Mehmet Ali Birand
 
TSK, TARİHİ BİR DÖNEMECE GİRİYOR
 
 

TSK, TARİHİ BİR

DÖNEMECE GİRİYOR


Türk Silahlı Kuvvetleri kamuoyunda  genel olarak siyasi konular çerçevesinde tartışılıyor. Türban, YÖK reformu, Avrupa Birliği, Kürt sorunu veya Kıbrıs tartışılırken konunun bir parçası olarak görülüyor. Medya’da çıkan yazılara bakın, hemen tamamında TSK’nın tutumu üzerinde yoğunlaşıyor. TSK’yı sadece Cumhuriyetimizin temel ilkelerini koruyan bir kolluk gücü, sistemin bir güvencesi olarak görüyoruz. Oysa TSK’nın bir de esas görevi var. Ülke’yi dışa karşı korumak, Türkiye’nin temel çıkarlarını sağlama alabilmek için ağırlığını koymak ve en önemlisi  caydırıcılığını arttırmaktır.


Bu konular tartışılmıyor.


ORDULARIN  YAPISI

HIZLA DEĞİŞİYOR


Oysa, 1991’deki 1 inci Körfez Savaşından bu yana savaş kavramı öylesine büyük bir değişim yaşıyor, ordular öylesine büyük bir hızla kabuk değiştiriyorlar ki, insan ister istemez “acaba biz bu gidişe ayak uydurabilecek miyiz?” sorusunu  sormaya zorlanıyor.


1 inci Körfez Savaşının ardından, Bosna, Kosova, Afganistan şimdi de Irak savaşlarını yaşadık.


Bu savaşlar eski kavramların artık geçerli olmadıklarını gösterdi.


Eskiden savaşlarda binlerce insanın ölmesi adeta doğal karşılanırdı. Tank-top-mekanize kuvvetler ve piyade çok daha ağırlıklı şekilde kullanılırdı. Ülkelerin güçleri tank sayısına, silah altında tutulan asker sayısının büyüklüğüne göre ölçülürdü.


Son 10 yılda  yaşadıklarımız bütün bu ölçüleri değiştirdi.


İnsanın değeri arttı. En az sayıda kayıpla savaş kazanma daha önemli oldu.


Savaş alanlarında teknoloji ön plana çıktı.


Akıllı bombalar, topçu gücünün yerini aldı.


Hava üstünlüğü ön aldı. 


Bu, artık tank ve mekanize kuvvetlerin bir işe yaramadığı anlamına gelmiyor tabii... Ancak ülkeler savunma yatırımlarını büyük bir hızla yüksek teknoloji ile donatılmış Hava’ya kaydırıyorlar.


Teknoloji de başdöndürücü bir hızla gelişiyor. Son istatistiklere bakılınca hemen görülüyor.  1 inci Körfez  savaşında 3 akıllı bomba ile 1 hedefi vurabilirken, bugün binlerce kilometre uzaktaki gemiden fırlatılan 1 akıllı bomba aynı anda 3-4 hedefi birden vurabiliyor. Kısa  bir süre öncesine kadar, 35 bin metre yüksekten uçarken bıraktığı bombayı yüzlerce insanı öldürüp hedefine ulaştıran Hava üstünlüğü ( yani helikopter veya uçaktan atılabilir ) artık aynı mesafeden, yolda yürüyen iki kişinin arasındaki hedefi vurabiliyor.


CAYDIRICILIK ARTIK

TEKNOLOJİ İLE ARTIYOR


Uzun süredir üstünde tartışılan “küçük, ateş gücü yüksek, teknoloji yoğun ordu”  kavramı artık yerleşmeye  başladı. Bir ülkenin silahlı gücünün caydırıcılığı, bu unsurlara bakılarak hesaplanır oldu.


Bu değişim rüzgarları eserken, bir de kendi bölgemize bakalım. Orta Doğu’nun durumu ortada. Başta Irak olmak üzere, karmaşa giderek  artıyor. TSK’nın caydırıcı ağırlığına, her zamankinden daha fazla gereksinme duyuluyor. Bugünkü petrol kavgası, yarın su kavgasına dönüşebilecek potansiyelde... Kafkaslar, önümüzdeki dönemin patlamaya namzet ve TSK’nın caydırıcı gücüne ihtiyaç hissedebileceğimiz bir değer bölgesi...


Şimdi kendi kendimize şu soruları  sormamız gerekiyor:


Türk Silahlı Kuvvetleri bugünkü tank-top-mekanize ağırlık donanımını ve 600 bin kişilik insan gücüyle değişen koşullara ayak uydurabilecek durumda mı?

21 inci yüzyılın getireceği tehditleri caydırabilmek için ne gibi adımlar atılmalı?


Bu sorular ancak cesur ve vizyon sahibi kararlarla yanıtlanabilir. Böyle gelmiş, ancak böyle gitmemeli diyen tutumlar gerektirir.


TSK bugünkü haliyle 21 inci yüzyılın getirdiği bu yeni koşulları karşılayabilecek konumda değil. Sıkı sıkıya kapalı  bir kutu olduğu için ne gibi hazırlıklar yapıldığını bilemiyoruz. Ancak kara kuvvetleri için yapılan son “saldırı helikopteri ihalesi” TSK’nın bu vizyonu gördüğünün  bir işareti şeklinde değerlendirilmeli. Son derece önemli bir adım...


Ancak yeterli mi?


Acaba çok temele inen değişimlere gidilmesi gerekmez mi?


Yarınki yazımda bu konuya devam edip, neler yapılacağını tartışmak istiyorum.



Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…