TSK, TARİHİ BİR
D?NEMECE GİRİYOR
Türk Silahlı Kuvvetleri kamuoyunda? genel olarak siyasi konular çerçevesinde tartı?ılıyor. Türban, Y?K reformu, Avrupa Birli?i, Kürt sorunu veya Kıbrıs tartı?ılırken konunun bir parçası olarak görülüyor. Medya?da çıkan yazılara bakın, hemen tamamında TSK?nın tutumu üzerinde yo?unla?ıyor. TSK?yı sadece Cumhuriyetimizin temel ilkelerini koruyan bir kolluk gücü, sistemin bir güvencesi olarak görüyoruz. Oysa TSK?nın bir de esas görevi var. ?lke?yi dı?a kar?ı korumak, Türkiye?nin temel çıkarlarını sa?lama alabilmek için a?ırlı?ını koymak ve en önemlisi? caydırıcılı?ını arttırmaktır.
Bu konular tartı?ılmıyor.
ORDULARIN? YAPISI
HIZLA DE?İ?İYOR
Oysa, 1991?deki 1 inci Körfez Sava?ından bu yana sava? kavramı öylesine büyük bir de?i?im ya?ıyor, ordular öylesine büyük bir hızla kabuk de?i?tiriyorlar ki, insan ister istemez ?acaba biz bu gidi?e ayak uydurabilecek miyiz?? sorusunu? sormaya zorlanıyor.
1 inci Körfez Sava?ının ardından, Bosna, Kosova, Afganistan ?imdi de Irak sava?larını ya?adık.
Bu sava?lar eski kavramların artık geçerli olmadıklarını gösterdi.
Eskiden sava?larda binlerce insanın ölmesi adeta do?al kar?ılanırdı. Tank-top-mekanize kuvvetler ve piyade çok daha a?ırlıklı ?ekilde kullanılırdı. ?lkelerin güçleri tank sayısına, silah altında tutulan asker sayısının büyüklü?üne göre ölçülürdü.
Son 10 yılda? ya?adıklarımız bütün bu ölçüleri de?i?tirdi.
İnsanın de?eri arttı. En az sayıda kayıpla sava? kazanma daha önemli oldu.
Sava? alanlarında teknoloji ön plana çıktı.
Akıllı bombalar, topçu gücünün yerini aldı.
Hava üstünlü?ü ön aldı.?
Bu, artık tank ve mekanize kuvvetlerin bir i?e yaramadı?ı anlamına gelmiyor tabii... Ancak ülkeler savunma yatırımlarını büyük bir hızla yüksek teknoloji ile donatılmı? Hava?ya kaydırıyorlar.
Teknoloji de ba?döndürücü bir hızla geli?iyor. Son istatistiklere bakılınca hemen görülüyor.? 1 inci Körfez? sava?ında 3 akıllı bomba ile 1 hedefi vurabilirken, bugün binlerce kilometre uzaktaki gemiden fırlatılan 1 akıllı bomba aynı anda 3-4 hedefi birden vurabiliyor. Kısa? bir süre öncesine kadar, 35 bin metre yüksekten uçarken bıraktı?ı bombayı yüzlerce insanı öldürüp hedefine ula?tıran Hava üstünlü?ü ( yani helikopter veya uçaktan atılabilir ) artık aynı mesafeden, yolda yürüyen iki ki?inin arasındaki hedefi vurabiliyor.
CAYDIRICILIK ARTIK
TEKNOLOJİ İLE ARTIYOR
Uzun süredir üstünde tartı?ılan ?küçük, ate? gücü yüksek, teknoloji yo?un ordu?? kavramı artık yerle?meye? ba?ladı. Bir ülkenin silahlı gücünün caydırıcılı?ı, bu unsurlara bakılarak hesaplanır oldu.
Bu de?i?im rüzgarları eserken, bir de kendi bölgemize bakalım. Orta Do?u?nun durumu ortada. Ba?ta Irak olmak üzere, karma?a giderek? artıyor. TSK?nın caydırıcı a?ırlı?ına, her zamankinden daha fazla gereksinme duyuluyor. Bugünkü petrol kavgası, yarın su kavgasına dönü?ebilecek potansiyelde... Kafkaslar, önümüzdeki dönemin patlamaya namzet ve TSK?nın caydırıcı gücüne ihtiyaç hissedebilece?imiz bir de?er bölgesi...
?imdi kendi kendimize ?u soruları? sormamız gerekiyor:
Türk Silahlı Kuvvetleri bugünkü tank-top-mekanize a?ırlık donanımını ve 600 bin ki?ilik insan gücüyle de?i?en ko?ullara ayak uydurabilecek durumda mı?
21 inci yüzyılın getirece?i tehditleri caydırabilmek için ne gibi adımlar atılmalı?
Bu sorular ancak cesur ve vizyon sahibi kararlarla yanıtlanabilir. Böyle gelmi?, ancak böyle gitmemeli diyen tutumlar gerektirir.
TSK bugünkü haliyle 21 inci yüzyılın getirdi?i bu yeni ko?ulları kar?ılayabilecek konumda de?il. Sıkı sıkıya kapalı? bir kutu oldu?u için ne gibi hazırlıklar yapıldı?ını bilemiyoruz. Ancak kara kuvvetleri için yapılan son ?saldırı helikopteri ihalesi? TSK?nın bu vizyonu gördü?ünün? bir i?areti ?eklinde de?erlendirilmeli. Son derece önemli bir adım...
Ancak yeterli mi?
Acaba çok temele inen de?i?imlere gidilmesi gerekmez mi?
Yarınki yazımda bu konuya devam edip, neler yapılaca?ını tartı?mak istiyorum.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|