Hafta ba?ında Washington?daki Nükleer Zirve Toplantısını izledikten sonra, ?unu çok rahatlıkla söyleyebilirim: Obama, İran?ın nükleer bomba üretmesine izin vermeyecek.
Tahran?ı durdurabilmek belki çok güç olacak, çok uzun sürecek, ancak bunun için, ne gerekirse yapacak. Nükleer Zirve toplantısında bu sürecin startı verildi ve cephe olu?turulmaya ba?landı.
Gerekirse ambargo koyacak, büyük olasılıkla tutmayaca?ı için nükleer merkezleri ya kendi bombalayacak, gerekirse bu görevi İsrail?e bırakacak, ancak? İran?ı durdurmak için her?eyi deneyecek.
Obama yönetimi açısından, İran?ın nükleer güç olmasını engellemek adeta bir tutku haline dönü?mü?. ?ylesine korku senaryoları yazılıyor, son Zirve?de oldu?u gibi öylesine yo?un bir baskı cephesi hazırlanıyor ki, önümüzdeki yıllarda, Washington? un Ankara ba?ta olmak üzere, di?er ülkelerle ili?kilerinin mihenk ta?ı, İran konusundaki tavırlar olacak. Hep aynı soruyu soracaklar:
?İran?dan mı yanasın, yoksa ben de yana mı??
Ba?bakan Erdo?an ise, bu konuda hem kendi, hem de partisi açısından , ?imdilik riskli bir politika izliyor.
Bir yandan, Körfez ?lkeleri, Suudi Arabistan, Mısır, ?rdün gibi, İran?nın nükleerle?mesinden açıkça korkanların yanında yer alıyor, öte yandan da İran?ı koruyan bir tutum sergiliyor. Oysa, Washington?un böylesine çok ince nüansları de?erlendirecek sabrı yok. Obama, Hazirana kadar sert bir ambargo, yürümezse askeri opsiyonların devreye sokulmasını planlıyor ve müttefiklerini yanında istiyor.
T?RKİYE, İRAN KARTIYLA PAZARLI?A HAZIRLANIYOR
ABD, özellikle, Türkiye?yi yanında görmeyi arzuluyor.
Zira Türkiye, İran konusunda i?birli?i yapılması ?art olan bir ülke. Türkiyesiz, İran?a yaptırım çok zor i?ler.
Ancak gelin görün ki, Türkiye bu cephenin en zayıf halkalarından biri.
Erdo?an, bu yakla?ımı İran a?kından veya İslami Cumhuriyetin ilkelerine bayıldı?ından dolayı sürdürmüyor. Aksine, İran?ın nükleer silah sahibi olmasına kar?ı çıkıyor, ancak bunu önlemek için büyük bir dayak yemesini ve bölgedeki a?ırlı?ını tümüyle ABD?ye kaybetmesini de istemiyor.
?ok ince bir hesap.
Erdo?an?ın tutumuna bakarsak, İran kartını, hiç de?ilse ?imdilik elinde tutmakta kararlı oldu?u görülüyor. Bu kartla bazı pazarlıklar yapmak istiyormu? izlenimini veriyor.
Bu pazarlıklara, İsrail?in Gazze?ye yönelik politikalarında de?i?iklik, Soykırım açıklamaları, PKK konusunda destek gibi konular girebilir.
Aslında bu, aynı zamanda çok riskli bir karttır .
İktidarların elini yakabilir.
Washington ile belirli bir noktaya kadar bu oyunu oynayabilirsiniz, ancak Beyaz Saray?ın hangi noktada kafasının ataca?ını çok iyi hesap etmek gerekir. Belirli çizgiler çizildikten sonra da, hala ısrarla engelleme yapmayı sürdürürsek, elimizdeki kartlar ne kadar yüksek de?erde olursa olsun, elimizi yakabilir.
?nümüzdeki dönemlerde, Ak Parti iktidarının Türkiye?yi batıdan koparıp İslam dünyasına ba?lamak üzere harekete geçti?ine dair yazılar okumaya ba?larsanız, hiç ?a?mayın. Bunun kayna?ı bellidir.
İ? yazıyla kalsa yine de iyi...
Bu politikanın nereye kadar götürülebilinece?i iyi koklanır ve zamanlaması iyi hesaplanıp viraj alınabilirse, sorun çıkmaz.
Hatta kar dahi edilebilir.
Yok, kar?ılıklı zıtla?ma son noktaya kadar götürülür ve Ankara elindeki kartların de?erini abartırsa, bu yakla?ım o zaman çok pahalıya mal olabilir.
İRAN,? DURUMUN VAHAMETİNİ ACABA BU KADAR NET G?R?YOR MU?
Madalyonun bir de öbür yanı var.
İran, nükleer politikasıyla, aslında ABD ile dolaylı bir güç pazarlı?ı yapıyor.
Buraların a?ası kim olacak?
İran, özellikle Irak üzerindeki a?ırlı?ını da i?in içine katarak, bölgedeki güçlü konumunun resmen kabul edilmesini, ABD?nin 1979?dan bu yana süren dü?manca yakla?ımını bitirip, Tahran?ın elini sıkmasını istiyor.
Washington ise, dengelerin İran?dan yana de?i?memesi için u?ra?ıyor.
Bu tırmanmadan en çok zarar görecek olan ülkelerin ba?ında Türkiye geliyor.
Do?rusu ben merak ediyorum.
Acaba İran?lılar Obama yönetimindeki kararlılı?ı görebiliyorlar mı? Yoksa Saddam gibi, yanlı? de?erlendirmelerle ?ABD bir?ey yapamaz, sonunda ısrardan vazgeçer? mi diyor.
Davuto?lu, Amerikalıları ikna etmeye çalı?tı?ı kadar, İranlıları da ikna etmeli. Tehlikenin giderek büyüdü?ünü anlatmalı.
Gerçek dostluk böyle olur.
16 Nisan 2010 Posta
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|