İÇİŞLERİ BAKANINA
ÖNEMLİ BİR UYARI
Bir okuyucumdan ilginç bir öneri mektubu aldım. Umarım, TBMM dikkate alır...
"Topluma Kazandırma Yasasından”, yararlanacak olan en önemli kesim, üniversite (ya da Lise) öğrencileridir. Bir şekilde bu girdaba girmiş, çıkış yolu da senelerce cezaevi yetmezmiş gibi, sonrasında da okuldan atılma ve tüm kamu haklarından men şeklinde tıkanmış gençlerdir. Ancak bunun işleyebilmesi için, yasaya daha pratik, ucuz ve etkin bir yöntem var, tek bir yönetmelik ya da bir tekmadde eklemek gerekiyor: Bu insanların eğitimlerine kaldıkları yerden devamedebilme hakkının tanınması. Bu hem yasanın tanıtımında, hem de anlamını bulmasındaki en önemli unsurdur.Tasarının 4a maddesindeki "...ceza verilmez" ifadesinin uygulaması, cezanın silinmesi yoluyla okullara dönüşün önünü açacaktır.
Saygılarımla
Dr. Semra
KUŞADASI GİDEREK
TOPARLANIYOR...
Ben, son birkaç yıl hariç yaklaşık 30 yıldır Kuşadası’na gider yaz tatillerimi geçiririm. Sempatik, küçücük bir kasabadan, beton yığınına dönmüş kabaca bir kasabaya dönüşmesini gözlerimle izledim. Eskisini, kötüleşmesini ve yeni durumunu bizzat bilirim. Bugünkü duruma gelmesinde de, geçmiş her belediye başkanı, her belediye encümen üyesi ve onlara kimi zaman tehdit, kimi zaman rüşvetle hükmetmiş mafya babalarının büyük katkıları (!) olmuştur. Kimi para, kimi oy, kimi ise cehaletinden dolayı, canım Kuşadası’nın mahvedilmesinden sorumludurlar.
Bir aralar, çarşıda dolaşılmaz, Kervansaray’ın etrafında seyyar satıcılardan adım atılmazdı.
Sonunda Kuşadası kentleşti.
Geçenlerde, benden de eski Kuşadalı Cemile Garan sık sık anlatıyordu, arnıdan kendim de gördüm.
Halk plajları temizlenmiş ve en önemlisi kadınlar plajı bölgesi trafiğe kapanmış. Lokantaları, kahveleriyle Avrupaya benzemiş.
Ada giderek derlenip toparlanıyor. Hiç değlise geri kalan kurtarılıyor. Tabii bunda Fuat Akdoğan’ın büyük payı var. Geçenlerde Posta’da Şenay Düdek’in yazısında gözüme çarptı. Belediye işçileri Başkana ateş püskürüyorlarmış. Heryerde Beledilerin sorunlarıvardır. Her Belediye Baykanı da yaptıkları ile ölçülür.
Akdoğan bir de Liman’ın özelleştirmesini Belediyeye bağlayabilse, büyük gelir elde edebilecekti. Zira Kuşadası limanı giderek büyüyor. Ziyarete gelenlerin sayısı giderek artıyor. Neden olduğunu bilemiyorum, ancak ihaleyi önce kazanmışlar (Belediye-KoçqHalk üçlüsü) parayı toparlayamayınca, Liman işletmesi daha az verenlere gitmiş.
Özetle, Akdoğan Kuşadasına damgasını vuruyor.
Eleştirenler, çıkarları bozulduğu için tepki gösterenler çıkacaktır. Bu da işin kuralı...
BANKA MAĞDURLARINI
HALK NEDEN KURTARSIN?
Ne zaman bir Banka, ister hortumlandığı, ister kötü yönetildiğinden dolayı batsa, ne zaman halka açık büyük bir şirket çökse, buralara para yatırmış olan vatandaşlarımız ayaklanır: Devlet zararımızı karşılasın...
Bunun Türkçesi, halkın vergilerinden alınan paralarla zarara uğramış vatandaşlarımızın kaybettiklerinin karşılanması demektir.
Neden?
Vatandaşlarımız, bu bankalara veya şirketlere paralarını daha fazla faiz veya temettü alabilmek için yatırırlar. Yani göz göre göre bir riske girerler. Başka Bankalar daha az faiz verdiklerinden dolayı, riskli olsa dahi diğerlerini tercih ederler.
O zaman neden Devlete dönerler ve kayıplarının karşılanmasını isterler, anlayabilmiş değilim.
Hele son zamanlarda bir de offshore’cular çıktı.
Onlar , daha da fazla riske girmişlerdi. Sonucun nereye gideceği bilinmesine rağmen, daha fazla kazanma hırsına mağlup oldular.
Banka mağdurlarının bir tek halkı yönleri var. O da, Devletin gereken denetimi yapmaması ve adeta risklerinin artışına seyirci kalması. Ancak bu da, tüm paralarını hemde yüksek faiziyle birlikte geri almalarını haklı çıkartmaz. Unutmayalım, kendi düşen ağlamaz...
Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
|