını aradığınızda da, karşınıza bir teyp çıkıyor.  Muhatabınız ya görev başında, ya tatilde veya başka yerde. Bizzat alana gidip başvurmaya kalktığınızda          –uçakların iniş kalkışı sonrasında- Koreli kızlarla muhatap oluyorsunuz. Onlar da hiçbir şeyin  farkında değiller. Tek çıkış yolu, tanıdık birini bulup THY yetkililerine özel numaralarından veya cep telefonlarından ulaşmaya kalıyor. Bunu da kaç kişi yapabilir ki...


Tüm Hava Yolları müşterileriyle  mümkün olduğunca yoğun temas kurmanın  yöntemlerini ararken, THY’nin kendini adeta gizlemesine ben bir anlam veremiyorum.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…