Mehmet Ali Birand
 
KÜRTLERLE KAVGA ETMEDEN ÇÖZÜM...
 
 

KÜRTLERLE KAVGA

ETMEDEN ÇÖZÜM...


T.C. Devleti  Kürt kökenli herkese aynı kuşku ve kaygılarla bakıyor. 15 yıllık terörle dolu, yakın geçmişimizin getirdiği kuşkular ve alışkanlıklar bizi hep mesafeli davranmaya sevketti.


Belki Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarında haklı sayılabilirdik. Henüz  cılız ve korumasız bir Devlet iken kaygı duymamız anlaşılabilirdi. Ancak, bugün artık bunlar geçerli olamaz. Bugün T.C. Devleti son derece güçlüdür. Kimseden, hele Kürtlerden  hiç kaygılanmaması gerekir. Oysa, hala rahatsızız. Hala Kürtleri, bir düşman gibi olmasa  dahi, günün birinde topraklarımızı elimizden alabilecek  potansiyel  bir güç gibi görüyoruz. Hala, ister kendi içimizde yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızla olsun, Kuzey Irak’ta bizimkilerin akrabası kürtlerle olsun, barış içinde yaşamamız gerektiğini içimize sindiremiyoruz. Kürtlerle dost olmadıkça rahat edemeyeceğimizi  benimseyemiyoruz. Onlara haklarını vermemiz gerektiğini kabullenemiyoruz. En doğal haklarını dahi sanki ödün  veriyormuş gibi  sinirlenerek ve kerhen onaylıyoruz. Birbirimize yalan söylemeyelim, onları küçük görüyoruz.


Oysa bölgenin zenginliklerini ve güzelliklerini paylaşmak zorundayız. Nasıl biz onların haklarına saygı göstereceksek, onlarda bizim haklarımıza saygılı olmak zorundalar.


15 yıllık PKK terörü hepimizi çok yaraladı.


Demokrasiyi yok etti, insan Haklarını silip attı. 30 bin insanın hayatına mal oldu. Saygı kalmadı, düşmanlık yeşerdi ve bugünlere geldik.


YENİ SAYFA

AÇILABİLİR...


Türkiye, bir yandan AB’ye gidiyor, öte yandan Irak’a asker yollama sorunundan kurtuluyor.


İlk defa Kuzey Irak’lı Kürtler”karşılıklı hatalar yaptık, gelin artık barışalım” diyorlar.


PKK, adını yeniden değiştirerek siyasallaşmaya, silahtan  uzaklaşmaya çalıştığının mesajlarını veriyor.


Öcalan, İmralı’dan “Barış ve Demokrasiye Çağrı Bildirgesi” yayınlıyor ve “yeter artık karşılıklı barışalım” diyor.


Bütün bunlar, Türkiye’nin en güçlü olduğu bir dönemde yaşanıyor.


Peki ne yanıt vermemiz gerekir?


Derin Devlet’in yanıtı hazır: Gelsinler, özür dilesinler, koşullarımı kabul etsinler affedeyim (!)” 


Bizlerin, yani Demokratik güçlerin yanıtı ne olmalı?


Erdal Şafak’ın yazdığı gibi, PKK’yı  öldürerek değil, ancak Kopenhag kriterlerini tam anlamıyla uygulayarak etkisizleştirebileceğimizi bilmeliyiz.


Kuzey Irak’lı Kürtlere ise, Dışişleri Bakanı Gül’ün “sizleri asıl koruyacak olanlar biziz”  dediği gibi davranmalıyız.


Bölgedeki tük Kürtlerin hamisi olan bir Türkiye’nin sırtı yere gelmez. Kürtlerle boğazlaşan bir Türkiye ise hiçbir zaman rahat edemez...





100. doğum yılında Fikret Mualla

 

2003 yılı Türk Resim sanatının en önemli ustalarından biri olan Fikret Mualla’nın 100. doğum yılı... 


Orhan Koloğlu 100. doğum yılında Fikret Mualla’yı anma amacıyla bir kitap çıkardı. "Fikret Mualla - Bir Garib Kişi" isimli bu kitap büyük ustanın iki büyük tutkusu etrafındaki sıradışı yaşamını konu ediniyor. Resim yapmak ve alkol... Kitap; iki büyük tutkusu ile kendine özgü bir dünya kuran ve bu gizemli dünyayı sanatıyla anlamlandıran Fikret Mualla’nın Türkiye ve Fransa eksenindeki trajik yaşamını konu ediniyor. İki ülkedeki yakınlarının tanıklığından yola çıkılarak hazırlanan kitap, çok sayıda orijinal belgeden ve Fikret Mualla hakkındaki araştırmalardan esinlenerek hazırlanmış ve büyük ustanın her biri resim sanatında çığır açmış ünlü eserleri ile destekleniyor. Fikret Mualla'nın eserlerini görmek isteyenler için Kozyatağı'ndaki Bakraç Sanat Galerisi de sergi hazırlamış.




HOPDEDİK AYHAN’IN

RADYO KAVGASI


Yoğun çalışma temposundan vakit buldukça özellikle yoldayken kulağım hep radyolara takılır. 


Özel radyolarda bazı isimler var ki sesleri herkes tarafından bilinir ama yüzlerini görenlerin sayısı çok azdır. Benimde ilgimi çeken seslerden biride Radyo Klas ve Number One Fm de program yapan Hopdedik Ayhan dır. Ne yalan söyleyeyim kendisini hiç görmedim. Ama binlerce radyo dinleyicisini peşinden koşturan biri olduğunu biliyorum. Geçenlerde masamda bana ulaşan kitaplara göz gezdirirken Hopdedik Ayhan imzalı bir kitaba rastladım. Çok şaşırdım.Kitabın adı "Ağlama Hayat Rimellerin Akar". Sayfaları şöyle bir merakla çevirdim. Küçük ama içinde bir döneme ışık tutacak ve herkesin ilgisini çekecek radyo hatıraları var. Ben sayfaları karıştırırken "KonuşanTürkiye Radyosu" bölümüyle şöyle bir geçmişe gittim. Hatırlayın özel radyoların açılmasıyla beraber gündelik toplumsal yaşama belirgin bir renk gelmişti. Özellikle hem açılan radyolar hem de bu kanallarda  yayın yapanlar yeni starlarımız olmuştu. Fakat bir süre sonra; yapılan işin yasası olmaması yeni tartışmaları da gündeme getirmiş ve alınan kararla radyolar kapatılmıştı. O dönemde toplumsal bir protestoya dönen siyah kurdela kampanyası başlamıştı. İşin siyasi tarafında ise dönemin ulaştırma bakanı Yaşar Topçu ve kurultaya giden DYP  de başkanlık için yarışan Tansu Çiller vardı. Peki kapanan radyoların sözcüsü kim olmuştu? Kaçak yayın yapan? Konuşan Türkiye Radyosu? ve bu yayında Hopdedik Ayhan da görev almış. Nereden nereye... Kitabın sayfalarında o dönemi ve yaşananları bir kez daha hatırladım.





TÜRKİYE,  KIBRIS

İÇİN HAREKETLENİYOR


Başbakan bugün KKTC’de  önemli bir konuşma yapacak. Bağımsızlık ilanının 20 inci yıldönümünde ve 14 Aralık seçimleri öncesindeki bu konuşma yeni açılımların mesajını verecek.


Erdoğan’ın gezisi sırasında yapacağı bu konuşmada  kullanacağı sözler olsun, görüşeceği kişiler olsun, Kıbrıs ile ilgili Ankara’nın politikalarının ne yönde gelişeceğini gösterecek.


Dışişleri Bakanlığında, Annan planı çerçevesinde birkaç değişiklik ile ilgili yeni bir çalışma yapıldığı artık ortada. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş dahi, bir zamanlar “Annan planı artık ölmüştür” demesine rağmen, şimdi  bazı değişiklikler ile masaya oturabiliriz” açıklaması yapıyor. Birşeylerin değiştiği açıkça belli.


Erdoğan’ın bu ziyareti hem genel gidişi, hem de seçimleri etkileyecek  nitelikte görülüyor.


Türk tarafı Annan planında çok temele inmeyen 1-2 değişiklikle masaya oturduğu taktirde, bugünkü  gidişi tersine çevirebilir. Zira böyle bir durumda tüm baskılar bizim üstümüzden kalkar ve Rumlara yönelir.


Keşke bu adım seçimler beklenmeden gerçekleştirilebilmiş  olsaydı. Hem KKTC seçimelri bir AB yanlıları-karşıtları arasındaki at yarışına dönüşmez, hem de boşa zaman harcanmazdı.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…