İRAN GAZ ANLAŞMASINI
İLK BİZ BOZMADIK MI ?
Nalıncı keseri gibi, her şeyi sadece kendi açımızdan görüyoruz. Sürekli olarak hep karşı taraftakileri suçluyoruz.Bunun en son örneklerinden birini, İran’ın doğal gazı azalttığı yolundaki haberleriyle birlikte yaşadık. Soğuklarda talebin artışı ve aynı zamanda bazı teknik ve siyaset karışımı nedenlerden dolayı, gözler İran’dan gelen gaza döndü. Ne derece doğrudur belli değil, ancak gazetelerimizde çıkan haber ve yorumlarda, İran ile yapılan anlaşma tartışılır oldu. Anlaşmada, İran’ın gereken gazı vermemesi durumunda hiçbir yaptırımın bulunmadığı ve işin Allah’a bırakıldığı yazıldı.
Böyle bir boşluk söz konusu olabilir. Ancak, İran gazı konusunda bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum.
Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde, İran Cumhurbaşkanı Rafsancani’ nin resmi ziyareti sırasında, İran Gaz projesi büyük ümitlerle imzalanmıştı. İran, Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesinin ihtiyaçlarını karşılayacak, Ankara’ya kadarki bölgeyi besleyecekti.
İran’ın dev doğal gaz rezervleri vardı ve bundan bizim yararlanmamız da son derece doğaldı. Ekonomik açıdan bakıldığında, akılcı bir projeydi. Kimin nereye kadar boru hattı döşeyeceği dahi belirlendi ve bir anlaşma imzalandı. Boru hatlarının ne zamana yetiştirileceğinden tutun, alınacak gaza kadar herşey saptandı.
Ardından sorunlar başladı.
Bizler, Erbakan’ın tamamen İran rejimine sempatik görünmek için bu anlaşmayı yaptığını ileri sürüp, konuyu çarpıttık.Sanki doğalgaz değil, İran rejimini ithal edecektik. Zaten Amerikalılar bizim İran ile böyle bir anlaşma yapmamıza ters bakmışlar, izin binbir zorluklarla alınabilmişti. Washington da memnuniyetsizliğini hep belirtti. Zaten bir süre sonra 28 Şubat patladı ve iktidar değişti.
Ecevit- Yılmaz- Cindoruk iktidarı bu projeye soğuk baktı. Ayrıca, yeterli fon bulunamadığından dolayı, Türkiye içindeki boru hatları gecikti ve anlaşmaya göre gazın akması gereken tarihe yetiştirilemedi. Oysa, anlaşmada bir de tazminat maddesi vardı.
Durum böyle olunca, Tahran’ın kapısını çaldık. Sürelerle oynandı, tazminat azaltıldı ve proje küçültüldü. İran’lılar bu konuda- enerji bakanlığı eski yetkililerine göre- Türkiye’ye anlayışlı davrandılar. Anlaşmanın bozulmasına göz yumdular.
İşte bugünlere böyle geldik.
Kısacası, neyi ne kadar isteyeceğini tam hesaplayamayan, planlaması tutmayan ve doğru dürüst anlaşma yapamayan taraf İran değil, bizleriz.
Birilerini suçlarken madalyonun öbür yüzünü de bilmekte yarar var.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|