BU YAZIYI
KESİP SAKLAYIN
Avrupa Birliği, önümüzdeki 15 ay süresince gündemi kapatacak. Üniversitelerde konferanslar, açık oturumlar düzenlenecek, öğrenciler kendi aralarında tarıtşacak ve hocaları tarafından verilen derslerde yine AB’yi inceleyecekler.
Medya’da (Gazete- televizyon ve radyolarda) AB’ye girip girmemenin yararları ve zararları konuşulacak. Evlerimizde de aynı konuşmalar yapılacak.
Size, bugünden başlayarak, AB-Türkiye konusunda tüm soruları ve yanıtlarını vereceğim. Yanıtlarda , dışişleri bakanlığı, Ab Genel Sekreterliği ve AB Komisyonu’nun resmi çalışma notlarından da yararlandım. Yani, sadece kendi arşivimden ve bilgi dağarcığımdan toplamakla yetinmedim. En önemli noktaları buraya aldım. Daha başka soru ve yanıtlar da vardır, ancak en önemlileri bunlar.
Eğer bütün bu tartışmalara bilinçli ve donanımlı olarak katılmak, görüşlerini zenginleştirip savunmak, hatta Avrupa’daki tanıdıklarınız ile tartışmak isterseniz, bu dizi çok işinize yarayabilir.
Kesip saklayın ve kullanın...
TÜRKİYE’NİN SİYASİ
VE STRATEJİK KAZANÇLARI...
Türkiye’nin uzun yılardır süren kimlik tartışması (Avrupalı mı, Orta Doğulu’mu?) bitecek ve Avrupalılığı kesinlik kazanacak. Bir daha bu konuyu kimse tartışamayacak, “Öteki” olarak görülmeyecek.
Atatürk’ün ülke için gösterdiği hedefe ulaşılacak ve yeni kurulan dünya düzeninde, Avrupa kapısındaki yerini alacak, çağdaşlaşma vizyonu gerçekleşecek.
Çok partili laik ve demokratik siyasi yaşamı, Cumhuriyet’in temel sistemi güvence altına alınacak. Türkiye’de ne din devleti kurulabilecek , ne alik rejimi koruma kollama kaygısı kalacak. Dolayısıyla, askeri müdaheleler dönemi tümüyle kapanacak. Buna karşılık Sivil Toplum Örgütleri ön plana çıkacak. Devletin koruma ve kollaması görevi de yasalarla polise, savcı ve yargıçlara bırakılacak.
Türk Silahlı Kuvvetleri, hem NATO aracılığı ile Amerika, hem AGSP ( Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası- diğer adıyla Avrupa Ordusu) aracılığı ile Avrupa’nın içinde son derece önemli rol oynayabilecek. Yeni kurulacak Avrupa Ordusunun en önemli unusru durumuna girecek.
Türkiye, Avrupa’nın karar mekanizmalarına katılacağı için, Avrupa politikalarının oluşturulmasında rol oynayabilecek. Böyle bir konumdaki Türkiye’nin Orta Doğu, Ornta Asya ve Güney Doğu Asya’daki ağırlığı artacak, İslam dünyasında da son derece ayrıcalıklı ve ağırlıklı yeri olacak. Türkiye, bu bölgelerdeki gelişmeleri çok daha fazla etkileyebilecek.
Ege denizi barış gölüne dönüşecek, Kıbrıs sorunu çözülecek ve Türkiye’nin dışa yönelik güvenliği bir kat daha güvenceye alınmış olacak.
TÜRKİYE’NİN EKONOMİK
KAZANÇLARI
Türk ekonomisi tümüyle değişecek, devlet ekonomideki rolünü istemese de azaltacak ve rekabet koşulları geçerli olacağından, Türkiye sıçrama yapacaktır. Ekonomi bir sisteme oturacak, her gelen hükümetin kendi politikaları değil, AB kuralları geçerli olacak. Ülke’nin önü açılacak,
Avrupa, Türkiye’nin en büyük kaynağıdır. Ticaretinin yarısını AB ile yapmakta, en büyük yabancı yatırım ve en çok turist AB ülkelerinden geldiği düşünülürse, Türkiye’nin bu pazara girmesi, hem ihracatını güvence altına alacak, hem çok gereksinme duyduğu yabancı yatırımları birkaç misli arttıracak, en ileri teknoloji ve kalkınması için gereken yatırım ürünlerine, hem ucuz, hem de güvenceli şekilde ulaşabilecek.
Önce Avrupa’da yaşayan Türk’ler, ardından Türkiye’deki belirli meslek grupları ve sonunda da Türk işçileri serbest dolaşım hakkı elde edecekler. Özellikle, Avrupa’daki 2.5 milyon Türk bu değişimden dolayı her alanda eşit muamele ve eşit gelir kazanacaklar.
YENİ BİR YAŞAM
VE HUKUK DÜZENİ
AB’ye tam üyelik ile uzun yıllardır sürekli eleştiri konusu olan Hukuk düzeni, yeniden reformdan geçecek ve yepyeni uygulama başlayacak.
Temel insan hakları sosyal haklar Avrupa’da uygulandığı şekliyle Türkiye’de de uygulanacak ve çarpık düzenden hızla uzaklaşılacak.
Türk gençleri için eğitim olanakları açılacak ve AB’nin eğitim sistemine girebilecekler.
TAM ÜYELİK
KAÇIRILIRSA NE OLUR?
Türkiye, AB’ye tam üye olamazsa tabii ki dünyanın sonu gelmez, ancak ülke’nin kalkınma hızı büyük oranda darbe yer.
Globalleşme sürecine giren Uluslararası sistemde AB’nin dışında kalacak bir Türkiye hareket olanağını kaybedecek. 600 milyon nüfuslu, tek Pazar, tek paraya sahip 30 ülkeli bir dev bloğun dışında kalacak ve bölgesinde tecrit olacak. Ekonomisi ivme kazanamayacak, yabancı yatırım akışı artmayacak.
Türkiye hem siyasi, hem askeri yönden batı ile ilişkilerinde ağırlığını kaybedecek.
Özetle, Türkiye 1 inci lige çıkamayacak ve 2 inci lig’de top dolaştırmaya, içine düştüğü kısır döngüden kurtulamayacak.
Peki, Türkiye’nin tam üyeliği AB’ye ne kazanç sağlar?
Bu soruyu da yarınki yazımda işlemeye çalışacağım...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|