TÜRKİYE, SÖZÜNÜN
ERİ DEĞİL...
Biz en çok neyimizle övünürüz?
“Erkek adam olmak”, “Erkek sözü” vermekle ve özellikle de “Sözünün eri” olmakla övünmez miyiz?
Tabii, hem de nasıl övünüz.
Ancak, gelin görün ki Uluslararası ilişkilerde ve yabancı yatırımcıların gözünde Türkiye, tam aksine sözünde durmayan, “verdiği sözleri çok kısa sürede unutuveren”, hatta çıkardığı yasalarla dahi kendi sözünü bir süre sonra iptal eden ülke görünümündedir.
Yılların getirdiği bir birikim sonunda bu noktaya geldik.
İşimize geldiği zaman, Avrupa Konseyine, Avrupa Parlamentosuna sözler verdik. Hem de Başbakanlarımız gibi, insanların gözlerinin içine bakarak bu sözleri verdiler.
Sonra, tüm dediklerini unuttular. Yüzlerce örneği var.
Veya resmi gezilerde bol keseden vaadlerde bulunduk. Ardından, adamları pişman edene kadar peşimizden koşturduk. Yine bu konuda onlarca örnek var.
Nihayet, yabancı yatırımcılara da yalan rüzgarlarını andıracak sözler verildi. Bırakın sözleri yasalar çıkarıldı.
Sonra, verilen sözler unutuldu. Çıkarılmış yasaların tam aksine başka yasalar uygulamaya sokuldu. Bu kargaşadan kurtulanlar da ya Danıştay veya Sayıştay tarafından iptal edildiler. Yeni yorumlar getirilip yasalardan yararlanmak isteyen yabancı yatırımcılar cezalandırıldılar.
Bir de “Avrupalı neden bize inanmıyor ve mutlaka uyum paketlerinin uygulanmasını görmek istiyor? diye soruyoruz. Veya “neden yabancı yatırım gelmiyor?” diye yakınıyoruz.
Uzağa gitmeden, kendimize bakalım.
Türkiye’nin bugün dünya ile güven tazelemesi gerekiyor. Sözünün eri olduğu eski günleri geri getirmek ve uygulamaktan başka çıkış yolu yok.
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|