Mehmet Ali Birand
 
AĞCA PARA İSTEMEDİ Kİ, VEREYİM
 
 

AĞCA PARA

İSTEMEDİ Kİ, VEREYİM

 

Kamuoyunda garip bir tartışma başlatıldı.

 

Ağca ile söyleşi yapmak için para veren gazeteciler kimler?

 

Bu tartışma, M.Ali’nin kardeşi Adnan Ağca’nın bir açıklaması üzerine başladı. Gazetecilere, benim de adımı vererek röportaj için bazılarının para ödediklerini söyledi.

 

Bunun üzerine de, bir şeytan avı başlatıldı.

 

İşin içine adım karıştırıldığı için, ben kendi durumumu anlatmak isterim.

 

Ağca ile 3 defa söyleşi yaptım. Hepsi de İtalya’daki cezaevinde gerçekleşti. Bu söyleşilerin gerçekleşmesinde, Ağca’nın rolü üçte bir oranındaydı. Önce İtalyan adalet bakanlığının izni, ardından Ancona hapisane komutanlığının onayı ve sonunda da Ağca’nın kabul etmesi gerekiyordu.

 

Tüm söyleşilerde direkt olarak  İtalyan makamları ile temas ettik. Ağca’dan onayı da, yine onlar aldılar. Hapisane komutanlığı, bizzat Ağca’ya  sorup söyleşinin yapılmasına izin verdi.

 

Sadece, 1996 söyleşisinde Adnan Ağca bizim ekiple temas etti. Medya piyasasında, Adnan Ağca’nın para karşılığı abisi ile söyleşi ayarlayabileceğini söylediği hep  konuşulurdu.  Bizde para isteyeceğini sandık. Oysa, bizden  sadece iki uçak bileti istedi. Annesiyle birlikte Roma’ya  gidecek ve Ağca’yı ziyaret edeceklerdi. Aynı  zamanda Papa’dan da randevu talebinde bulunmuşlardı. Ancak “fakiriz, paramız yok bize iki uçak bileti ve cep harçlığı (750 dolar civarında)” sağlayıp  sağlayamayacağımızı sormuş. O kadar; yoksa söyleşi parası istememiş.

 

Bizde kabul ettik. Zira, Ağca ailesinin hem Papa, hem de hapisane ziyaretlerini çekebilirdik. Ancak bu projelerin hiçbiri gerçekleşmedi. Papa randevu vermedi, hapisane içerdeki çekimleri yasakladı.

 

İşin ilginç yanı, M.Ali Ağca kardeşi Adnan’ın etraftan para istediği yolundaki söylentileri duymuş olmalı ki, 96 söyleşisinden  sonra bana “Şunu çok iyi bilin M.Ali bey, ben sizden para istemedim ve almadım. Kardeşim ile ilişkin çıkan sözlerin  benimle ilgisi yok” dedi.

 

Ben de “Hayır, para istemedi. Sadece annen ve kendi için uçak bileti talep etmiş, bizde bunu karşıladık” diye yanıtladım.

 

(Söyleşi sırasında, ayakta yapılan bu sohbet banda kaydedildi. Perşembe akşamki 32.GÜN’de de yayınlayacağız.)

 

Adnan Ağca neden böyle bir yalan söyledi ve  adımı da işin içine soktu, anlayamadım. Herhalde  kızgınlığını, Ağca’nın tekrar hapse girmesinin tepkisini medya’dan çıkartmak istemiş olabilir. Anlaşılan abisi M.Ali’nin kendi sesinden bir yalanlama bandının bulunduğundan haberdar değilmiş.(!)



AĞCA’YI MEDYA

HAPSETTTİRDİ...

 

M. Ali Ağca’nın hesaplarındaki yanlış sonunda düzeltildi, ancak kafalarımızda bir çok soruların sorulmasına da yol açtı.

 

Akla gelen ilk soru: Kamuoyu  tepkisi olmasa, yapılan hatadan, yine de geri dönülebilir miydi?

 

Belki olabilirdi, ancak bu kadar hızlı hareket edilemeyebilirdi.

 

Ağca’nın avukatı Mustafa Demirbağ’ın  bir açıklaması var ki, bence en doğru değerlendirmedir. DemirbağMedya kazandı” dedi ve Ağca’nın yeniden hapisaneye girmesini  medya’nın ısrarına bağladı.

 

Gerçekten de, eğer medya bu kadar büyük gürültü çıkartmasa, sürekli yayın yapmasaydı Ağca hala dışarda dolaşıyor olurdu. Adalet Bakanlığı bu kadar hızlı davranmaz, Yargıtay bu kadar çabuk karar vermezdi. Medya, kamuoyu vicdanı dediğimiz olguyu hem şekillendirdi, oluşturdu ve sonuç alınması izin de baskı yaptı.

 

Özetlemek gerekirse, medya görevini yerine getirdi.

 

Hemen her konuda suçlanan medya’ya bu defa söylenecek bir şey bulunmaması gerekir. Oyunları bozulanlar mutlaka kızacak ve rahatsız olacaklardır tabii. Ancak kamu vicdanı, medya sayesinde rahatlamıştır.



1.5 SAATTE

ÇÜRÜK RAPORU(!)

 

Bütün bu karmaşa içinde, kamuoyundan gelen mail’ler ve şikayetler arasında biri var ki, çok soruluyor, yanıt bulamıyor.

 

Ağca’ya, nasıl oluyor da, 1,5 saat içinde çürük raporu veriliyor ve askerlik yapmaması bir ceza unsuru sayılmıyor?

 

Doğrusunu söylemek gerekirse, çürüğe çekme işlemi kolay değildir. Başına gelenler bunu çok iyi bilirler. Heyetlerden geçilir, doktorlardan raporlar alınır ve uzun bir süreç sonunda karar verilir.

 

Ağca’ya iltimas yapılmadığını biliyoruz. Böyle birşey kimsenin aklına gelmez. Ancak, işin bu kadar kolaylaştırılmasını da anlayamadık. Eğer olabiliyorsa çürük kuyruğunda bekleyenlere de aynı kolaylık gösterilmeli.

 

Okurlardan gelen şikayetler de bu noktada buluşuyor. Yurt içinde ve dışında karar beklediğini söyleyenler hep ayı  soruyu soruyorlar: Neden bizlere de kolaylık sağlanmıyor?



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…