Mehmet Ali Birand
 
KORKMAZ YİĞİT KAMUOYUNDA AKLANDI
 
 

KORKMAZ YİĞİT

KAMUOYUNDA AKLANDI



Geçen hafta, işadamı Korkmaz Yiğit’in TBMM Yolsuzlukları araştırma Komisyonuna yaptığı açıklamaların basına sızan bölümlerini okudunuz mu?


Siz ne hissettiniz bilemem, ancak benim tüylerim diken diken oldu. Neler yaşandığına ya inanmamış veya unutmuş olabilirsiniz. Şimdi o eski günlerin sayfaları teker teker açılmaya başladıkça ve kirli çamaşırlar döküldükçe, durumun vehameti tekrar hatırlanıyor.


Tam bir macera...


Devletin tepesinde yüzlerce milyon dolarlık işler kapatılıyor, bankalar eşe dosta peşkeş çekiliyor... Telefonlar dinleniyor... Bir eşkiya işlerin içine sokuluyor ve devlet kurumları tarafından el üstünde taşınıyor.


Böylesine bir kokuşmuşluk herhalde yaşanmamıştır.


Korkmaz Yiğit’in açıklamaları kamuoyunda çok etki yaptı. Genelde, Yiğit’in ileri sürüldüğü gibi suçlu değil, aksine mağdur olduğu inancı  yaygınlaştı. Yiğit’in sözleri içten ve canı yakılmış bir insanın çığlığı izlenimini verdi.


Politikacılar, Korkmaz Yiğit’in suçlamaları karşısında ne söylerlerse söylesinler inandırıcı olamadılar.


Etrafınızdakilerle konuşunca hemen anlıyorsunuz. Korkmaz Yiğit, kamuoyu vicdanında aklanmış durumda. Ne yazık ki, hem büyük para kaybetti, hem hapislerde süründü, eli kelepçeli oradan oraya sürüklendi. Adamı yerden yere vurdular, meğer asıl hırsız başkalarıymış. Bu işin kokusu o yıllarda da çıkmıştı, ancak şimdi içimize daha da beter oturdu.


Siyasiler, ağızlarıyla kuş tutsalar kamuoyunda damgalandılar.


Artık bu işin kurtuluşu yok.





NEDEN BEDELLİ

ASKERLİĞİ İSTİYORUZ?


Bir grup genç neden Bedelli Askerlik istediklerini daha iyi anlatabilmek için bir site kurmuşlar. (  HYPERLINK "http://www.forum.mezun.com" www.forum.mezun.com // HYPERLINK "http://www.bedelliaskerlik.org" www.bedelliaskerlik.org) Yolladıkları elektronik postalarla da özetle şu noktaların altını çiziyorlar:


“... Bedelli askerlik genelde Ordumuzda asker fazlası olması yüzünden uygulamaya alınır. Mutlaka gerçek sayılar ordumuzdadır ancak bilinen bir gerçek vardır ki son yıllarda bir gençlik patlaması olmuştur ve askere alınmalar 8 celbe yükselmiştir ki bu da bize asker sayısının fazla olduğunu göstermektedir. Bir de bakaya dediğimiz ve ceşitli nedenlerle askerlik hizmetini 18 ay yapmak istemeyen genç kardeşlerimiz vardır. Son yıllarda bunlarında sayısı oldukça yüksek rakamlara yükselmiştir. Bunun içinde bir sayı vermek zordur, ancak 250 bin kadar olduğunu sanıyoruz.


Bu göstergelerden sonra görülüyor ki bedelli askerlik uygulamasını tekrar yürürlüğe koymak kaçınılmaz olmuştur. 


Önceki yıllarda da bedelli askerlik uygulaması göze çarpmaktadır (1989,1992,1999 ve daha önceleri). En son bedelli askerlik uygulaması ile yinelenen bedelli askerlik uygulamasının günümüzde tekrar çıkarılmaması için hiçbir neden yoktur. Ülkenin menfaatine olan bu uygulama önceki yıllardaki gibi gelecekte de tekrarlanmalıdır.


Eğer ortada bir haksızlık var ise o da ilk çıkan bedelli askerlik uygulamasına yöneltilmesi gerekirdi. Kaldı ki o bedelli askerliğin de sağladığı birçok fayda mevcuttur ve kesinlikle bir haksızlık olarak gösterilemez. 


Çok önemli bir nokta ise o yıllarda PKK ile devam eden bir savaş vardı ve yine de çıktı. Çünkü gerekliydi. Sonra ardından bir daha sonra bir daha ve en son olarak 1999 yılında çıkarılan uygulama ile devam etti. Şimdilerde ise yine kamuoyunda gündemin ilk sıralarına oturdu. Bizce çıkması değil çıkmaması haksızlıktır. Çünkü belli ki bu uygulama periyodik olarak çıkmaktadır. Bunun yeniden çıkmasını istemek de bizim en doğal hakkımızdır. 


Bizim istediğimiz sadece ve sadece periyodik aralıklarla Türkiye’de bedelli uygulamasının tekrar yürürlüğe girmesidir. Buna haksızlık denmez. Buna haklılık denir. 


Parası olan yapacak, olmayan yapamayacak. Buna böyle bakılmamalıdır. Bedelli askerlik kelimelerini duyunca tüyleri diken diken olan  insanlar Laila’yı konuşurlar mı hiç ya da Reina’yı ? Parası olmayanın özel okula gidemediğinden bahsederler mi? Ya da yine parası olanın ülkenin dövizini yani ülkenin kanını yurt dışına akıttığından bahsederler mi? Bizler ise hem kısa hem orta hem de uzun vadede Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesine çıkarmayı taahhüt ediyoruz. Bunu biz söylüyoruz. Türk gençleri söylüyor. Türkiye’nin geleceği söylüyor. Dayandığınız tek temel para meselesi mi? İşte size para. Bedelli askerlikten gelecek para. Tam bir halk hibesi. Sakin hibe kelimesi yanlış anlaşılmasın. Ülke için veriyoruz bu parayı. Eğitim için, sinai kalkınma için, ordu modernizasyonu için. Vatanımız için.




OYUNCAK DEYİP GEÇMEYİN,

SİLAH SİLAHTIR!


Çocuklar doğdukları andan itibaren silahlarla tanışıyor. İzledikleri çizgi filmler bile savaş konulu. Bir süre sonra kahramanları savaşan karakterler oluyor. Televizyonu açsalar, haberlerde yine savaş, yine ölüm.


Nazire Dedeman bir silahlı saldırı sonucu oğlunu kaybetti.  Topluma örnek olmak için de Umut Vakfı’nı kurdu.Vakfın amacı bireysel silahlanmayı durdurmak. Bu amaçla faaliyetler düzenliyorlar. Umut Vakfı’nın da dahil olduğu Uluslararası Faaliyet İletişim Ağı 2-8 Haziran’da Silahlara Karşı Global Faaliyet Haftası düzenledi. Şimdi de yurtdışına açılıyorlar. 7-11 Temmuz’da da New York’ta Birleşmiş Milletler Bienal Toplantısı’nda hafif el silahlarıyla ilgili düzenlenecek toplantıya Umut Vakfı da katılacak. Nazire Dedeman, bir anlamda silahlar içinde büyüyen çocukları için endişelenen annelerin sembolüdür.


Devam eden projelerden biri de Çocukları Oyuncak Silahlardan Arındırma Projesi.  Vakıf, web sitesinde “Oyuncak silahlar yasaklanmalı mı?’ konulu bir anket hazırlamış. Anket sonuçlarına göre, % 81’lik bir kesim “Evet yasaklanmalı cevabını vermiş. Acaba yasaklamak gerçekten çözüm mü? Yoksa toplum bilincinin sağlanması eğitimden mi geçiyor?  


Bireysel silahsızlanmanın toplumun her kesimi tarafından kabul edilebilmesi için iyi bir örgütlenme sağlanmalı. Toplum bilinçlendirilmeli, bireyler eğitilmeli. Bu nedenle Umut Vakfı’nın çalışmalarını gönülden destekliyorum ve sivil toplum örgütlerinin sayılarının  her geçen gün artmasını umut ediyorum. Umut Vakfı’ndan umutluyum!

 




GENÇ TEMSİLCİMİZ,

BURCU GÖKÇEK


New York Pratt Üniversitesi mezunu Burcu Gökçek, adımızı dünyaya duyuracak genç isimlerden biri daha... “ A Tea Monologue” Burcu nun  10 dakikalık video çalışması, bu yıl; Las Vegas, Los Angelas ve New York film festivallerinde gösterime layık görülmüş. Binlerce kişi tarafından izlenecek.


Eminim ki, Burcu da katılacağı bu uluslararası film festivallerinde kendini çok iyi bir şekilde gösterecek ve bizi gururlandıracak. Birçok ülkenin katılacağı festivalde, Burcu sayesinde Türkiye de var. Türkiye artık kendinden emin ve güvenli. Her yönden değişimi yaşıyoruz. Kültür ve sanat alanlarında da geliştiğimizi dünyaya gösteriyoruz









TİMUR SELÇUK’TAN

NEFİS BİR CD



Timur Selçuk bu ülkenin nadir yetiştirdiği sanatçılardan biridir. Hayatı boyunca daima sevecen, sadece müziğini düşünen, son derece mütevazi bir kimlikle karşımıza çıktı.


Son olarak piyasaya çıkardığı CD’nin adı, “Babamın şarkıları . Münir Nurettin Selçuk beyin o kadife sesiyle yıllarca söylediği şarkıları şimdi oğlu seslendiriyor. Herhalde bundan daha güzel bir jest düşünülemez.


Senfonik Orkestra ve Türk Musikisi Sazları ve Korosu eşliğinde yapılan CD, tek kelimeyle harika.


Balet Plak tarafından (0212 522 75 85) piyasaya  bu dağıtılan CD’yi, Türk Musikisi meraklısı olmayanlara dahi tavsiya ederim.


Timur Selçuk büyüklüğünü bir defa daha ispat ediyor.


Ellerine ve sesine sağlık...





Bu yazılara cnnturk.com'dan da erişebilirsiniz.
 
 
BU KATEGORİDEKİ EN ÇOK OKUNAN 25 YAZI
- Yiyin efendiler...
- BUGÜN HEM POLİS, HEM PKK SINAVDAN GEÇECEK
- MHP'nin Türkiye'ye verdiği büyük zarar
- Artık, birbirimize yalan söylemeyelim...
- Türkiye yıllardır AB’nin vize uygulamasına itiraz edip durur. 1974’te Almanya’nın başlattığı ve 36 yıldır sürdürülen vize anlayışı çoktan değişti.
- Cemaat, efsaneleşen gücü’nün esiri oluyor…
- MİLLİ GÖRÜŞ, GÜLEN’İ GÖLGELEDİ…
- 12 EYLÜL BELGESELİ BAŞLIYOR…
- 32.Gün ile birlikte büyüdük... Göz açıp kapayana kadar geçmiş. Daha dün Ali Kırca...
- KAVGA BEKLENİYORDU, TAM AKSİ ÇIKTI...
- BİZ NEDEN KIZIYORUZ, ASIL SARKOZY UTANSIN...
- ERDOĞAN’IN AMACI BATI’YA SIRT DÖNMEK DEĞİL...
- CNN TÜRK’ÜN GİZLİ KAHRAMANLARINI TANIYIN…
- Yahudi aleyhtarlığını kışkırtıyoruz…
- Emekli Albay Arif Doğan öyle sözler söylüyor...
- Avrupa, Anayasa değişikliğini yetersiz ancak olumlu görüyor
- 1'inci köprüye karşıydım, bugün ise destekliyorum...
- Ermeniler, bize muhtaç olacak kadar fakir değil…(3)
- ERDOĞAN VE İHH KAZANDI, KAYBEDENLER İSE...
- Yine Ermeni çalışıyor, yine Türk seyrediyor...
- Ermeniler Türkiye'yi, alkışçılara şikayet edecek (2)
- ERDOĞAN, DOĞRUSUNU YAPIYOR...
- Genelkurmay sivile açılıyor
- Sevgili Dostlar,
- Artık PKK’dan çok, genç Kürtler korkutuyor…