BANKALAR , KREDİ
KARTINDA SINIFTA KALDI
Son 2 yıldır bir Kredi Kartı Borçları sorunuyla oturup kalkıyoruz. Hergün gazetelerde, Kredi Kart borcu nedeniyle ya bir intihar veya bir felaket haberi okuyoruz. Aslına bakacak olursak, sorun temelde iki nedene dayanıyor:
- Parasızlıktan veya eline geçtiğinden daha fazla harcayan vatandaşların, Kredi Kartlarına borçlanarak yaşama çabası.
- Bankaların bu oyunu görmezden gelip borç bataklığını daha da tehlikeli hale getirecek bir politika izlemeleri.
Ankara Ticaret Odası rakkamlarına göre, Türkiye’deki sorunun dökümü de şöyle:
- Kredi Kart sayısı: 30 milyon ( Bazıları 2-3 ayrı kart kullanıyor)
- Takipteki kredi kart sayısı: 709 bin.
- Hiç ödenmeyen kart sayısı : 572 bin.
- Kara listede olan kart sayısı: 709 bin.
- Ödenmeyen borç tutarı: 1.4 Katrilyon Ytl.
- Sorunlu Kredi kartlarının genel kart sayısına oranı:% 7.5
Şu anda TBMM’nin yapmaya çalıştığı, hiçbir piyasa ekonomisi mantığına uygun değil. Meclis, ayağını yorganına göre uzatamamış vatandaşlarımıza yardım ediyor. Kredi Kartlarını düzenli ödeyenler de şimdi çıkıp “Borcumuzu ödeyerek biz mi hata ettik?” diye sorma hakkını elde ediyorlar.
Anlayacağınız, bu işin tutar yanı yok.
GELELİM, BANKALARIN
TUTUMUNA
Bankalara gelecek olursak...
İster gerçek ister suni olsun, bugünkü sorunun yaratılmasında Bankaların da büyük beceriksizlikleri var. Hiç değilse, dışardan bakıldığında böyle bir izlenim ediniliyor.
Bankalar, bu krizin geldiğini uzunca bir süredir görüyordu. Sadece Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün’ü veya Milletvekillerini popülizmle suçlamak yerine, erkenden harekete geçebilirler ve bu noktaya kadar gelmeden önlem alabilirlerdi. Oysa “ Ne yapalım kardeşim, borcu alan ödemelidir” diyerek krizi görmezden gelmekle yetindiler.
Belki dünya’daki faiz oranlarını uyguladılar, ancak bu oranların son derece abartılı olduğunu görmediler veya görmek istemediler.
Borç batağına düşenlerin birgün büyük sorun yaratacağını da görmediler veya görmek istemediler.
Kamu oyuna yazılı açıklamalar yapmaktan ileri gitmediler. Kendilerini anlatmak lütfunda dahi bulunmadılar. Sanki utanıyorlarmış gibi davrandılar.
Açıkçası, sınıfta kaldılar. Bugün gelinilen garip duruma büyük katkıda bulundular.
Bundan sonra da şikayete hakları yok. Zira, kendi düşen ağlamaz
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|