WASHINGTON
Washington?da Türk heyetinin haline baktım, hem içim acıdı, hem de fena halde kızdım.
Ba?bakan, bir toplantıdan çıkıp di?erine giriyor, bir salondaki görü?meden bir di?erine ko?uyor. Dı?i?leri Bakanı da aynı ?ekilde, sürekli görü?meler yaptı ve dil döktü.
Nedeni de, 24 Nisan günü Ba?kan Obama?nın yapaca?ı açıklamada Soykırım kelimesini telaffuz etmemesi ve geçen yılki gibi, Ermeniler açısından belki aynı anlama gelen "The Meds Yeghern"demesi için Amerikan yönetimini ikna çabası.
Hemen her yıl bu rezilli?i ya?ıyoruz.
Her yıl Türk - Amerikan ili?kileri geriliyor. Kar?ılıklı ?antajla?maya kadar giden sözler söyleniyor. Her yıl Amerikan Kongresine Soykırım Tasarısının gelmemesi için ola?anüstü çaba harcanıyor.
Soykırım kelimesi, Türkiye?nin yakasını bırakmıyor, Türk yetkililer de her yıl bu kabustan kurtulmak için peri?an oluyorlar.
Uzun yıllardır ilk defa bu kısır döngünün kırılma ve Soykırım sorununun hiç de?ilse bir süre için dondurulabilece?i bir mekanizma bulundu. Protokoller, bu açıdan tarihi bir yol ayrımıydı.
Tam dü?meye basılmı?tı ki, Bakü?den müthi? bir tepki çıktı.
Bu tepkinin, Türklerin geç bilgi vermelerinden mi, yoksa Azerilerin geli?meleri küçümseyip sonradan ayıldıklarından dolayı mı, burada tartı?mak istemiyorum.
Türk mezarlı?ındaki Bayra?ı indirmecesine, Ankara?ya yönelik en sert sözlere kadar tırmanan tepkiler sonunda, Erdo?an geri adım attı ve Karaba? sorununu da bu protokollerin bir parçası durumuna soktu.
Bu defa Ermeniler ve Amerikalılar ayaklandılar.
Türkiye?yi, yeni bir ön ko?ul yaratmakla suçladılar.
Oysa Ankara, sadece Bakü?yü rahat ettirmek, onları yalnız bırakmadı?ını göstermeye çalı?ıyordu, o kadar. Ankara, ba?ındaki en büyük dertten kurtulmak yerine, Azeri karde?lerimizin Karaba? sorununu ön plana çıkarıyordu.
Türkiye sadece kendi çıkarını dü?ünse daha farklı davranabilirdi. Türkiye?nin Azerbaycan?a ihtiyaç duydu?undan daha fazlasını Azerilerin Türkiye?ye ihtiyaçları oldu?unu dü?ünebilir ve dayatabilirdi.
Yapmadı.
Ba?bakan, Aliyev?in aya?ına kadar gidip gönlünü aldı.
Peki, buna kar?ılık Azeri karde?lerimiz ne yapıyor dersiniz ?
Azeri karde?lerimiz sadece seyrediyorlar, hafifçe de alay ediyorlar
Bütün bu kavga ya?anırken, hiç alınmasınlar, ancak Azeri karde?lerimiz sadece uzaktan seyretmekle yetiniyorlar.
Sorarım sizlere, Azerbaycan bugüne kadar bir gün dahi, Soykırım? mücadelesinde Türkiye?nin yanında rol aldı mı? Kongre çalı?malarında destek verdi mi? ?rne?in hangi PR ?irketini tutup dolaylı bir kampanyaya katıldı?
Ben hiç hatırlamıyorum.
Varsa, lütfen söyleyin ve beni ?a?ırtın.
Bakü seyirci kaldı.
Hala da seyretmeyi sürdürüyor.
Türkiye?yi kendilerine muhtaç bir ülke gibi görüyorlar. Bazı konu?maları, açıkça söylememelerine ra?men? ?Biz zenginiz, siz de bizim istedi?imizi yapmalısınız? anlamına geliyor. Bir afur tafur ki, sorma gitsin.
Genel havaları, Türkiye?yi do?ru yola getirdik, Türkiye?yi? dize getirdik,ça?rı?ımı yapıyor.
Ben genelde böylesine alıngan bir insan de?ilimdir. Hele milliyetçili?in karanlık koridorlarında da hiçbir zaman kaybolmam.
Ancak, Washington?da ya?ananları izlerken, ister istemez bu çarpıklık dikkatimi çekti.
Unutmayalım ki, her ?ey liderler arası ili?kiler veya resmi temaslardan ibaret de?ildir. Halklar arasındaki sevgi ve saygıyı zorladı?ınız veya bozdu?unuz anda,? liderler ne derlerse desinler, kırdı?ınız kalbi bir daha birle?tiremezsiniz.
Ben de, Türkiye?nin Azerbaycan?ı görmezden gelemeyece?ine inananlardanım. Bunun ucuz gaz veya petrol alınımıyla ilgisi yoktur. Türkiye?nin varlı?ı, Azerbaycan?a da çok ?ey katmaktadır. Bu ili?kinin kırılması veya hırpalanması, Türkiye?yi çok üzer, ancak Azerbaycan?a çok ?ey kaybettirir.
Azerbaycan, Türkiye ile ili?kilerine bundan böyle daha dikkatli bakmalıdır.
Azeri resmi yetkililer konu?tuklarını iyice duymalı ve hoyratça açıklamalardan vazgeçmelilerdir.
Türkiye?nin hakkını vermelilerdir.
?
15 Nisan 2010 Posta
Bu yazılara cnnturk.com'dan da eri?ebilirsiniz.
|